Dr.Sivilay GENÇ
Soru: Sevgili Sivilay Abla, PKK’lılara sarılan Aysel Tuğluk’u Louis Vuitton çantasının çakma olması üzerinden eleştirmek Türklerin Kürtleri aşağılama alışkanlığının bir devamı değil mi? Batman’dan sevgiler ablacım. (Berrin)
Cevap: Sevgili Berrin, bir Kürt kadın silahlı adamlara sarıldı diye olay olmadı, sivil alanda siyaset yapan bir milletvekili sarıldı diye oldu. Bu nedenle konuştuğumuz çerçeve içinde Aysel Tuğluk’u bir Kürt değil bir milletvekili olarak görmeliyiz.
Çakma Louis Vuitton çanta ne demektir? Önce buna bakalım. Sözüne ettiğimiz şey bebek kakası renginde, üzeri markanın yüzlerce logosuyla kaplı, aslında fiyatının fahişliğinden başka ilginç hiç bir tarafı olmayan bir çantadır. Bu çantayı satın alan kullanışlı, enteresan, sağlam, estetik bir çantayı değil; bu çantayı almaya gücü yeten olmanın kazandırdığı sosyal statüyü satın alır.
Beş bin liralık çantanın taklidini yüz elli liraya alıp “ben bir çantaya beş bin lira verebilenlerin sınıfındanım” mesajı vermek açıkça yalan söylemektir. Bu yalanın başka bir yalandan farkı yoktur. Bir siyasetçi bunu yapıyorsa benim gözümde inandırıcılığını yitirir.
Başka bir örnek vereyim. Gucci takım elbise giyen bir müteahhit eğer bu takımın altına markette üç tanesi dokuz liraya satılan beyaz slip don giyiyorsa onun yaptığı evde oturulmaz. Dışarıdan binaya bakarsın, güzelliğine kapılırsın. Alırsın. İki seneye kalmaz iç tesisatı çürür, üst katın tuvalet boruları sızdırır, kafana lağım suyu yağar. Yanlış anlaşılmasın. Her müteahhit Gucci giymeli demiyorum. İçin ve dışın tutarlı olmasından bahsediyorum.
Geçen pazar günü bir alışveriş merkezine gittim. Otoparkta yer olmasını geçtim, otoparka girişte bile kuyruk var. Hastalarıma örnek gösterebileceğim bir vaka yakalama hevesiyle oturdum, kırk dakika kadar otoparktaki sirkülasyonu izledim. Altında Porsche Cayenne cip bulunan bir adam yarım saat otoparkta dolandı durdu ve on lirasına kıyıp aracını valeye vermedi. Bilmem kaç yüz bin dolarlık aracı alacak parası olan ama yarım saatini satın alabilecek on lirası olmayan bir adama ben kızımı vermezdim mesela. Zamanın kıymetini bilmeyen, kadının kıymetini bilir mi? Hiç sanmıyorum.
Gözlem yapmayı otomatik hâle getirenlerin gözüne daha neler takılır neler. Bir restoranın ben en çok havlu makinesine bakarım. Elini uzattığında haznesinden kâğıt havlu çıkaran makineler restoranda yiyeceğin döner hakkında ciddi fikir verir. Eğer havluyu gıdım gıdım veriyorsa yemekte yiyeceğin dönere hindi derisi katılmış olma ihtimali kuvvetle muhtemeldir.
Çanta, don, vale, kâğıt havlu makinesi. Her davranışımızda, her tercihimizde karakterimizin yansımaları çıplak gözle görülebilir. Yeter ki biz görmeyi bilelim.
Yaşasın dershaneler
Soru: Sevgili Sivilay Abla, dershanelerin kapatılmasının okullardaki eğitimin kalitesinin artmasına ve üniversite sınavının kaldırılmasına da vesile olur diye düşündüğümden, kapatılmasını destekliyorum. Siz ne dersiniz? (Macit Çetin)
Cevap: Sevgili Macit, herkesin nefret ettiği mevcut üniversite sınavı, hayatın çarpıklıklarla dolu olduğu ülkemizde dezavantajlı gençleri şanslı doğan akranlarıyla eşitleyen mükemmel bir fırsattır. Üniversite sınavına karşı olan yoksullara çok gülüyorum. Öğrenci seçme işini üniversitelere bıraksan;Koç, Boğaziçi, Sabancı kamyonlarını Robert Kolej’e, St. Joseph’e dayar, “doldur baba” der.Elazığ Anadolu Lisesi mezunu bu üniversiteleri rüyasında görür ancak.
Ayrıca dershaneler eğitim vermez, sınav taktiği öğretir. Bu nedenle en iyi eğitimi veren lisenin öğrencisi de ayrıca sınava hazırlanmaya ihtiyaç duyar. Amerikan okulunda okuyan bir öğrenci TOEFL kursuna gider. Hatta sınava hazırlanma işini okula karıştırmamak okuldaki eğitimin kalitesi için çok önemlidir.
Yaşasın LYS- YGS, yaşasın dershaneler. Çanta, don, vale, kâğıt havlu...
__________________________________________________________
Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı,
Ruh ve Sivil Hastalıkları Mütehassısı
[email protected]
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2013
18.04.2013
11.04.2013
28.03.2013
21.03.2013
14.03.2013
7.03.2013
28.02.2013
21.02.2013
14.02.2013