Ergun BABAHAN
Medyaya sansür ve ceza suçluların çözümüdür
5.02.2015
2307
Yasakçı, baskıcı, cezalandırıcı rejimlerin sayısı maalesef hızla artıyor. Eskiden Çin, Kuzey Kore ve Türki Cumhuriyetler’in başını çektiği bu grup ülkelere her geçen yıl yenileri ekleniyor. Son en büyük katılımcı ise Türkiye. Matbuatın iyi kötü 100 yıldan fazla var olduğu bu ülkede basın hiçbir zaman özgür olamadı.
Cumhuriyet’in kuruluşu Ankara’dan bağımsız İstanbul Basını’nın sonudur. Cumhuriyet rejimi başlangıcında devlete bağımlı bir medya yaratmış, maddi olarak desteklemiş ve karşılığında da tek parti devletinin propagandasının yapılmasını istemiştir.
Çok partili hayata geçiş bu gerçeği değiştirmemiştir. Bu kez Demokrat Parti kendine bağlı bir basın yaratma gayretine girmiş, muhalifleri acımasızca cezalandırmıştır.
1960 darbesinin ardından iktidara gelen siyasiler basınla ilişkilerini daha çok devlet imkanları üzerinden zenginleştirme ve cezalandırma üzerine kurmuştur. Kağıt fiyatları basının terbiyesi konusunda kilit bir rol oynamıştır.
GEÇMİŞ YILLARIN BİRİKİMİ VAR...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın artık medya dediğimiz basın-televizyon kuruluşlarıyla ilişkisi hiç bir zaman iyi olmamıştır. Kurulu medyayı kendisine düşman görmüş, belediye başkanlığının sona ermesinde, siyasi yasak kapsamına girmesinde hep medyanın payı olduğuna inanmıştır ki bunda da haksız değildir.
Medya askeri vesayet sisteminin en önemli araçlarından biri olmuştur, 1960 Darbesi’nde de, 1980 Darbesi’nde de, 28 Şubat post-modern darbesinde de medya kamuoyunu müdahaleye hazırlama işlevini görmüştür.
Kurulu medyanın tehdit gördüğü Milli Görüş geleneğinden gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun bedelini kişisel olarak da ödemiştir. Medyaya karşı tutumunda geçmiş yılların birikiminin payı büyüktür.
Ancak yaşadığı bu deneyimden çıkardığı sonuç, medyanın artık kimseyi tehdit edemeyecek bir niteliğe dönüşümü değil, bizzat kendi kişisel kontrolüne almak olmuştur.
Bugün Türkiye’de dağıtılan gazetelerin ağırlıklı bölümünün, haber kanallarının ezici çoğunluğunu Erdoğan’ın doğrudan denetiminde olduğu biliniyor.
GETİREMEZ AMA GÖTÜREBİLİR...
Kamuoyu oluşturma konusunda bu kadar güçlü bir siyasi figür olmasına rağmen, en küçük bir muhalefetin varlığına tahammül gösteremiyor. Hemen hakaret davası açıyor veya suç duyurusunda bulunuyor.
Daha da ileri giderek muhalif medyayı ortadan kaldırmaya çabalıyor. Zaman ve Samanyolu Grubu bu hedefte başı çekiyor.
Merkez medyaya karşı katılığının bir kısmını, bu kesimin kendilerini ‘Beyaz Türk’ diye adlandırarak muhafazakar kesimden gelmiş bir lidere gerekli saygıyı hiç bir zaman göstermediklerine inanmasından kaynaklanıyor.
Ancak genel olarak medyanın muhalifliğine tahammülsüzlüğü yıllar önce bana bir uçak yolculuğunda söylediği sözde yatıyor: Medya bir partiyi iktidara getiremez ama iktidardan götürür.
Aslında AKP’nin bu ülkedeki 10 yıllık serüveni bize gösterdi ki, günümüz Türkiyesi’nde bir partiyi iktidardan ancak liderleri ve kadrolarının eylem ve söylemleri götürür. AKP bu dönemece girmiş durumda.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021