Ergun BABAHAN

AKP ülkeyi devraldığı yere getirdi
16.04.2015
1770

 Mesut Yılmaz-Tansu Çiller geriliminden, sorunlara çözüm bulamayan siyasetten, yolsuzluklardan, dünyadan dışlanmışlıktan, ekonomideki kötü gidişattan bunalmıştı halk. Bir çıkış arıyordu, AKP’yi buldu.


Dünyanın içinde bulunduğu ekonomik koşullar, demokratlarla işbirliği yapma zorunluluğu, askere karşı Avrupa Birliği kartını oynama kurnazlığı ile AKP’nin yıldızı parladı ve iki dönemi gayet güzel idare etti.

Üçüncü dönemde fazlalıklardan kurtularak Milli Görüşçü öze dönüldü. Artan paranoya ile birlikte hukuktan, demokrasiden, haktan uzaklaşıldı. Dostluk söyleminin yerini nefret söylemi aldı.

Türkiye bugün hızla 2002 koşullarına doğru gidiyor. Aslında ondan bile kötü bir noktada. Kürtlerle, laiklerle, Müslümanlarla, eşcinsellerle, sanatçılarla, modernlerle kavgalı, onları aşağılayan bir iktidar var karşımızda.

Toplumu birbirinden nefret eden kamplara bölmüş durumda. Türkiye 12 Eylül öncesi bile bu kadar parçalı bir toplum değildi açıkçası.

GÜYA DEĞİŞTİRECEKTİ AMA...

Ekonomiye kişisel çıkarlar kadar dini inançların hakim olması, inanç kaynaklı faiz düşmanlığı ekonomiyi bir bilim olmaktan çıkarıp hurafeler zinciri haline getirdi. Merkez Bankası’nın Saray’ın baskısıyla faiz artırımına cesaret edememesi doları 3 lira sınırına getirip dayattı. Son 10 yılda ulaşılan ama orada sıkışıp kalan kişi başı 10 bin dolar milli gelir hızla erimeye başladı.

Yargı, Çiller-Yılmaz döneminin 10 kat gerisinde. O zaman bu kadar sıkı bir siyasi iktidar denetiminde değildi açıkçası. Üniversitelerin halini Erdoğan’ın yakın dostu YÖK Başkanı kendi ağzından ifade ediyor.

Sinema filmleri sansürleniyor, heykeller yıkılıyor, kentlerde kalan son yeşil alanlar vahşice yağmalanıyor.

Hakim olmak umuduyla müdahil olduğumuz Suriye’deki iç savaş, Türkiye’yi içine çekecek şekilde genişliyor, uzuyor. AKP’nin yanlış politikalarının da etkisiyle yurdundan olan Suriyeli mültecilerin Türkiye ekonomisine, ahlakına yaptığı çürütücü etki henüz bilinmiyor.

Türkiye ekonomisine, siyasetin müdahalesiyle zayıflayan bankacılık sektörüne duyulan güven hızla eriyor. Kamu bankalarının finansal yapısı, batık kredileri henüz bilinmiyor.

Bilinen bir şey var: AKP değiştireceğim iddiasıyla geldiği yanlış ve kirli uygulamaların tamamını bizzat kendisi yapıyor bugün.

KİTLESEL HİPNOZ HALİNDE...

Türkiye, Kemal Derviş’in Amerika destekli politikalarıyla toparladığı ekonomik koşulların içine yuvarlanıyor hızla. Kürt meselesi 7 Haziran’da patlamaya hazır bir bomba gibi kenarda duruyor. Aleviler yok sayılmaya, aşağılanmaya devam ediliyor, bir nefret objesi olarak görülüyor.

AKP’ye oy ve gönül vermiş milyonlarca insan AKP’nin emrindeki TRT ve Havuz Medyası’nın yalanlarıyla yaşamaya devam ediyor. Türkiye’nin bir bölümü kitlesel hipnoz haline çıplak gerçekten uzakta yaşıyor.

Ahmet Davutoğlu’nun dün açıkladığı seçim beyannamesini hayata geçirme kabiliyeti olmadığını, o koltukta göstermelik durduğu dünya alem biliyor. Onun için Amerika Başkanı da, Pakistan Devlet Başkanı da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı muhatap alıyor.

Kendi içinde kavgalı, gerilimli, toplumun yüzde 50’den fazlasıyla kavgalı bir siyasi iktidar bu ülkeyi bir arada tutamaz. Yaşayıp hep birlikte göreceğiz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar