Ergün Diler
Amerika Birleşik Devletleri'nde BAŞKAN Trump iyice kıskaca alındı. Şu an için alınan kararlarda pek bir etkisi görülmemekte. Haklı olduğu konularda bile PENTAGON ağırlığı iyice hissedilmekte. Ve kendisinin dışında yeni oyunlar kurulmakta, yeni kartlar masaya gelmekte...
PKK'yı başımıza bela eden güçlere iyi bakıldığında her zaman AYNI ÖRGÜTE destek vermiş olsalar da hemen hemen hepsinin ayrı OYUN şekilleri ve modelleri vardı.
Mesela ALMANYA ile ABD, PKK'ya aynı mercekten bakmazdı.
Farklı oyuncularla farklı sonuçlara odaklanırlardı. ÖCALAN örgütün lideriydi! Ancak ALMANYA onun yerine kendi adamını getirmek isterdi. Getirmek istediği isim de ABD tarafından ortadan kaldırılırdı. Yaşandı bunlar... BÜYÜK GÜÇLER Türkiye'yi zayıflatmak için kendi yollarından gitti. Şimdi işler değişti! Kaç zamandır işaret etsem de artık fotoğraf net olarak ortada! 20 GÜNDÜR TÜRK ASKERİ AFRİN'i vuruyor BÜYÜK GÜÇLER tarafından desteklenen YPG'yi tepeliyor. Savaştığımız, vurduğumuz YPG tabelası olsa da ABD-ALMANYA ittifakı ile mücadele ediyoruz. Arkadaki AVRUPA'nın da dün altını çizdim.
Onlar da karede!
TER ÖRİST CENAZELERİ NE bakıldığında gerçek ortaya çıkıyor. Pek çok YPG'li ABD ve ALMAN bayraklarıyla uğurlanıyor! Medyaya yansımayan bu fotoğraflar sanırım TABLOYU ortaya koyuyor... Karşımızdakilerin kimliği açısından flu bir alan bırakmıyor!
Bu ittifak daha doğrusu ABD, SURİYE topraklarında ŞAM rejimiyle birlikte İRAN askerlerini vurdu! İDDİA BU! Son derece önemli olan bu saldırının bizim açımızdan bir anlamı vardı! Pentagon, McMaster ve Tillerson ziyareti öncesi ANKARA 'ya aklınca mesaj yolluyordu!
Ki bunu gören ANKARA gerekli cevabı hemen verdi... Temizlenecek yerler arasına İDLİB'i de alarak ne kadar büyük bir oyun kurduğumuzu ilan etti...
Ancak buna rağmen McMaster ile Tillerson gelecekler...
Nereden bakarsanız bakın çok önemli ziyaret. Elbette konuşulacak çok şey var.
SURİYE ve ORTADOĞU'nun masaya gelmemesi mümkün değil. Gelecektir. Çok fazla detaylarla masadaki yerini alacaktır.
Ancak bütün bunların dışında bir şey daha olacak! Gündemimizde olmayan bir şey daha gerçekleşecek! Unuttuğumuz, ancak onların hiç vazgeçmediği bir isim tekrar masadaki yerini alacak!
En güçlü şekilde hem de...
Kim mi?
Türkiye'de tutuklu olan Amerikalı Pastör Andrew Brunson...
PASTÖR konusu CIA'da hiç kapanmadı. İlk günkü sıcaklığını hala korumakta... PASTÖR, ABD Dışişleri Bakanlığı ve CIA'deki özel bir grup için çok önemli. McMaster ve Tillerson ziyaretinde de BRUNSON ismi tekrar ısıtılacak. SAVAŞA rağmen unutmadıklarını gösterecekler... Bize garip gelse de ABD Dışişleri Bakanlığı ve CIA'daki diğer grup ise Brunson'ın Türkiye'de tutuklu kalması için adımlar atıyor. Çünkü İZMİR'de hapishanede olan bir Amerikalı, uluslararası kamuoyunca Türkiye karşıtlığı için büyük güç demektir.
Bunu kullanmak isteyenler var! İki ekip çok ciddi şekilde karşı karşıya gelirken, ABD Dışişleri Bakanı Tillerson'ın Türkiye'de masaya getireceği konulardan biri yine de Brunson olacak.
Türkiye bu konuda açık davranıyor.
Ankara, "Brunson'u alın, Gülen'i verin" diyor. Bunu birçok kez tekrarladı.
Brunson'ın kurtarılmasını isteyen ekip, aynı zamanda Gülen'in Türkiye'ye verilmesini engelleyen ekip! Başkan Trump, bugün için Gülen'i Türkiye'ye vermek ister. Hiç düşünmeden hem de...
Ancak onun gücü buna yetmez. Brunson'ı kurtarmak için çok adım atan Trump, hiçbirinde başarılı olamadı. 25 yıla yakın Türkiye'de yaşayan birinin ABD Başkanı Trump tarafından defalarca istenmesi, Ankara'nın elini güçlendirdi. Çünkü her talepte, Brunson biraz daha değerleniyor.
ABD'liler ısrarla "Gülen'le Brunson'ın hiçbir bağlantısı yok" diye yüksek sesle konuşsa da Brunson'ın da Gülen'in de CIA bağlantısı artık sıradan Amerikalı tarafından kabul görüyor.
Washington'un gözden kaçırdığı bu galiba!
ABD'de bunlar konuşulurken en çok tedirgin olan PENSİLVANYA!
Pensilvanya'daki çiftliği ziyaret eden her yabancıya ya da TÜRK 'e aynı soru soruluyor: BRUNSON ALINIYOR MU?
Pensilvanya her türlü detayla yakından ilgileniyor. Herkesin tahmin ettiği gibi Brunson giderse oradan biri gelecektir! DENGE BU!
SIR da değil!
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Türkiye ziyaretinde ABD'nin önemli bir akımını temsil edecek. Brunson'ı isteyecek. Karşılığında ABD'nin vereceklerini iletecek. Ancak Ulusal Güvenlik Danışmanı H.
R. McMaster, Pentagon adına geliyor. Kesinlikle Trump'ın fikirlerini değil Pentagon'un aklıyla toplantıda konuşacak. Elbette Tillerson da, Suriye ve Ortadoğu konularında toplantılar yapacak ama ona verilen önemli görev Brunson'ın kurtarılması.
ABD'nin önemli düşünce kuruluşları tarafından hazırlanan çalışmalar Beyaz Saray'a ve Pentagon'a teslim edildi. Hepsi Brunson'ın kurtarılmasının önemine değindi. Amerika Birleşik Devletleri güç gösterisinden öte vatandaşına nasıl sahip çıktığını herkese göstermek istiyor...
İsteyecek de... Yetecek mi? Göreceğiz!
ABD Başkan Yardımcısı, gün aşırı Brunson'ın ailesiyle görüşüyor. Onlara, "Yakında Brunson burada olacak" sözünü veriyor. Hatta Pence'in Ocak ayındaki Ortadoğu ziyaretinde Türkiye'ye de geçmesi bekleniyordu.
Ancak Afrin operasyonunun başlayacağı günlere denk gelen bu ziyaret, iki ülke arasındaki sorunları daha da arttıracaktı . Bu nedenle ziyaret gerçekleşmedi. Brunson'ın kurtarılmasının çok kolay olmadığını ABD de biliniyor. Gözaltı, tutuklanma ve sonra yaşanan gelişmelerin kamuoyu önünde yaşanması nedeniyle Brunson'ın durumu daha da güçleşti. Değeri ortaya çıkınca da ANKARA haklı olarak bunu kullandı! Beyaz Saray da Washington ile ANKARA arasında sıkışıp kaldı!
ABD'nin yanlış politikaları, Türkiye'nin elinde Brunson gibi bir kozun olmasına neden oldu. Brunson'ın önemli olduğuyla ilgili Ankara'ya bir kişinin bilgi verdiği de Washington'da konuşuluyor. Bu kişinin ABD'ye kızgın eski bir ordu çalışanı olduğu tahmin ediliyor.
Geçelim BÜYÜK PLAN'a...
İpek Yolu, sadece 65 ülkenin kaderini belirlemeyecek. Listede yer almayan Amerika Birleşik Devletleri'nin de SÜPER GÜÇ olarak 'tamam mı' 'devam mı' tercihlerine de yön verecek. İşte MENA bölgesi olarak adlandırılan Orta Doğu ve Kuzey Afrika, Yeni İpek Yolu için çok önemli. MENA (Middle East and North Africa) Ürdün, Lübnan, Fas, Mısır, Tunus, Cezayir, Suriye, İran, Yemen, Irak, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Bahreyn, Umman ve Libya, Yeni Dünya Düzeni'nin aslında kalbi olarak görülüyor...
Dünya yeraltı zenginliklerinin yüzde 50'sinin çıktığı bu bölgede güçlü olan devletler, İpek Yolu ile birlikte yükselecek.
Washington, MENA bölgesini yüzölçümü olarak küçük ama güç olarak büyük Katar'la ele geçirmek istedi. O nedenle Katar ablukası, Washington'ın emri ile başladı. Ancak özellikle TÜRKİYE'nin acil desteği ile ABD orada da istediğini alamadı! Aradan uzun zaman geçti. Darbe ile yönetimi ele geçirmeyi bile düşünen ABD geçtiğimiz günlerde KATAR ile yan yana geldi. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve Savunma Bakanı Jim Mattis, "ABLUKA HATALIYDI!" dedi.
Bükemediği eli öptü yani...
Peki KATAR 'a en büyük desteği kim verdi?
Elbette TÜRKİYE...
Peki Katar'ı vermeyen TÜRKİYE güney sınırını verir mi? Bir karış toprak verir mi? YPG'ye alan bırakır mı?
ABD'nin kullandığı terör örgütlerine boyun eğer mi?
MÜMKÜN DEĞİL...
Türkiye oyunu bildiği için emin adımlarla ilerliyor. Birilerinin anlamadığı bu! Türkiye'yi eski alışkanlıklarıyla değerlendiren herkes yanlış ata oynar!
Benden söylemesi...
Koskoca ABD küçük kardeşimiz gibi gördüğümüz KATAR 'ı alamadı! Alamaz da! ANADOLU zaten herkese büyük gelir! Akıllı adam ANKARA 'yı daha fazla kızdırmaz! Kızdırırlarsa? Sonucuna katlanırlar! Katar'daki gibi olur! Sonra gelip "HATA ETTİK!" derler...
Aynı suda iki kere yıkanmamaları gerekir. Göreceğiz....
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları













































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.01.2018
31.10.2018
30.10.2018
25.10.2018
24.10.2018
23.10.2018
18.10.2018
12.10.2018
11.10.2018
10.10.2018