Erol KATIRCIOĞLU
Yaşadığımız sürece herkes farklı adlar takıyor olsa da sürecin yönünün savaştan barışa doğru olması ve bu yolun da çok engebeli bir yol olması söylemek istediklerimizi de sınırlıyor sonuçta. Öyle ya sorunun çözümü görüşmeleri Öcalan ve MİT arasında geçerken doğrusu bize de bir şey söylemek düşmüyor. Bu durum haddimiz olmadığından değil söyleyecek bilgimizin olmayışıyla ilgili.
Her ne kadar benzersiz olduğu ileri sürülse de “Bahçeli Modelinin” de diğer ülkelerdeki barış süreçleriyle ilgili birçok ortak noktası olması gerekiyor. Mesela bunlardan biri “güven ortamının” sağlanması!
Öyle ya kırk yıl sürmüş ve binlerce karşılıklı insan ölümleriyle yaşanmış bir olayın tarihin çöplüğüne gidebilmesi için bu iki grup insan arasında bir güven ortamının yaratılması gerekir. Bu Kuzey İrlanda da, Güney Afrika’da da, Filipinler’de de, Bosna-Hersek’de de böyle oldu. Bu ortam yaratılmadan barış görüşmelerinin toplum nezdinde kabulü de nerdeyse imkansızdır.
Mesela hükümetin bu konuda yaptığı bir şey var mı derseniz, bence yok! Ama neden yok!
Neden hükümet iki halk arasında buzları eritmek için bir şeyler yapmıyor? Neden çekiniyor?
Alın size bir öneri! Geçenlerde Komisyon, çözüm süreçleriyle ilgili çalışmalar yapmış bazı akademisyenleri dinledi. Ben bu adımı alkışladım. Çünkü bizim parlamentoda bu konuları düşünmüş insan sayısı bir elin beş parmağını geçmez. Onun için bu görüşmelerin çok hayırlı olduğu bence çok açık. Peki ama neden, mesela TRT, ya da diğer kanallar bu akademisyenleri stüdyolarına davet etmiyor? Bütün toplumun, benzer süreçlerin Kuzey İrlanda’da ya da Filipinler’de nasıl yaşandığını bilmesi barış sürecini de kolaylaştırmaz mıydı? Gereken güven ortamının tesisinde katkı sağlamaz mıydı?
Kürt olmayıp da iyi kötü Kürtlerin yaşadıkları üzerine gözlemleri olmuş bir insan olarak zaman zaman yazarım, Türkiye’de Kürt sorununu Türk tarafı pek bilmez. Nasıl bilsin ki? Hiçbir tv kanalı Kürtlerin yaşadıklarını konu eden bir yayın yaptı mı ki? Faili meçhulleri, köy yakmaları, Diyarbakır cezaevinde yaşananları, son Hendek olaylarını hiç konu etti mi ki?
Etmedi tabii ki! Edeni de ya tamamen kapattılar ya çeşitli yayın ve para cezalarıyla susturdular. O nedenle de Türk tarafı Kürtlerin neler yaşadıkları konusunda tam olarak cahildir!
Ama acı, sevinç ve mutluluk gibi topluma sızar, yayılır, engellenemez. Ne kadar engelleseniz de yaşananların acıları topluma şu ya da bu biçimde sızar. Ahmet Kaya’nın toplum tarafından (Türkler dahil) bu kadar sevilmesinin nedeni nedir sizce? Kürdün yaşadıkları acıların Ahmet Kaya’nın sesinden ve dizelerinden yansıması değilse…
Alın size ikinci bir öneri!
Çözüm sürecinde ihtiyaç duyulan “güven ortamı”nı sağlamak için, hadi diyelim akademisyenlerin anlatacakları ağır gelir. O nedenle de bu tür tartışmaları bir kenara bırakalım diyebilirler. Ama mesela TRT ve diğer kanallar Kürt müziğine neden yer vermiyorlar? Mesela Türk halkı bir Şahe Bedo’nun “Çavreşamin”ini, Aynur’un “Keçe Kürdan’ını”, bir Aram Tigran’ın “Ay Dilbere”sini neden dinlemesin ki?
Bence Hükümet Barış sürecinde başarılı olmak istiyorsa, özellikle Kürtlerin ama Türklerin de hissettikleri acıları, kültürel formlar altında (mesela müzik programları gibi) toplumda bilinir kılmak ve o nedenle de her iki toplum içinde bir güven ortamı oluşturmak zorundadır. Bu nedenle de “Ama bakın “TRT6’i biz kurduk!” demenin artık bir kıymet-i harbiyesi kalmadı. Toplum artık Türkçe ve Kürtçeyi aynı kanallarda dinlemek ve duymak istiyor.
Bu da biline!
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
9.12.2025
2.12.2025
26.11.2025
20.11.2025
11.11.2025
4.11.2025
28.10.2025