Ceren KENAR

Mısır’da da denize düşen askere sarılıyor/23.04.2012
18.09.2012
2652

 

Mısır’da da denize düşen askere sarılıyor

Mısır’da Mübarek’in devrildiği günden beri sular durulmadı, ne Tahrir Meydanı boş kaldı ne de farklı kesimlerin meşruiyetinde mutabık kaldığı bir süreç gelişebildi. Parlamento seçimlerinden sonra Müslüman Kardeşler (Özgürlük ve Adalet Partisi) ve Selefilerin (Nur Partisi) toplamda yüzde 70’e ulaşan oyları bile iyi veya kötü bir istikrar getirmedi.

Devrimler bir günde yapılmıyor elbette. Elli yıldan fazla bir süredir değişen liderlere rağmen sabit kalan otokrat bir rejim ile yönetilen Mısır’da elbette demokratik kurumların kurulması, demokratik süreçlerin konsolide olması ve güç paylaşımına ilişkin liberal bir anlayışın yerleşmesi zaman alacak.

Mübarek sonrası Mısır siyasetini belirleyen ana aktörler kabaca üçe ayrılabilir: Müslüman Kardeşler ve Selefilerden müteşekkil İslamcılar, özellikle Yüksek Askerî Konsey ve bürokrasi üzerinde etkisini koruyan “eski rejimciler” ve medya, entelijansiya ve sokaklara hâkim olan solcular ve liberaller. Oy verme davranışları ve siyasi angajmanları bu kadar keskin olmayan Mısır halkının çoğunluğu ise tabir-i caizse “sessiz çoğunluğu” oluşturuyor.

23-24 Mayıs’ta ilk aşaması gerçekleşecek başkanlık seçimleri sivilleşme süreci açısından çok önemli. Hâlihazırda bir askerî konsey tarafından yönetilen Mısır’da bu seçimler akabinde yönetim sivillere devredilecek. Askerî vesayetin tümden kalkacağı yönünde bir beklenti yok, ancak yine de geniş yetkilere sahip olan cumhurbaşkanlığı makamında bir sivilin yer alması önemli.

Bu süreçte Mısır siyaseti yukarıda ismini zikrettiğimiz aktörler arasında yaşanan ilginç ilişkilere, yeni, olası –ancak– kırılgan ittifaklara sahne oluyor.

Mısır’ın devrik lideri Mübarek’in sadık adamlarından ve uzun süre istihbarat kurumu başkanlığı yapmış olan Ömer Süleyman’ın başkanlık seçimlerine “sürpriz” bir şekilde aday olması, seçimler öncesi gerginliği ateşleyen adım oldu. Müslüman Kardeşler, Tahrir’de dev bir miting düzenleyerek Süleyman’ın adaylığını protesto etti. Aynı zamanda mecliste sahip olduğunu çoğunluğu devreye sokmaya karar verdi. Eski rejim sürecinde görev almış üst düzey siyasetçilerin bundan sonra Mısır siyasetinde görev almasını sınırlayan bir yasa tasarısı mecliste görüşüldü ve kabul edildi. Askerî konseyin uygulamalarını protesto etmek için sık sık Tahrir’de gösteri düzenleyen ve Müslüman Kardeşler’den bu süreçte destek görmeyen liberaller ise Süleyman’ın adaylığı karşıtı gösterilerde yer almadı.

Ancak asıl sürpriz geçen hafta Seçimleri Denetleme Kurulu’ndan geldi. Ömer Süleyman’ın yanı sıra Müslüman Kardeşler ve Selefilerin önemli adaylarının da içinde olduğu 10 adayı içeren bir listenin başvurusunu reddettiğini açıkladı. Aday olması engellenen isimlerin arasında seçimlerde yüksek şans tanınan Müslüman Kardeşler’in Başkan Yardımcısı Hayrat El Şatır ve Selefilerin adayı Hazım Ebu İsmail de var. Tüm bunlardan sonra uzun süredir gerilimli de olsa bir ittifak halinde olan Yüksek Askerî Konsey ve Müslüman Kardeşler’in arası açıldı.

Askerî Konsey’in bu kararına yönelik farklı spekülasyonlar var:

Konseyin Süleyman’ın adaylığından zaten memnun olmadığı, bunu engellerken radikal olarak telakki ettiği isimleri de yarış dışında bırakarak ve “objektif” bir görüntü vererek, Amr Musa ve Abdülmunim Ebu’l-Futüh gibi “ılımlı” isimlerin önünü açmayı hedeflediği, görüşlerden bir tanesi.

Bir başka görüş ise konseyin bu karar ile ortalığı tamamen karıştırıp, Mısır’da farklı grupları birbirine düşürerek, oluşan istikrarsızlık bahanesi ile seçimleri ertelemeyi hedeflediği yönünde. Buna göre Yüksek Askerî Konsey iktidarının önünde engel gördüğü başkanlık seçimlerini erteleyerek, “geçiş sürecini” daimi kılmayı amaçlıyor.

İşin ilginç tarafı, Müslüman Kardeşler ve Selefiler taraftarlarının birkaç vukuatı dışında karar sonrası durum beklendiğinden sakin.

İşin daha da ilginç tarafı ise liberaller durumu onaylıyor görünüyor. Mübarek’in devrilmesini takip eden süreçte Müslüman Kardeşler’i Yüksek Askerî Konsey ile işbirliği yapmakla suçlayan liberaller cephesinde “radikal” adayların önü kesilmesi pek de saklanmayan bir memnuniyetle karşılanıyor.

Denize düşenin askere sarıldığı bir siyasi kültür Mısırlı liberalleri de es geçmiyor.

[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar