Erol KATIRCIOĞLU
Türkiye çarpuk çurpuk da olsa bir demokrasiden giderek otoriter bir padişahlık rejimine doğru evriliyor ve böyle bir rejimde sermaye olmak ancak Erdoğan’ın arkasındaki sermaye gibi olmak anlamına geleceğinden TÜSİAD’çılar da bunu istemiyor.
Bence ip kopmuş. Erdoğan’ın yeniden ülkenin başında olma arzusu artık bütün demokratik teammüllerimizi aşıp geçmiş durumda. Yargı mekanizmasının bu kadar adaleti umursamadan uygulanıyor oluşu bence ipin koptuğunun bir göstergesi. Ona kayyum atarım, buna 4-9 yıl veririm, ona soruşturma açarım, bunu gözaltına alırım.
Dedim ya Erdoğan ipi koparmış durumda. Bir de şu ekonomiyi biraz olsun düzeltebilse! Onun için Özgür Özel’in meydan okumasına cevap vermek istemiyor şimdiden. 2027 olsa neyse! O zaman ekonomide enflasyon belası bir ölçüde de olsa aşağıya çekilmiş olur. Beklentisi de bu!
Erdoğan, bugün itibariyle TÜSİAD’a laf etmedi. Ama onun “bağımsız” yargısı hemen soruşturma açtı. Bugün yarın da mutlaka bir şeyler söyler. Söylememesi düşünülemez. Öte yandan TÜSİAD’ın böyle bir itiraz noktasına da kolay kolay geldiğini düşünmeyin. TÜSİAD’ın temsil ettiği sermaye kesimlerinin bunca yılın iktidarına aynı muhalefet kesimlerinden çıkan sesleri yankılayarak itiraz etmesi bana çok ilginç geliyor. Neden mi? Hemen hatırlatayım!
1996 ya da 1997 yılıydı. Görevini yaparken polis tarafından öldürülen gazeteci Metin Göktepe’yle ilgili TÜSİAD’ın önemli bir toplantısında Başkan Halis Komili ve arkadaşları bir kınama kararı çıkarmak isterler, fakat TÜSİAD’ın yaşlı devleri “Biz devlete karşı çıkamayız” diyerek öneriye karşı çıkarlar ve Komili ve arkadaşları o kararı çıkaramazlar. Şimdi o günlerde devlete demokratik bir itirazda bulunamayan TÜSİAD nasıl oldu da bu devleti ve iktidarı bu denli eleştiren bir noktaya geldi dersiniz?
Doğrusu sanmayın ki iş dünyasının bu çıkışını doğru bulmuyorum. Ama anlaşılan yukarıda ifade ettiğim gibi TÜSİAD da ipin koptuğunun farkında. Yani bıçak kemiğe dayanmış durumda. Türkiye çarpuk çurpuk da olsa bir demokrasiden giderek otoriter bir padişahlık rejimine doğru evriliyor ve böyle bir rejimde sermaye olmak ancak Erdoğan’ın arkasındaki sermaye gibi olmak anlamına geleceğinden TÜSİAD’çılar da bunu istemiyor.
Erdoğan’ın arkasındaki sermaye derken halk arasında “5’li çete” olarak adlandırılan ama sayıları 5’den çok daha büyük olan iş çevrelerini kastediyorum. Onlardan hiç ses çıkmıyor oluşu onların çok da mutlu olduklarından değil bence. Ne yapsınlar ki bir dediği ikiletilmeyecek bir kişi var karşılarında.
Bugün hemen herkes giderek farkına varmaya başladı ki iktidarın gidişi bodoslama bir gidiş. Nereye nasıl çarpacağı belli değil. Ama bilmeliyiz ki İktidarın gidişi muhalefetin gidişiyle de bir biçimde bağlantılı.
Nitekim Deprem yardımları ile ilgili törende Erdoğan’dan ödülünü almak için sahneye çıkan Mehmet Cengiz’e "Evet, Cengiz Holding'in tabi yardımını beğenmedim. Bu demektir ki şimdi özellikle başta AFAD olmak üzere Cengiz Holding'i köşeye sıkıştırmaları lazım. Daha fazla... Veren el alan elden üstündür" demesi üzerine Mehmet Cengiz de “Tamam…tamam” diyerek ezik bir biçimde daha fazla vermeyi kabul etti. İlişki bu. Böyle bir ilişki milyarlarca liralık serveti olan insanlar açısından rahatsız edici değil mi?
Nitekim MÜSİAD’ın da TÜSİAD’a sert bir cevap vermemesi de aslında TÜSİAD’ın eleştirilerine bir ölçüde de olsa katılıyor olduğunun bir göstergesi olabilir mi? Bilmiyoruz. Ama bir-iki gün içinde Erdoğan’ın vereceği cevapla bu meseleler de açıklığa kavuşur.
Bugün hemen herkes giderek farkına varmaya başladı ki iktidarın gidişi bodoslama bir gidiş. Nereye nasıl çarpacağı belli değil. Ama bilmeliyiz ki İktidarın gidişi muhalefetin gidişiyle de bir biçimde bağlantılı. Muhalefet ve özellikle CHP’nin muhalefet tarzındaki iniş-çıkışlar iktidarın da yalpalamalarına neden oluyor. Onun için “Bindik bir alamete gidiyoruz felakete!” sözünde muhalefetin de payı var. Kısacası bu ülkenin bir iktidar sorunu olduğu gibi bir de muhalefet sorunu var. Bizden söylemesi.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
16.01.2025