Ergun BABAHAN
Başta Havuz müteahhitleri, telefonda ağlayan medya patronu olmak üzere, Türkiye'deki iş adamlarının Erdoğan'a yönelik tavrı neyse; Erdoğan'ın İsrail'e, Amerika'ya ve Putin'e tavrı odur. İktidarda kalabilmek, ailesini koruyabilmek adına onlarla iyi geçinmek zorundadır ve bunun için her tavizi vermeye hazırdır. Erdoğan'ın, Mavi Marmara kıyımının organizatörü İHH İnsani Yardım Vakfı'nı o gün sonuna kadar desteklerken bugün “Benden izin mi aldınız” demesinin nedeni budur. Çünkü herkesin bir patronu vardır ve yarın korkusu olan herkes patronu saydığını mutlu etmek zorundadır.
Bu, kişisel çıkarı ilke ve inancın üzerinde gören herkesin yaptığı bir şey. Bu tabloyu daha netleştirmek için düne kadar Erdoğan'a küfreden Yiğit Bulut'un konumuyla, düne kadar İsrail'e küfreden, protestocuları “Yahudi dölü” diye kovalayan Erdoğan'ın durumunu kıyaslamak yeter.
Bu bir karakter sınavıdır. Tarihte bir Che Guevara vardır, Ho Chi Minh vardır, Lumumba vardır, Musaddık vardır; bir de Recep Tayyip Erdoğan vardır. Tarih olup biteni böyle yazacaktır. Sorun Erdoğan da değildir aslında, onun peşinden körü körüne gidenlerdedir. Bunların bazıları milyar dolarlar, kimileri milyon dolar kazanmaktadır; kimileri de bir yiyecek paketine razı olmaktadır.
Sadece liderin değil, toplumun genelinin ahlak, kural ve ilke ile sorunu son İstanbul saldırısında tamamen ortaya çıktı. Paris'te, Brüksel'de, New York'ta benzer bir saldırı olsa, binlerce insan saldırı noktasını çiçekler, mumlar, kartlarla donatırdı. İstanbul öyle yapmadı. Yok saydı. Alan bir gün sonra para kazanmak, turist akışını sürdürmek amacıyla hizmete açıldı. Havuz medyası bomba olayını yok saydı, Rusya ve İsrail ile varılan anlaşmaları bir müjde olarak sunmayı tercih etti. Daha vahimi, olayın gerçek sorumlusunu saklamayı görev edindi.
Türkiye, yalan ve riya üzerine kurulu bir düzen içinde yaşıyor. Herkes yalan olduğunu bildiği olguları gerçek gibi sunma zorunluluğunda hissediyor kendisini ve bunu rahatlıkla yapabiliyor. Çünkü ahlakın iflas ettiği bu toplumda bu yaptığının bir yaptırımı bulunmuyor. İlkesizlik ve tutarsızlık çağının ilk Trump'ı bizim ülkeye nasip oldu. Dün dündür, bugün bugündür felsefesinin ete, kemiğe bürünmüş halini Erdoğan'ın kişiliğinde görmüş olduk.
Mavi Marmara yola çıkarken Hizmet hareketinin önde gelen isimleri, beni “Bu karanlık bir operasyon” diye uyardığında itiraz etmiştim. Haklı çıkan onlar oldu. İHH'nın İsrail ile başlayıp Suriye ile devam eden karanlık eylemlerin odağında olduğu Erdoğan'ın tavrıyla ortaya çıktı. İHH gerçek bir sivil toplum örgütü olsa, devlet istihbaratının bir uzantısı olarak karanlık eylemlerin aracı olmasa, Erdoğan'ın bu sözlerinin cevabını anında verirdi. Erdoğan, onlara bu muameleyi yapabiliyor, çünkü ne mal olduklarını biliyor. Bu ağır hakaretin ardından gelen sessizlik bunun açık kanıtı.
Burası, ahlak ve kural tanımayan; bir avuç para ve zenginlik için her türlü rezilliğe razı olanların ülkesi haline geldi. Kemalizm'in son döneminde yükselen bu eğilim, Siyasi İslamcılar ile doruğa çıkmış oldu. Bunun daha da zirve yapabileceğinden emin olabilirsiniz. Ülkenin dibe vurup yukarı çıkmasını umut edenler daha çok bekler, çünkü bu ülkenin dibi yok. Burası, uyuşturucu kartellerinin hüküm sürdüğü Kolombiya'nın, Meksika'nın kurtarılmış bölgeleri gibi bir ahlak ve yönetime sahip.
Ahlakı, hukuku, kuralları ve değerleri, hatta inancı çürümeye başlamış bir toplumun ağır bedeller ödemesi kaçınılmazdır. Sodom ve Gomore'yi okuyun anlarsınız.
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021