Elif ÇAKIR
Oysa... Sayın Bekir Bozdağ adalet bakanı olarak, halk oylamasına sayılı günler kala, sosyal medya hesabından, anayasa değişikliği paketine neden ‘evet’ diyeceğini şu sözlerle ifade etmişti:
“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlendirdiği, hukuk devletini tahkim ettiği için evet diyorum.
Bu sistemde HSK üyeleri, milletin seçtiği cumhurbaşkanı ve milletin seçtiği TBMM tarafından seçilecektir.”
Yargıya bağımsızlık getirecek, yargının tarafsızlığını güçlendirecek ve hukuk devletini tahkim edecek bir sisteme kim itiraz edebilir? Hele de bunu söyleyen adalet bakanı ise...
Bu sözler aynı zamanda bir teminattır, bir güvencedir.
***
Geçmiş tarihi darbelerle, ihtilallerle dolu olan, dahası darbecilerin yargı tarafından korunup kollanmaya alındığı ve daha da önemlisi geçmiş tarihinde yargının siyasal iktidarlar üzerinde vesayet oluşturduğu bir ülkede ‘yargıdaki tekelleşmeyi bitirmesi’ bakımından ‘kurul üye’ seçiminin TBMM tarafından yapılmasını bir kazanım olarak bile görürüm.
Çünkü yargıçların yargıçları seçtiği yargı kurumlarında neler olabildiğini gördük. Ki FETÖ’nün bir idari kurum olan HSYK üzerinden bütün yargıyı nasıl ele geçirdiği de, yargıçlarının ellerindeki hukuk sopası ile toplumun üzerinden nasıl buldozer gibi geçtikleri de, devlet kurumlarının bütün kılcal damarlarına kadar nasıl yerleştikleri de malum.
Sonuçta ‘kuvvetler ayrılığı’ ilkesinin güçlü olduğu gelişmiş demokrasiye sahip Avrupa ülkelerinin çoğunda sadece HSK üyelerinin değil Anayasa Mahkemesi üyelerinin de bir kısmı parlamento ya da hükümet tarafından seçiliyor.
Örneğin İtalya’da HSK 27 üyeden oluşuyor. Kurul’un 8 üyesi Meclis tarafından seçiliyor.
Portekiz’de HSK 17 üyeden oluşuyor. Kurul’un 6 üyesi parlamento tarafından seçiliyor.
İspanya’da Kurul’un 21 üyesinin 8’i Meclis tarafından atanıyor.
İngiltere’de Yüksek Yargıçlar var. Atanacak isimleri hükümet belirliyor, Kraliçe onaylıyor.
ABD’de Federal Mahkeme yargıçlarında boşalan yerlerin atamasını ABD Başkanı yapıyor. Ancak atanan yargıçların göreve başlayabilmeleri için Senato’nun onaylaması gerekiyor.
Ancak...
Bu ülkelerin hiçbirinin ne parlamentosu ne hükümeti ‘yargı bağımsızlığına’ gölge düşürecek bir ‘yakınını’ ülkesinin Hakimler ve Savcılar Kurumu gibi hassasiyet gösterilmesi gereken kuruma seçip de göndermemiştir.
***
Biz de oldu...
Evvelsi gün TBMM Genel Kurul’da yeni HSK’ya üye seçimi vardı.
AK Parti’yi buradan kutlamak gerekir ki partilerine birinci derecede yakın sayılacak isimleri ‘aday’ olarak göstermediler. Dolayısıyla HSK’ya üye olarak da göndermedi. En azından şimdilik bildiğimiz kadarıyla ve ortaya çıkan tablo bunu gösteriyor.
Ve fakat...
AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve lideri Devlet Bahçeli’nin 2006 yılından bu yana avukatlığını yapan, dahası 2009 yılından itibaren de partinin yönetim kadrolarında görev yapan Hamit Kocabey’in Hakimler Savcılar Kurulu üyesi olarak seçilmesine büyük destek verdi.
Ve Hamit Kocabey 355 oyla HSK üyesi seçildi.
Bu hükümet partisi olması hasebiyle AK Parti’nin hanesine eksi olarak yazılır.
***
Yargı çoğulculaştırılmalıdır elbette. HSK’nın tümünde bütün siyasal kesimler temsil edilmelidir elbette. Toplumun bütün renkleri olmalıdır. Yargının demokratikleşmesi, yargının sivilleşmesi ancak böyle sağlanabilir. Ancak ‘bütün siyasal kesimler temsil edilsin’ denildiğinde ortaya çıkan sonuç, parti rozetli birisi olmamalıdır.
***
Yüksek yargı kurulları, ‘hukuk devleti’nin en önemli unsurlarından birisi olan ‘yargı bağımsızlığı’ ilkesinin etkili bir biçimde hayata geçirilmesi ihtiyacından doğmuştur.
Hakimler ve Savcılar Kurulu idari bir kuruldur ve verdiği kararlar da idari işlem niteliğindedir. Ancak bu kurum aynı zamanda ‘hukuk devleti’ açısından yargıçların bağımsızlığını, tarafsızlığını sağlayan bir kurumdur.
Adalet tesis edilmemiş bir toplumda huzuru sağlamak mümkün değildir. Adaleti sağlayacak olan yargıçlardır. Adalet dağıtacak kişilerin hakkaniyetli olabilmeleri ise ancak ve ancak bağımsız, tarafsız olmaları ile mümkündür. Bu da yargıçların tek efendilerinin, referans aldıkları yerin, sorumluluk duydukları makamın ‘hukuk’ olması ile mümkün olabilir.
Bu da idari bir kurum olan HSK gibi kurumlarda çoğulculuk sağlanırken aynı zamanda özerk kuruluşlar şeklinde düzenlenmeleri mümkün olabilir.
Böylece yargıçlar sadece görevlerini yaparlar ve yetkilerini kullanırken herhangi bir baskıyla ya da müdahale ile karşılaşmayacaklarına dair güvence altında hissederler kendilerini.
Ezcümle HSK’da karma yapı oluşturulmalı, fakat çoğunluğu yargı içinden gelmelidir. Toplumun bütün kesimlerini temsil edecek çoğulcu bir yapıya kavuşsun HSK’mız. HSK’da karma yapı oluşursa yargı demokratlaşır. Sivilleşir. Tekelleşme biter.
Bu da hukuk devletinin temellerini sağlamlaştırır.
Hatta Kurul’a tamamen sivil bir vatandaş da atansın. Bir partinin rozetini taşımış, yönetim kurulu üyeliğini yapmış bir ismin HSK’ya gönderilmesinin şık olmadığını söylemeliyim.
Bağımsız ve tarafsız yargı nasıl olacak bu durumda?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları


















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.11.2025
19.11.2025
11.11.2025
5.11.2025
17.10.2025
8.10.2025
7.10.2025
4.10.2025
30.09.2025
24.09.2025