Ekin GÜN
Pazar günkü “Milyonlarca Nefes, Teröre Karşı Tek Ses” mitingi her yönüyle kamuoyunda değerlendirildi.
Gerek Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun gerekse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmaları enine boyuna masaya yatırıldı.
Lakin miting alanında Erdoğan'ın konuşmasından sonra öyle bir şey oldu ki Türkiye'nin bir anda gündemine oturdu.
Bir sürprizdi aslında.
İnsanlar çok sevdiler, çok beğendiler.
O da Erdoğan'ın konuşmasından sonra çalan Grup Tillo'nun “Ortağız Bir Namusa” ilahisiydi.
Taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazandı bu ilahi.
Açıkçası bende çok beğendim.
Pazar gününden sonra günde 3-4 kez mutlaka bu ilahiyi dinliyorum.
Sözleriyle, bestesiyle ve duygusuyla son derece müthiş bir ilahi olmuş doğrusu.
Temmuz ayında PKK terör örgütünün barışı bozmasını insanların anlamasını bırakın PKK'nın bile neden bozduğuna ilişkin net bir açıklaması yok.
PKK terör örgütü küresel güçlerin taşeronu haline geldikten sonra artık onların stratejilerine göre hareket ettiği için el freni patlamış bir kamyon gibi yokuş aşağıya doğru hızla gidiyor ama elbet sonunda bir yere çarpacak.
PKK tarafından birileri “öz yönetim” diyor, birileri “askeri baraj” diyor, öbürleri “Öcalan'ın serbest kalmasından” bahsediyor, başkaları da “Dolmabahçe
Görüşmeleri'ni” bahane olarak öne sürüyor.
Açıkçası net bir şey bilmiyoruz.
Lakin öyle ya da böyle PKK alçakça 90'lı yıllardaki JİTEM'in yerini almışçasına masum insanları öldürüyor, sokakta genç-yaşlı demeden alçakça insanları katlediyor.
Pazar günkü miting aslında tüm bu terör faaliyetlerine karşı bir çığlığın sesiydi.
Milyonlar alanda toplanarak tek ortak gayemiz olan bayrağımızla bu teröre karşı seslerini çıkarttılar ve hep bir ağızdan terörü lanetlediler.
Bu saatten sonra da teröre karşı çıkıp Türk-Kürt kardeşliğine zeval gelmeyecek şekilde hareket etmemiz gerekiyor.
Kısacası PKK'nın tüm tehditlerine ve şantajlarına rağmen hatta PKK terör örgütünün tüm “serhildan” çağrılarına rağmen sokağa dökülmeyen, bu çağrılara kulak asmayarak sessiz bir çığlıkla “biz devletimizin yanındayız” diyen Kürtlere devletin ve siyasal iktidarın daha güçlü bir şekilde sahip çıkması gerekiyor.
Bugün hem küresel güçlerin dolayısıyla PKK'yı taşeron örgüt şeklinde kullanan bu küresel güçlerin hedefi birlik ve beraberliğimizi sağlayan Erdoğan'ı Cumhurbaşkanlığından indirmek.
Kısacası hedef Erdoğan.
Erdoğan nezdinde hedef güçlü ve bağımsız Türkiye.
Bende “Türkiye'ye karşı oynanan oyun kardeşliğimizi kırdırma amacı taşımaktan başka bir şey değil” diyen ve kardeşliğimize vurgu yapan Grup Tillo'nun üyesi Hacı Mustafa Kadaş ile konuştum dün.
Hacı Bey'e sordum bu ilahinin arka planı nedir diye, o da tüm samimiyetiyle cevap verdi: “Malum ortam güzelken çatışma çıktı ve PKK insanları katletmeye başladı. Biz de doğuda yaşadığımız için bu olayın iç yüzünü daha iyi görüyoruz. 2015 Türkiye'sin de Kürt Sorunu var mıdır, yok mudur diye düşündük. Ortada bir oyun olduğunu gördük. Birileri PKK terör örgütü ile halka korku salmaya çalışıyor.”
İlahinin Türkçe-Kürtçe-Arapça ve Zazaca yazıldığını ifade eden Kadaş şöyle devam etti: “Zincirleri kırmak gerekiyordu. Biz de önce bu ilahiyi bir şiir olarak yazdık, ardından arkadaşlar bunu bestelemiş ve söyledik. Amacımız kardeşliğimize, barışımıza bir katkı sunmak”
Kadaş'a 2002 yılından bu yana AK Parti zamanında Kürtlere karşı çok büyük hakların verildiğini ve en önemlisi asimilasyon politikalarının bittiğini hatırlatıyorum o da sözlerime şunları ekliyor: “Dilimizi konuşamıyorduk, şimdi konuşuyoruz. Kürtçe propaganda, anadilde savunma, Kürtçe kanal gibi birçok haklar AK Parti zamanında verildi. Güneydoğu'da birçok yol yapıldı, hizmetler sunuldu. Bu Erdoğan sayesinde AK Parti zamanında oldu” diyor.
İlahinin çok sevildiğini ve bir anda gündemin ortasına oturduğunu söylüyorum Kadaş “doğrudur” diyor ve devam ediyor: “Bir destek göreceğini bekliyorduk ama bu kadar kısa zamanda beklemiyorduk. Pazar gününden beri telefonlarımız susmuyor”
Kadaş'a “Tehdit alıyor musunuz?” diye sordum o da devam etti: “Evet tehdit alıyoruz gerek sosyal medyadan gerekse de WhatsApp'tan tehditler geliyor. Bunlarla karşı karşıya kalacağımızı düşünmüştük ama o kadar şehitler verildi bizim de barışa katkımız olsun diye huzurumuz bozulsun” diye vicdan dolu bir cevap veriyor.
Pazar günkü mitinglerin bir defaya mahsus olmaması gerektiğini ifade eden Kadaş, STK'ların da bu noktada insiyatif almasını istiyor ve şöyle diyor: “Kaos ortamını genişletmek için her şeyi yapacaklar onun için bu tarz mitinglerin artarak devam etmesi şart. Bir defaya mahsus olmamalı”
“Ortağız bir namusa” diyorsunuz dedim ve namustan kastedilen o geniş anlamı da şöyle açıkladı Kadaş: “Namus vatandır, bayraktır. Türkiye Suriyelilere kapı açan tek ülke. Şimdi de PKK iç savaş istiyor. Allah muhafaza iç savaş çıkarsa vicdanıyla Suriyelilere kapı açan Türkiye gibi başka bir ülke var mı? Bu insanlar başka hangi ülkeye gidebilir? Türkiye'nin hali başka”
Oynanan oyunun Kürtlere Türkü, Türklere de Kürdü kırdırmaktan başka bir şey olmadığını ifade eden Kadaş vicdanının sesini adeta ilahiye yansıtmış ve herkesin ağzında bugünler de bu ilahi var.
Kurban Bayramı gibi mübarek bir zamana girdiğimiz şu dönemde Allah birliğimizi, beraberliğimizi ve inşallah barışımızı tesis etsin.
Kurban Bayramı'nızın hayırlara vesile olmasını dilerim.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.10.2018
24.09.2018
9.02.2018
19.08.2018
29.07.2018
15.07.2018
1.02.2018
14.06.2018
4.02.2018
9.02.2016