Ergun AŞÇI
Facebook bir acaip.
Dalga geçmesini bile biliyor.
Nerdeyse her hafta soruyor, Enver Yapıcı’yı tanıyor muyum diye.
Yahu facebook niye anlamıyorsun ki?
Ben onu tanıyorum ama o başdanışman olduğundan beri beni tanımıyor.
Facebook’dan kendisine iki defa arkadaşlık talebi gönderdim daha ne yapayım.
Arkadaşlık talebi yaptığımı ortak arkadaşımız vasıtası ile de ilettim.
Ayrıca mail adresim ve telefonum kendisinde mevcut.
Ya laf anlamaz facebook artık bu soruyu sorup benimle dalga geçme.
Hâlbuki Akçakoca Kent Konseyinin kurulduğu ve kendinsin konseyinin sekreteri olduğu günlerde onun Enver Yapıcı için bir hayli kıymetliydim.
Haftada en az birkaç defa görüşürdük.
Niye ilişkileriniz bu hale geldi diye sormadan ben söyleyeyim.
Enver Yapıcı belediyeye baş danışman oldu ben Başşkan Bey tarafından tamamen aforoz edildim.
Enver Yapıcı her şeyiyle yerel iktidarın yanında olmayı seçti, ben yerel iktidarımızı eleştirmeye devam ettim.
Aramızda direkt olarak bir tartışma ya da küskünlüğe sebep olacak bir tartışma geçmedi.
Aforoz edildiğim için benimle görüşmemeyi kendi menfaatleri gereği kendiliğinden ya da aforoz edenlerin isteği üzerine yapmış olabilir.
Bir ihtimal daha var, Adnan Yaman kent konseyi başkanı seçildiği genel kurulda, divan başkanı Adnan Yaman’ı kent konseyi başkanlığına aday gösterirken ki teatral yeteneklerini yetersiz bulmuş ve eleştirmiştim.
Bu sebeple olabilir mi, acaba.
Yok, yahu yetmiş yaşına yaslanan biri sırf teatral yeteneklerini eleştirdim diye benimle görüşmeme kararı almaz ki. Yoksa alır mı?
Bu güçten yana olmayı son aylardaki bir gelişmeden yola çıkarak örnekleyeyim.
Kıyı yönetimi konusunda toplanan panellerin mimarı Enver Yapıcı, Akçakoca kıyılarını çok seven Enver Yapıcı, Armutçuağzı bir talana uğrarken ne dediğini duyamıyoruz.
Ya da Armutçuağzı kıyıları Sky Tower Oteli tarafından yok edilirken, Sky Tower Oteli tarafından belediyemize hediye edilen makam otomobilinin modelinin seçimi konusunda Başşkan Beye danışmanlık yaptığı için bu talana ses çıkarmaya vakit bulamıyor olmalı.
Bundan sonra da vakit bulacağını sanmam, keşke mahcup olsam.
Keşke Enver Yapıcı da bu talana karşı çıksa.
O zaman Akçakoca kıyılarını sevdiğine gerçekten inanacağım.
Birileri Enver Yapıcı’ya başdanışman dedi ve bu unvan da üzerine yapışıp kaldı.
Akçakoca Belediyesinde böyle bir unvan olduğunu sanmıyorum ancak bu unvanı çok sevmiş olmalı ki; kamuoyuna hayır böyle bir şey yok diye bir açıklamada bulunmadı.
Başşkan Bey kendisine neler danışır bir fikrim yok.
Çalışıp çabalayıp bazı önerilerini Başşkan Beye kabul ettirdiğini biliyorum.
Sakin şehir önerisinin ondan geldiği çok açık.
Ancak bu noktada Başşkan Bey ,Enver Yapıcı’yı ofsayta düşürüyor.
Sakin şehir olalım diye komisyonlar kurulurken bir taraftan da OSB(Organize Sanayi Bölgesi) kurulmasını savunuyor.
Dünya da eşi benzeri görülmemiş bir uygulamayı OSB ve Sakin şehri fikirlerini yan yana getirip savunmaya çalışan Ever Yapıcı’nın canı çıkıyor.
Güneşi balçıkla sıvarcasına, OSB ile sakin şehri yan yana olur fikrini bağdaştırmak için zamanını balçık aramakla harcıyor.
Bu balçık arama işlerinden de hiç yorulmaz, hakkını vermek lazım.
Akçakoca belediyesi ile yapılan yorumlarda bazen, başkanımız çok iyi çevresi kötü yorumları yapılır ya, çoğu zaman ima edilen kötü kişi de Enver Yapıcı’dır.
Başşkan Beyin yanlışlarını yüklenmek gibi bir misyon ile de karşı karşıyadır.
Enver Yapıcı’ya en çok kızdığım konu ise Akçakoca Kent Konsey’inin bugün düştüğü durumdur.
Kent konseyinin amacından uzaklaşıp FAKK (Fikret Albayrak Kent Konseyi) olarak çalışmasının müsebbibi Enver Yapıcı’dır.
FAKK bugün belediyenin halk eğitim merkezi ya da belediyenin kültür işleri şubesinin bir bölümü gibi çalışması bir başarı ise bu başarı tartışmasız Enver Yapıcı’nındır.
Bu başarısından(!) dolayı, Akçakoca Kent Konseyini FAKK haline getirdiği için mükâfat olarak başdanışman yapılmış olması ihtimal dâhilinde.
Toplantılarda bana denk gelmek istemediği ve bende onun bu isteğine uygun davrandığım için geçmiş olsun dileklerimi iletememiştim.
Kendisine hastalığı dolayısı ile acil şifalar diliyorum.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2022
13.04.2021
28.01.2021
24.01.2020
30.10.2019
10.10.2019
26.09.2019
23.08.2019
4.02.2019
28.09.2018