Eylem YILMAZ
Neleri konuşuyorduk şimdi neleri konuşuyoruz. Akp’nin doğru politikaları endeksli tartışmalar yine aktörü aynı yanlışları konuşturuyor. Akp’nin doğrularını söylediğim zaman liberal, Akp’ci, hatta Kürt sorunu üzerinden üretilen dili ve politikaları Bdp üzerinden eleştiriyorum Akp’yi doğru buluyorum diye de Türk milliyetçisi ilan edilmiştim.
Avrupa Birliği yolunda rüzgâr gibi attığı adımları hatırlıyorum önce Akp’nin. Beni hızla dünyaya ittiğini gördükçe nasıl umutla baktığımı unutamıyorum. Arkasından iç politikada başlayan ve beni fazlasıyla mutlu eden Ergenekon soruşturması…daha sayabilirim ve tekrar tekrar Akp’ye teşekkür edebilirim, ediyorum.
Dünya üzerinde gerçekleşen değişimin Türkiye’deki adıydı aslında AKP. Dünya dayatıyordu demokratikleşmeyi yani salt Akp’nin paşa gönlü öyle arzu ediyor diye değildi tüm bunlar. Örneğin; hatırlıyorum da 2009 yılının sanırım Temmuz ayındaydı, Nabucco Petrol Hattı projesi imzalandı. Bu Türkiye üzerinden Avrupa’ya dağıtılacak bir petrol hattı projesiydi. Bu anlaşmanın hemen arkasından aynı hafta içinde Başbakanımız çıktı ve hepimizi mutlu eden Kürt Sorununu çözeceğim açıklamasını yaptı. Bu bir tesadüf olmasa gerek. Yatırım yapıyorlar, taş değsin istemezlerdi sanırım…Sonrası hepimizin malumu. Tüm bunları Türkiye’de canhıraş bazen fazlasıyla milliyetçi, bazen de fazlasıyla solun katı, toplumla alakasız o yüzeysel dili ile konuşurken yurdum aydınları ben tüm bunları Amerika’nın New jersey eyaletinden izliyordum. Orada yaşanan ise yeni seçilmiş Barack Obama’nın Başkalığının verdiği mutluluktu. Obama’ya inançları tamdı ve kürtajı artık nasılsa yasak kalkacak diyerek pek mesele etmiyorlardı. Tabii “keşke W.Bush olsaydı da ekonomimiz eskisi gibi olsaydı” diyen Cumhuriyetçileri yok değildi ama Obama seçmenleri onları “Irak savaşının sahibi yüzünden ekonomimiz bugün böyle” diyerek hemen susturuyorlardı. Obama seçmenlerinin haklı sevinçlerini nasıl takdirle izliyordum. Eski sistemi tam bel kemiğinden kırmışlardı ve siyahi bir Başkanları vardı artık.
Orada bunlar yaşanırken bizim memlekette bir paşa çıkıp generallerini arkasına dizip, parmak sallıyordu vatandaşlarına. Şimdi içerde, umarım kâğıttan borular yaparak eğlenceli vakit geçiyordur. Aynı yüzyılı bu kadar ayrı yaşamak beni hem güldürüyordu hem de boğazımı düğümleniyordu. Ağlayarak gittiğim Amerika’dan ağlayarak döneceğimi hiç düşünmezdim. Oradaki hayatın buraya geleceğinden adım gibi emindim. Hızlı bir üretim ve o denli süratli tüketimleri az çok bizim memlekette yok değildi. Aldığımız ürünler aldığımız gibi eskiyor ve kendi pazarları kendilerine yetmiyordu böylece yerinde görmüş oldum. Ekonomik krizin sonunu ben kendi adıma çok hayırlı görüyorum ama Akp adına hiç hayırlı olmayacak görünüyor. Zira bu sistemin talebi olan değişime ayak diriyor.
Eskiden Aristokratların kendi çıkar kavgalarının nasılda toplumsal bir değişime neden olduğu aklıma geliyor. Binlerce yıldan bu yana, kentliler önce kölelerden ayrışmışlardı; sonra da köle başkaldırışlarıyla çatışmaya başlamışlardı. Bunların neticesinde Aristokratların daha zenginleşen ve üretim mülkiyetine sahip bir burjuvazi politikaya da el koyduğunda sömürüldüğünü iddia eden işçi sınıfı buluşuna imzasını atmıştı. Toprakta çalıştırılan kölelerin, makine başına geçmesi hiç zor olmamıştı. Şimdi ise zorlanıyorlar ve bu daha farklı bir süreç. Daha zor, daha çok can yakıyor. İngilizce bilmeyen insan iş bulamıyor. Terslik tam da böyle başlıyor. Hiç bilgi endeksli eğitim ve öğrenimden geçmemiş insanlara hiç bilmedikleri bir dili dayatıyorlar. Oysa bildiğimiz kendi ana dilimizi dahi öğrenemiyorken! İnsanın yaşamasına ve bilgisine endeksli üretim çoğu zaman insana dair olan en doğal hakları dahi hiç edebiliyor. Diyeceğim şu ki Kürtlere Anadillerinde eğitimi Akp teslim etmiyorsa onun üstlerine bakmak gerekiyor. Zira burjuvazinin paşa gönlü pek anadilde eğitim hakkı filan tanımıyor o kadar ki “Kürtçe matematik dersinin kime ne yararı olabilir?” diyordu Tüsiad’ın sözcüsü hukukçular Yeni Anayasa metinlerini anlatırken.
Uzun lafın kısası meselemiz Akp değildir. Akp benim bedenimle uğraşadursun değişim emri büyük yerden. MFÖ’nün bir şarkısı vardı Mecburen isminde. O şarkı kulağımda şu kürtaj yasağı vs gündeme geldiğinden beri. “Erken kalkmak mecburen, işe gitmek mecburen, eve dönmek mecburen, mecburiyetten” idi şarkının sözleri. Ben şöyle uyarladım; Yeni Anayasa mecburen, Kürt Sorununa çözüm mecburen, Avrupa Birliği mecburen, mecburiyetten!
Akp’yi eleştiriyorum diye ittihatçı liberalde ilan edildiğimi hatırlatarak diyorum ki, sevgili insanlar meselemiz Akp doğru adımlar attığında desteklerken nasıl demokrasi idiyse şimdi demokrasi yoksunu attığı tüm adımları eleştirmemde yine demokrasi meselem yüzündendir. Benim amacım demokrasidir ve buna uygun atılan her adımı desteklerim. Bu nedenle bana verdiğim oy ve desteklerim nedeniyle “bak gördün mü?” diyerek bıyık altı gülenler bunu artık anlayınız lütfen. Bir yere aitlik insanları böyle yapıyor neredeyse 34 insanın bombalanmasına bile bıyık altı gülenler gözlerimden kaçmıyor. Gelin bence sizin de meseleniz demokrasi olsun. Sonu –zim’li bitmiyor pek havalı değil ama iyidir. En azından kafası daha açık oluyor insanın.
Bu memlekettin insanı olarak ben akvaryumda öğrenmiyorum demokrasi mücadelesini, kimsede akvaryumda öğrenmeyecek. Okyanustayım ben ve orada öğreniyorum yüzmeyi, öğrenmenin sınırı da yok. Akp eleştirilerim bu yüzdendir, eskiden destekleme nedenim de bu yüzdendi..Akp’nin akvaryumundan bakmasak meseleye diyorum, siz ne dersiniz?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Mısır'da askerle Türkiye'de yargıyla
26.12.2013 - Gezi Parkı'ndan bildiriyorum (1) Dayak
9.06.2013 - Dikkat Ergenekon var, derhal siyaset üretin
3.06.2013 - Barış her şeyi değiştiriyor…
3.04.2013 - Gelen barış ve gelmekte olan…
24.03.2013 - AKP bir koalisyon hükümeti
29.01.2013 - Aşk olsun
12.10.2012 - AKP, Bürokrasi, Acil Anayasa
12.09.2012 - Orhan Miroğlu’na…
20.08.2012 - Ergenekon Uğultularına Mızıkalı Islıklar
21.07.2012
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Hrac Madooglu
Orhan Kemal Cengizin sozlerini carptirdigin ortaya cikti. Kendi soylediklerinle celiskiye dustugun de dogru. Erdoganin yolsuzluk yaptigini soyleyen sen degil miydin? "Caliyorlar ama calisiyorlar" diye insanlari ahmak yerine koydugunu da mi unuttun? Hirsiz bakanlarin aklandigi bugunlerde bu konuda gorus belirtmektense kacak dogusup hukumeti elestiren yazarlari hedef gostermen de karaktersizlik.