Ekin GÜN
Demek ki “Seni Başkan Yaptırmayacağız” dediğinin yarısı kadar PKK'ya silah bıraktırmak için çağrı yapamayınca ne barışın tarafında ne de sivil siyasetin tarafında olunuyormuş.
Demek ki Nişantaşı'nın, Etiler'in birer pop ikonu haline gelmekle Türkiye partisi olunmuyor, Türkiyelileşmek için bu ülkede yaşayan her bir insanın acılarının yanında olmak gerekiyormuş.
Demek ki Meclis kürsüsünden “Erdoğan'ın gizli örgütü var” deyip ertesi gün “Ben kimseye ithamda bulunmadım” demekle gülünç duruma düşmekten öte halka ayaküstü yalan söylemekle iktidar olmuşçasına temcit pilavı gibi sunulan %13'e en başta dürüst olmak gerekiyormuş.
Demek ki bundan birkaç ay önce “PKK'ya silahı ancak HDP bıraktırır” deyip birkaç hafta önce “Bizim silah bırak dememizin bir anlamı yok” demekle insanların aklıyla alay eden bir siyaset tarzı Türkiyelileşmek için yeterli olmuyormuş.
Demek ki Şafak Pavey'in “birlikte iyi salladık” demesine kahkahalarla cevap verip nazikçe teşekkür ederek seçim dönemi boyunca HDP'nin kimlerle ittifak içinde olduğu bir bir gözler önüne seriliyormuş.
Demek ki baraj yapımlarını savaş bahanesi sunan PKK'ya destek “askeri baraj” sözüyle gelince barışı bozup savaşın yanında olabilmek için böylesine sudan sebeplere savunma yapmak işten bile olmuyormuş.
Demek ki PKK'nın eylemlerine, öldürmelerine tek söz edemeyen, etseler de PKK'nın adını geçirmeyen aydınları arkana almakla Türkiye'deki tüm halkları arkana almak arasında mesafesi hiç kapanmayacak bir uçurum ufukta beliriyormuş.
Demek ki post-modern Gezi darbesindeki ruhun yolundan gitmekle barışın tarafında olunmuyor tam aksi savaşın yanında olunuyormuş.
Demek ki yıllar boyu insanlık dışı cinayetlere imza atan JİTEM'in yerini sofra başında, uykuda, pusuda insanları savaş kanunlarına dahi uymayacak şekilde vurarak sırtını dayadıkların alıyormuş.
Demek ki partinden bir milletvekili “HDP barajı geçemezse iç savaş çıkar” tehdidinin barajı geçip geçmemesiyle alakası yokmuş.
Demek ki 80 milletvekili Meclis'e sokarak özgürlükten bahsedip eli silahlıların gölgesinde siyaset yapıp özgür iradenin ö'sünü bile yansıtamamakla sivil siyasetten bahsetmek trajikomik duruma düşmek için yeterliymiş.
Demek ki bazen “provokasyon çıkmayacağını bilsem o polislerin cenazesine giderim” demekten ziyade o polisleri acımadan vuran eli silahlılara iki çift laf edip silah bıraktırmaya davet etmek o cenazelerin olmaması adına şovdan öte bir şeyler yapmak demekmiş.
Demek ki elinde bağlamayla Nişantaşı'nın sakinlerinin programına çıkıp bir yandan da elini silahlılara sırt dayayarak barıştan söz etmek çelişki dışında başka bir şey ifade etmiyormuş.
Demek ki seçime girdiğin ülkedeki tüm yurttaşlara sırt dayamak eli silahlılara sırt dayamaktan daha önemli olduğu an demokrasiden söz etmenin bir anlamı olmuyormuş.
Demek ki yalanlar üreterek bir ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanına “yargılanacaksınız” demekle almış olduğun oyun meşruiyetinin bir kıymeti harbiyesi kalmıyormuş.
Demek ki özgür basından söz ederken bir gazetenin bahçesine bomba koyan terör örgütünü lanetlemek aklına gelmiyorsa özgür basın adına da sarf edilen sözler suya yazı yazmaktan öteye gitmiyormuş.
Demek ki mevcut hükümetin eli silahlı bir terör örgütü IŞİD'e destek verdiğini hiçbir ispat sunmadan söyleyerek hükümetin ilgisizliğini ispatlamasını beklemekle çamur at izi kalsından başka bir niyet taşımadığın çok bariz bir şekilde gözler önüne seriliyormuş.
Demek ki kendisinden olmayan düşünceleri “benim Kürdüm senin Kürdün” diye ayırıp mevcut hükümete karşı “kutuplaşma” politikası yaptığını iddia etmekle boy aynasına hiç bakmadığın gün yüzü gibi ortaya çıkıyormuş.
Demek ki 13 sene boyunca barış için yaptıkları ortada olan bir siyasal iktidarla konuşacak hiçbir şeyinin olmadığını ifade edip “MHP'yle konuşabiliriz” noktasına gelindiyse barışın değil de savaşın tarafında yer aldığın bu diyarlardan çok net bir şekilde görülebiliyormuş.
Demek ki belki de milyonların kahramanı olabilmek için PKK'ya silah bırakma çağrısını sonunda Don Kişot olacağını bilerek yapmak her şeye bedel olacaksa da bunu yapmayıp lafı bin bir dereden dolandırmakla “Meclis'e neden girdiniz?” sorusunu sormak pek de haksız bir soru olmuyormuş.
Demek ki koskoca Meclis oturumunda konuşulanların hiçbirinden bir ders çıkarmayıp bir milletvekilinin “bir kadın olarak sus” demesi insanların öldüğü bir dönemde daha mühimlik arz ediyorsa PKK'nın eylemlerini hiç görmeyip yere sigara izmariti atmadıklarını manşetten görenlerle aynı kefeye koyulmak da sizi hiç rahatsız etmiyormuş.
Demek ki seçim barajını geçmek vicdanların barajını geçmek için o kadar da yeterli olan bir şey değilmiş.
Demek ki…
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.10.2018
24.09.2018
9.02.2018
19.08.2018
29.07.2018
15.07.2018
1.02.2018
14.06.2018
4.02.2018
9.02.2016