Fehim TAŞTEKİN
Geçmişte El Kaide (Nusra Cephesi) ile aynı cephelerde yer almış olan bu gruplar, Fırat Kalkanı’nın kontrol ettiği alanlarda da birbiriyle çok da müttefik olamadı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye sahnesinde TSK’ye müttefik yaptığı gruplardan emin. Üstün körü ‘Özgür Suriye Ordusu’ (ÖSO) diye anılan bu gruplara “Suriye’nin gerçek sahipleri” diyecek kadar değer atfediyor. Suriye ordusunu “gerçek işgalci” olarak niteleyip “teröristlerden kurtardıkları bölgeleri bu gruplara bırakmaktan” bahsediyor.
“Bu operasyonu Allah’ın izniyle ÖSO ile birlikte kazanacağız” diyecek kadar onlardan emin. Bütün uyarılara rağmen tahliye edilmediği için Musul Başkonsolosluğu’nda IŞİD’in eline rehine bırakılan eski başkonsolos ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz’a, “Ulan ahlaksız, sen sıcak yatağında yatarken o ÖSO’lar benim Mehmedim’le beraber senin kol kanat gerdiğin teröristleri yok ediyorlar” diyecek kadar onlara kefil.
Erdoğan’ın Şam yolunda büyük umutlar bağladığı ortaklarına sahip çıkması anlaşılır. Çünkü başa bela birliktelikler, bilgiler ve sırlar içeriyor. Zeytin Dalı Harekâtı ile birlikte de bu gruplara laf etmek neredeyse vatan hainliğine eşdeğer hale geldi!
***
TSK’nin kimlerle birlikte yürüdüğünü bilmekten, bunları açık açık konuşmaktan ve bunların ülkeye ne getireceğini tartışmaktan bizi alıkoyan nedir? Bu ülkenin başına örülen çorapları konuşmak neden ihanet olsun? TSK ve MİT’in koordinasyonuyla Zeytin Dalı Harekâtı’na katılan ya da destek olan çok sayıda örgüt var. Öne çıkan örgüt veya koalisyonlardan bazıları şöyle:
Cephet el Şamiyye, Feylak el Şam, Ahrar el Şam, Hamza Bölüğü, Ceyş el Nasır, Nureddin Zenki Tugayları, Sukur el Cebel, Semerkand Tugayı, Muntasır Billah Tugayı, Sultan Murat Tümeni, Fatih Sultan Mehmet Tugayı vs.
Kim bunlar? Daha önce bir kısmının köken ve yapısına defalarca dikkat çektim. Mesela Türkiye’nin yakın çalıştığı örgütlerin başında gelen Ahrar el Şam, Usame bin Ladin’in Suriye’deki adamı Ebu Halid el Suri gibi El Kaide kadroları tarafından kuruldu. Bu örgütlerden bazıları da 1970 ve 1980’lerde şiddet eylemleriyle zihinlere kazınmış olan Suriye Müslüman Kardeşler teşkilatı ile bağlantılı.
Afrin’e yönelik harekâtta Cinderes ve Seman Dağı cephelerinde öne çıkan Nureddin Zenki başlangıçta CIA’in yardımına mazhar olmuşken El Kaide’nin Suriye uzantısı Nusra Cephesi ile birlikte Heyet Tahrir el Şam’ın teşekkülünde yer aldı. Nureddin Zenki, geçen temmuzda Heyet Tahrir el Şam’ın Ahrar el Şam’ı İdlib’den söküp atan saldırılarında rahatsız olup tekrar bağımsız kaldı. Bu örgüt 12 yaşındaki Filistinli mülteci Abdullah Taysir el İsa’nın kafasının kesildiği görüntüyle gündeme gelmişti.
Afrin’i güneyden kuşatan hamleye destek olduğu söylenen Türkistan İslam Partisi de (TİP) Taliban ve El Kaide bağlantılı bir örgüt. Uygurların kurduğu bu örgüt cihatçıların cihatçılarla savaşı sırasında tercihini Tahrir el Şam’dan yana yapmıştı.
Lafın kısası Zeytin Dalı’nın gölgesinde yürüyen milis güçleri eski El Kaideciler, selefi cihatçılar, ‘ılımlı’ selefiler, siyasal İslamcılar, ılımlı İslamcılar, kendilerini hâlâ devrimci diyen ÖSO kalıntıları, savaş ağaları, fırsatçılar, macera arayanlar, paralı askerler ve MİT’in yönlendirdiği çevrelerden oluşuyor. Birinin adı şeriatçıya, diğerinin adı gaspçıya çıkmış birbiriyle uyumsuz, dağınık ve başıbozuk bir koalisyon.
***
Türkiye hükümeti, Suriye yönetiminin ‘terörist’ saydığı bu grupları, başından beri, “zalim bir rejime karşı savaşan devrimciler” olarak selamlıyor.
Fırat Kalkanı Harekâtı’yla birlikte bu gruplardan bir kısmı Türkiye’nin kendi özel gündemine göre yeniden dizayn edildi. Özel gündemde birincil hedef Kürtlerin liderliğindeki ‘demokratik özerklik’.
Anadolu Ajansı’na göre TSK, Fırat Kalkanı’nın ilk safhası tamamlanınca 29 Mart 2017’den itibaren Türkiye sınırlarına yakın bölgelerde kurulan kamplarda bazı grupları eğitti ve donattı. Kamplarda ÖSO mensuplarına birebir muharebe eğitimi verildi; havan, roketatar, orta ve hafif makinalı silahların kullanımı öğretildi. Sonra 30 Aralık 2017’de 30 örgütün katılımıyla üç kolordu şeklinde ‘Suriye Milli Ordusu’ ilan edildi. Sınırdaki ‘Havar Kilis Operasyon Odası’ndan yönlendirilen bu gruplar ‘Milli Ordu’ adını kullansa da bunlara ne ‘ordu’ denebilir ne de ‘milli bir güç’.
Geçmişte El Kaide (Nusra Cephesi) ile aynı cephelerde yer almış olan bu gruplar, Fırat Kalkanı’nın kontrol ettiği alanlarda da birbiriyle çok da müttefik olamadı. Bu gruplar sıklıkla birbiriyle çatıştı. Çatışma nedeni yolsuzluk, hırsızlık, istismar suçlamalarıydı. Özünde ise rant kavgası ve rekabet var.
Sözün gelişi Nureddin Zenki Tugayları Kasım 2016’da Halep’in doğusunda Festakim ile çatıştı. Yine Kasım 2016’da Öncüpınar Sınır Kapısı’nda Cephet el Şamiyye ile Sultan Murad birbirine girdi. Aynı kavganın devamı olarak bu kez Nureddin Zenki ve Ahrar el Şam Azez civarında Cephet el Şamiyye ile çatıştı. Nisan 2017’de Ahrar el Şam Kabasin’de Ahfad Selahaddin’e saldırdı. Aynı dönemde Cephet el Şamiyye ile Sultan Süleyman Şah Halep’in kuzeyinde birbirine girdi. Cephet el Şamiyye’ye karşı kavga kısa sürede Sultan Murad, Hamza Bölüğü ve Sukur el Cebel’i de içine aldı. Mayıs 2017’de Cerablus’ta kavga Sultan Murad ve Feylak el Şam ikilisi ile Ahrar el Şarkiya arasındaydı. Aynı dönemde Azez’de Cephet el Şamiyye ile Feylak el Şam çatıştı. Mayıs 2017’de Cephet el Şamiyye, Hamza Bölüğü ve Sultan Murad üçlüsü Azez ve El Rai’de Fursan Tugayı’na savaş açtı. Haziran 2017’de Sultan Murad Azez’de Ahrar el Şam’a karşı büyük bir cephe açtı. İki tarafın müttefikleri de savaşa dahil oldu. Temmuzda TSK’nin Afrin’e saldırı planını reddeden Ahfad Selahaddin diğer ortaklara hedef oldu. Örgütün lideri yakalandı, işkenceden geçirildi ve Türkiye’ye teslim edildi.
***
Bu grupların birçoğunun sicili etnik ve mezhebi temizlik, sivil katliamı, işkence, infaz, adam kaçırma, hırsızlık, yağma, kötü muamele ve istismar suçlarıyla dolu. Alevi düşmanlığı hepsinde ortak. PYD-YPG karşıtlığıyla nükseden Kürt düşmanlığı da yaygın. Hıristiyanlar da bu grupların elinden az çekmedi. En son Eli Kino’nun Ezidileri geçen yaz mezhepçi düşmanlığın kurbanı oldu.
Suriye krizi boyunca hükümetiyle, askeriyle, istihbaratıyla, bürokrasisiyle ve sivil unsurlarıyla Türkiye bu örgütlerin kurulması, eğitilmesi ve donatılmasında rol aldı. Dün Suriye’de rejimi değiştirme adına desteklenen bu örgütler bugün PYD-YPG’ye karşı savaşta öne sürülen kara unsurları olarak meşrulaştırılıyor, hatta halk nezdinde kahramanlaştırılıyor.
Bu, sadece Suriye’ye yapılmış bir kötülük olarak kalmayacak, Türkiye’yi de uzun süre uğraştıracak, yoracak, hatta vuracak bir bumerang olarak tarihe geçecektir. Şimdi bunu görmek ve söylemek neden ihanet olsun!
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025
23.06.2025
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025