Cemil KOÇAK
Seçimler geldi mi; eski seçimlerden, tıpkı eski bayramlar gibi, söz etmemek olmaz… Bu defa da CHP’nin 1950 seçimindeki propaganda çalışmalarına bakabiliriz. Belki bugünle kıyaslamak da mümkün olabilir.

1950 seçimi, CHP’nin iktidarda iken katıldığı son seçim oldu. Bu bakımdan iktidar partisi olarak seçim propagandasında vaatlerinin yanında, iktidarda geçirdiği uzun yıllar içinde yaptıklarını anlatması da doğaldı. Bir anlamda CHP, hem geçmişiyle övünüyordu, hem de aynı zamanda o zamana kadar gerçekleştiremediklerini bir sonraki iktidar döneminde gerçekleştireceğini vaat ediyordu.
Anayasa değişikliği
CHP’nin 1950 milletvekili seçimi beyannamesinde göze çarpan önemli noktalar şöyle özetlenebilirdi: CHP, anayasa değişikliğini gündeme getiriyor ve ikinci meclisin (senatonun) kurulmasını, iki meclis arasındaki ilişkilerin düzenlenmesini, meclislerin görevlerinin saptanmasını ve Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkilerinin belirlenmesini, anayasal alanda düzenlenmesi gereken hususlar olarak sunuyordu. Ayrıca, “tek-parti hayatı devrinin icabı sayılarak anayasaya sokulmuş olan 6 Umde’yi [Oku] anayasadan” çıkarmak da söz konusuydu.
Fakat anayasaya “laik cumhuriyet rejiminin korunması için gerekli kayıtların kon[ul]ması” da gerekiyordu. Oysa anayasa değişikliği, bu tarihe kadar zaman zaman gündeme gelmişse de, hiçbir zaman ciddî olarak tartışılmaya açılmamış bir konuydu. Bu nedenle, CHP’nin iktidar partisi olarak bu meseleyi seçim sonrasına bırakmış olmasına anlam vermek de kolay değildir. Gerçekten de iktidar partisi olarak CHP, bir anayasa değişikliğini gündeme getirmiş olsaydı, bunu o zamana kadar gerçekleştirmiş olurdu zaten… Nitekim bir anayasa değişikliği yapmamış olmanın siyasal neticeleri, aradan geçen yıllardan sonra, çok acı tecrübelerle görülecektir.
Köylülere yönelik vaatler
CHP’nin seçim beyannamesinin öncelikle “köylü ve çiftçi”ye hitap etmeye çalışması anlaşılabilir. Türkiye, geniş oranda bir köylü ülkesiydi çünkü… Köylerde ilk öğretim sorununun çözümü, köye yönelik yayınlar, köylerde radyo sayısının artırılması, köy yollarının yapımı, köyde sağlıklı içme suyu, “devlet elindeki geniş topraklardan başlayarak, topraksız veya az topraklı köylüye arazi dağıtma işini hızlandırmak”, iç iskânı kolaylaştırmak, elverişli tarım yöntemlerinin eğitimi ve öğretiminin sağlanması, ziraî kredi imkânlarının artırılması, modern tarım araçlarından topluca yararlanmanın sağlanması, yeni üretim çeşitlerinin yaratılması, sigorta ve sağlık sorunlarının çözümü, orman ve ormancılık sorunlarının giderilmesi, bu alanda vaat edilen hususların tüketici bir listesini oluşturur.

Kent ve kasabaların elektrik ve su ihtiyacının giderilmesi, konut sorununun halledilmesi, sıtma ve veremle mücadele, özel idarelere özerklik verilmesi, kasabalarda derneklerin ve hayırsever vatandaşların yaptıracakları ortaokullara kadro verilmesi, teknik okulların genişletilmesi, elektrik enerjisi sağlanması, İller Bankası’nın imkânlarının genişletilmesi, yol yapımına süratle devam edilmesi, doğu bölgesinin özel bir kalkınma programına tâbi tutulmaya devam etmesi, petrol aramalarında atılım yapılması ve bu alanda gerekirse yabancı sermayeden de yararlanılması, limanların yapımı, adlî cihazın geliştirilmesi, sosyal dayanışmanın artırılması ve bu alanda işçiler ve memurlar için sosyal sigortaların geliştirilmesi ve yetimlerin bakımı ve ekonomik sahadaki görüşler, beyannamenin tam bir özeti olarak kabul edilebilir.
Hükûmet partisinin cansız beyanları
CHP’nin seçim beyannamesi, adeta resmî bir hükûmet bildirisinden farksız ve o oranda da cansız bir metindi. Hiçbir inandırıcılığı olamayacak kadar soğuk, resmî ve günlük hayatın dışındaydı. Adeta her bakanlıktan birer cümle ile alt alta sıralanmış bir paket izlenimini veriyordu.
CHP’nin seçim propagandasına yönelik parti broşürleri de aynı havayı yansıtıyordu. Bu türden parti propaganda broşürleri, daha ziyade bürokratlarca hazırlanmış ve hükûmet programına benzer metinlerdi. Son derece kuru, cansız, sıkıcı ve heyecansız bir üslûpla kaleme alınmış olan bu broşürler, CHP iktidarı döneminde ülkede meydana gelen gelişmeleri istatistikî olarak gösteriyordu. Sadece bu propaganda broşürlerini gözden geçirmek dahi, CHP’nin bu tarihte ne denli bir hükûmet partisi olduğunu gözler önüne seriyor ve üzerindeki bürokrat örtüyü bir kez daha ortaya koyuyordu. CHP’nin vaat edebilecek pek az bir şeyi kalmış olduğu görülüyordu.

Daha ne yapılabilir ki?
CHP’nin propaganda broşürlerinde verilen bilgileri de şöyle özetlemek mümkündür: Buna göre; karayollarının uzunluğu 1923 yılında 18.335 km iken, 1950’de 43.500 km’ye yükselmişti. Köprülerin uzunluğu da, aynı yıllarda 14.250 metreden 16.395 metreye çıkmıştı. Bu yıllarda 3.645 km demiryolu inşa edilmişti. 1950 yılına gelindiğinde ülkede toplam 305.000 kilovat saat kapasitede elektrik santrali vardı.
1923 yılında sadece İstanbul, İzmir ve Tarsus’ta elektrik varken; 1950 yılına gelindiğinde artık 217 kent, kasaba ve köyde elektrik vardı. 1923 yılında sadece 23.000 tonilotoluk 26 gemi varken; bu sayı, 1950 yılında özel girişimin elinde bulunan 155.000 tonilotoluk 70 ve devletin elinde bulunan 205.000 tonilotoluk 56 gemiye yükselmişti.

Bu arada, 15 il arasında uçak seferi bulunuyordu. Telgraf hatlarının uzunluğu ise, aynı yıllar içinde 27.000 kilometreden 31.687 kilometreye çıkmıştı. Haberleşme alanındaki bir başka gelişmeye gelince; 158 kent ve kasabada, on dört tanesi otomatik olmak üzere, telefon bulunuyordu. Telefon abonelerinin sayısı 12.500’den 61.645’e yükselmişti. Kentler arası telefon hattı uzunluğu ise, 16.661 kilometre idi ve 408 kent ve kasabayı birbirine bağlıyordu.
SAĞLIK, EĞİTİM VE EKONOMİDE DEV ADIMLAR
Sağlık hizmetleri
Gelelim sağlık alanındaki gelişmelere: 1923 yılında doktor sayısı sadece 554 iken; bu rakam, 1950 yılında 2.617 olmuştu. 1923 yılında diş tabibi hiç bulunmazken; 1950 yılına gelindiğinde bu sayı 27 olmuştu. Hemşire sayısı da dörtten 643’e yükselmişti. Özel muayenehanesi olan doktor sayısı ise, 1.967 idi. Memur, asker ve serbest bütün doktorların sayısı, 6.047’i bulmuştu. Diş tabibi sayısı 1.166; eczâcı sayısı 2.864 ve hemşire sayısı da 1.353 idi.
Eğitimdeki atılım
Eğitim alanında da önemli gelişmeler görülmüştü: İlkokul öğretmenlerinin sayısı 1923 yılında 4.894 iken, bu rakam 1950 yılında 12.535 olmuştu ve Köy Enstitüsü mezunu öğretmen sayısı da 12.159 idi. Teknik ve meslekî öğretimde öğrenci sayısı da 1950 yılında 70.835 idi. Ticaret okullarının sayısı 1923 yılında dört iken; 1950 yılında bu sayı 46 olmuştu.

Ekonomideki gelişmeler
Ekonomik alanda da rakamlar önemliydi: Kömür üretimi; 1923 yılından 1948 yılına kadar geçen dönemde, 597.000 tondan 4.021.787 tona yükselmişti. Aynı şekilde linyit üretimi de 4.000 tondan 989.000 tona; krom üretimi 1.000 tondan 285.353 tona; 1923 yılında hiç olmayan demir üretimi 185.434 tona, bakır üretimi 189 tondan 10.979 tona, yine 1923 yılında hiç olmayan kükürt üretimi 2.407 tona ve nihayet çimento üretimi de 6.841 tondan 344.524 tona çıkmıştı.
Ziraat Bankası’nın şube sayısı ilk yıllarda 317 iken; 1950 yılında 384 olmuştu. Kredi miktarı, 1923 yılında 5.000.000 TL iken; 1950 yılında 195.000.000 TL’ye yükselmişti. Tarım, kredi ve satış kooperatiferi, 1949 yılında 129.000.000 TL kredi açmıştı. 1950 yılına gelindiğinde bu kooperatiflerin sayısı 879’du ve 411.518 köylü ortağı bulunuyordu. Pulluk sayısı, ilk yıllarda 210.794 iken; 1950 yılında 447.000 olmuştu. Marshall yardımı ile 1950 yılına dek 4.206 traktör gelmişti. 1947 yılı itibariyle ülkede 4.364 otomobil; 7.315 kamyon ve 1.234 de otobüs bulunuyordu. Karayollarının toplam uzunluğu 12.000 kilometre idi.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016