Fehim TAŞTEKİN
Crocus saldırısının IŞİD-H (Horasan) ve olası başka bağlantılarını konuşmaya devam ediyoruz. IŞİD ile bağlantılı olduğu farz edilen Telegram hesabının "AMAQ’a konuşan güvenlik kaynaklarına göre" diyerek geçtiği bilgileri, "IŞİD-H saldırının sorumluluğunu üslendi" diye vermenin bazı açmazlarına değinmiştim. Doğrudan IŞİD-H adına bir açıklama yoktu. AMAQ’ın duyurularında IŞİD Horasan Vilayeti’nin adı geçmiyordu. “Hilafetin askerleri” ya da “İslam Devleti’nin savaşçıları” diye tanımlanan kişilerin Hıristiyanlara saldırdığından söz ediyordu. Para için öldüren, kaçma planına bağlı kalan, yakalanma ihtimaline karşı bomba kemeri taşımayan ve İslamcı geçmişi belirsiz tetikçiler, IŞİD’in cennete uçmak için yanıp tutuşan militan profiline uymuyordu. AMAQ ya da Al-Battar gibi hesapların merkezi bir IŞİD yapılanmasının kontrolünde olup olmadığı da şüpheli. Ama görülen uyumsuzluklar IŞİD-H hücrelerinin işin içinde olmadığı anlamına gelmiyor. Saldırının IŞİD unsurlarınca gerçekleştirilmesi de devletlerin gizli servisleri ya da özel savaş ve istihbarat şirketlerinin dahline dair olasılıkları yok etmiyor. Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin de ilk açıklamasında saldırganların sınırı geçmeleri için Ukrayna tarafında bir pencere hazırlandığını söylemiş, ikinci açıklamasında ise saldırının İslamcıların eliyle gerçekleştirildiğini ama "siparişi veren müşteriyle ilgilendiklerini" belirtmişti. Rusya’nın güttüğü mantığa bakarsak;
- Birincisi Rus yetkililer asıl sorumlu olarak Kiev’i işaretliyor, hatta Ukrayna istihbaratını ‘terör örgütleri’ listesine almaktan söz ediyor.
- İkincisi Rusya elindeki bilgileri paylaşmayarak “IŞİD bizim de düşmanımız” açıklamalarına girişen Ukrayna’nın dostları üzerinde psikolojik baskı kuruyor.
- Üçüncüsü Fransa başta olmak üzere Batılıların iş birliği tekliflerini reddederek sorumluluktan kaçmalarını önlemeye çalışıyor. Bu yaklaşım, Ukrayna üzerinden Batı ile yürütülen savaşı her şeyin merkezine alma çabasının da sonucu.
***
IŞİD-H gibi yapılar ne kadar kendi özgül ve özgün gündemlerinin peşinde koşuyor ne kadar hasım bloklar arası hesaplaşmalarda misyon kazanıyor? Bu ilişkileri öğrenmek için belki yılların geçmesi gerekecek. Afganistan ve Irak’a müdahaleler dünyanın başına bela örgütler üretti. Suriye ise Batı-Körfez ittifakının tezgahladığı kirli savaşta cihatçı çekim merkezi ve kuluçkasına dönüştürüldü. Batılı müttefiklerin tercihleriyle uyumlu bir siyasetle Türkiye’nin hamilik ettiği İdlib’deki cihatçılardan bir kısmı Ukrayna savaşına kaydırıldı.
Gazze vicdanları eritirken birbirleriyle uyumsuz olmalarına rağmen IŞİD, El Kaide ve HTŞ başta olmak üzere "selefî cihadî" zincirlerin İsrail’in düşmanlarına, özel olarak da BM Güvenlik Konseyi’nde Filistinliler lehine tutumu ve İran'la askeri ilişkileri yüzünden İsraillilere "Bedelini ödeyeceksiniz" dedirten Rusya’ya sarması bu işlerle uğraşan herkesin dikkatini çekiyor. İsrail, Suriye ve Lübnan’da ‘direniş ekseni’ni vururken IŞİD hücreleri Humus’un doğusundan Irak sınırına kadar olan çöllük alanlarda saldırılarını tırmandırdı. HTŞ de Halep, Lazkiye ve Hama kırsalında atağa geçti. ABD’nin Irak’tan çekilmesine dair gündeme paralel olarak IŞİD hücreleri özellikle Kerkük taraflarında kafalarını kaldırmaya başladı. IŞİD-H’nin yanı sıra Ceyş’ül Adl gibi sünnî militan gruplar İran’ı hedef alıyor. 3 Ocak’ta Kirman’da 95 kişinin öldüğü çifte saldırıyı IŞİD-H üslenmişti. Crocus saldırısıyla da Rusya vuruldu. Çin’in Doğu Türkistan’daki kâbusu Türkistan İslami Hareketi de İdlib’de himaye görüyor.
Geriye doğru 1977’ye kadar gidersek CIA’in ana organizatörlüğünde olduğu Afganistan merkezli mücahitler hareketinden beri Rusya’ya karşı düşmanlığın barındığı bir habitat olageldi. Dost ve müttefiklik ilişkisinde değişimler geçirse de bugünlerde Rusya ile hesaplaşma ve Çin’i çevreleme stratejisinin ‘asimetrik savaş’ ayağında CIA ve MI6 gibi Batılı servislerin özel harp ve istihbarat şirketleriyle birlikte Orta Asya’nın militan madenini keşfe çıkmaları asla sürpriz olmaz. MI6’nın İslamcılarla iştigali CIA’den çok daha uzun ve sofistike. Bunların Batı’yı da hedef alması sadece görünüşte tenakuz oluşturuyor. 11 Eylül 2001 saldırılarının bağlamları ortadayken ABD’ye bir kez daha "El Kaide Suriye’de bizim safımızda" dedirten siyasetin bir kıblesi yok.
***
Bu tür örgütlerin kullanışlılığına dair ihtimalleri bir kenara bırakıp IŞİD-H’nin kendi militan coğrafyasının dışına çıkmasının mantığına da bakmak gerekiyor. IŞİD, Suriye ve Irak’ta saha hakimiyetini yitirirken IŞİD-H öne çıktı. Suriye ve Irak’tan kaçıp Afganistan’ın yolunu tutanların olduğu da söyleniyor. BM Güvenlik Konseyi’ne sunulan bir rapora göre IŞİD-H’nin üye sayısı 4-6 bin arasında tahmin ediliyor.
ABD, 2021’de Taliban’a devir teslim yaparken Kabil Havaalanı’nda tahliye telaşındaki kalabalığı hedef alan ama 13 Amerikan askerinin de ölümüne neden olan IŞİD-H’nin iki yıldır Rusya’ya odaklandığı tespiti yapılıyor. Ukrayna savaşına paralel bir yönelim olması şaşırtıcı gelebilir. IŞİD-H, Eylül 2022’de Kabil’deki Rusya Büyükelçiliğini hedef almıştı. Rusya’ya yönelimde Orta Asyalıların öne çıkması da şaşırtıcı değil. IŞİD-H’nin 2020’den beri liderliğini yürüten Sanaullah Ğafari’nin Tacik olduğu bilgisi örgüt ile Taciklerin yolunun neden kesiştiğine ışık tutuyor. Afgan ordusunda eski asker olan ve 2014’te IŞİD’e katılan 29 yaşındaki Ğafari’nin geçen yıl öldürüldüğü öne sürülmüş ama haberler teyit edilmemişti. Uğradığı saldırıdan yaralı olarak kurtulup Pakistan’ın sınır eyaleti Belucistan’a kaçtığına inanılıyor.
IŞİD-H, ABD ile anlaşması, küresel cihatçı değil yerel ve milliyetçi olması, gelenekçi Diyûbendi tarikatından beslenmesi nedeniyle Taliban’ın da düşmanı. Fakat Taliban, Peştun nüfusu içinde IŞİD-H’ye fazla alan bırakmıyor. Şahab el Mucahir mahlasını kullanan Ğafari’nin ses getiren saldırıları özellikle Tacik ve Özbekleri saflarına katmak için düzenlediğine inanılıyor. Tacikler ve Özbekler Afganistan'ın kuzeyinde yaşıyor. Fakat Tacikistan ve Özbekistan’daki İslamcılar da örgütün hedefinde. IŞİD, “Horasan Vilayeti” tanımıyla Afganistan’ın yanı sıra Pakistan, Türkmenistan, Tacikistan, Kırgızistan ve İran’dan parçalar barındıran tarihi Horasan’ı işaretliyor. Afgan kaynaklar IŞİD-H’nin militan ağının yüzde 90’ının Peştun olmadığını belirtiyor.
Ğafari’nin yaklaşımının IŞİD-H’yi, IŞİD’in geleneksel taktik ve yöntemlerinden farklılaştırdığı üzerinde de duruluyor. Ebu Bekir el Bağdadi’den sonra sırasıyla elimine edilen Ebu İbrahim, Ebu el Hasan ve Ebu el Hüseyin’in liderliği IŞİD’in küresel ağı üzerinde etkili olamazken bu durum kimsenin tanımadığı Ebu Hafs ile de değişmedi.
IŞİD’in ideolojik koru erirken dağılan hücrelerin yabancı istihbarat servisleri ve güç odakları açısından kullanışlılığı artabilir. Ağa yeni giren tetikçi ve bombacıların motivasyonları da ideolojik şablonlardan uzaklaşabilir. Moskova’daki saldırıya bu olgu ışığında da bakmak gerekebilir.
***
IŞİD-H’nin coğrafyayla bağını koruması yani sahada eğitim ve hareket kabiliyetine sahip olması en önemli avantajı. Türkiye’nin merkezde olduğu hücresel ağlar, İran aktarmalı seyahatlerle Orta Doğu ve Orta Asya bağlantılarını kuruyor.
28 Ocak’ta İstanbul’daki Santa Maria Katolik Kilisesi’ne yapılan baskına karışanlardan biri Tacik diğeri Çeçen çıkmıştı. Geçen yıl İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın IŞİD-H yapılanmasına ilişkin hazırladığı 87 sayfalık iddianamede Türkmenistan, Kırgızistan, Tacikistan, Azerbaycan, Dağıstan (Rusya Federasyonu) ve Türkiye uyruklu 18 sanık yer alıyordu. İsveç ve Hollanda konsolosluklarının yanı sıra İstanbul'daki kilise ve sinagoglara saldırı planlarından da söz ediliyordu.
Rusya’nın Afganistan, Orta Asya ve Türkiye yayındaki IŞİD-H ağına dair Türkiye’yi uyardığı da basına yansımıştı. Türkiye de Crocus saldırısından sonra eliyle koymuş gibi bir düzine zanlıyı adreslerinden alıverdi.
Maalesef AKP izlediği siyasetle Türkiye’yi bölgenin en kolay girilen, barınılan ve saklanılan ülkesi haline getirdi. Kafkasya, Orta Asya ve Avrupa’dan Suriye’ye akan cihat yolları Türkiye’yi militan ve para transferi, barınma ve saklanma, farklı coğrafyalara sıçrama ve geri çekilme platformuna dönüştürdü. Suriye bağlantılı militan aktiviteye göç dalgasıyla birlikte Afganistan boyutu da eklendi. Türkiye artık militan devşirmek için bölgenin en büyük havuzu. IŞİD-H ağının en önemli kavşağı olarak da Türkiye’nin öne çıkmasında şaşılacak bir boyut yok. Ortaya çıkan bilgiler gösterdi ki Crocus saldırısında Moskova’da dezavantajlı koşullarda yaşayan Orta Asyalı işçiler havuzuna da Türkiye’deki ağlar üzerinden ulaşılıyor. ABD Hazine Bakanlığı 2021’de IŞİD-H’nin Türkiye’de döviz büroları ve kuyumcular üzerinden geleneksel havale sistemiyle yürüttüğü mali operasyonlara dikkat çekmişti. Bu operasyonları yöneten kişi İsmetullah Khalozai idi. Iraklı kaynaklara göre geçen aralıkta Türkiye’nin Bağdat’a teslim ettiği bir IŞİD lideri, Muhabarat’taki sorgusunda, Türkiye'deki IŞİD-H üyesi iki Tacik üzerinden Ğafari ile iletişim kurup mali yardım istediklerini anlattı.
IŞİD-H’nin para ve militan toplama sorumlusu Tacikistan vatandaşı Şamil Hukumatov de geçen yıl Türkiye’de tutuklandı. Ebu Miskin kod adlı Hukumatov’u ele veren TRM Labs’ın Tron blok zincirinde tespit ettiği kaynağı şüpheli 2 milyon USDT idi. Grubun fonlarının bir kısmını nakde çevirmek için kullandığı Binance'in mali suçlar ekipleriyle yaptığı iş birliği sayesinde Hukumatov’a ulaşıldı. Bu konuda Türkiye ve Tacikistan birlikte çalıştı.
Özetle IŞİD-H hem IŞİD’in merkezindeki erimeden kaynaklanan boşluğu doldurmaya çalışıyor hem de Taliban’ın ABD ile anlaşıp iktidara dönmesinden kaynaklanan radikaller arasındaki sersemliği ve kontrol açıklarını değerlendiriyor. Fakat asıl boşluğun Türkiye’de olduğu çok net. Tüm dünyanın gördüğü bir hakikate dair AKP iktidarının gevşekliği, hatta laçkalığı ürkütücü boyutlarda. Ara sıra yapılan ve onlarca kişinin gözaltına alındığı operasyonlar sorunun sadece buzdağının üstündeki kısmına tekabül ediyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025