Fehim TAŞTEKİN
Erdoğan’ın düşlediği, kuzey şeridinde 10-30 kilometre derinliğinde YPG’den arındırılmış tampon kurmaktı. Bunun için önce Tel Ebyad (Girê Spî) ve Ras el Ayn’dan (Serekaniye) iki yarık açılacak, bölge bölünecekti. Şimdi ABD ile pazarlıkta öncelik, Kürtlerden IŞİD’e kaydı. ABD’nin boşluğunu Türkiye nasıl bir konuşlanmayla dolduracak? Amerikan askeri heyeti bu hafta Ankara’ya geliyor. Hatların belli olması biraz zaman alacak.
Suriye’den ani çekilme kararıyla Pentagon, Dışişleri ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik ekibini ters köşeye yatıran ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kucağına da IŞİD bakiyesini bitirme misyonunu bıraktı.
“ABD, Akdeniz’e kadar Kürdistan’ı kuruyor” diye senaryo düzenlerin burada bir zafer çığlığı atması beklenirdi. Fakat onlar da ters köşeye yatmışa benziyor. İkili arasındaki görülmemiş diyaloğun ‘zafer mi’ yoksa ‘şah mat hamlesi mi’ olduğu nereden baktığınıza göre değişebilir.
Amerikan medyasının Beyaz Saray yetkililerine dayandırdığı bilgilere göre ekibi Trump’a, “Erdoğan’ı püskürt. Suriye’de küçük bir yer vererek geçiştir” diye yol göstermiş. Ama Trump, bir süredir Erdoğan’ın Irak ve Suriye’de Amerikan askeri varlığıyla ilgili sorunları anlatmasına ‘sinir oluyor’ imiş.
Erdoğan, IŞİD büyük ölçüde yenilmesine rağmen neden hâlâ orada olduğu sorunca Trump da “Tamam, hepsi senindir. İşimiz bitti” demiş. Bunu beklemeyen Erdoğan bu kez ABD’nin hızlı çekilmemesi gerektiğini söylemeye çalışmış. Erdoğan, Trump’ın “DEAŞ’ı buradan siz temizler misiniz?” diye sorduğunu, kendisinin de “Biz temizledik ve bundan sonra da temizleriz. Yeter ki sizler lojistik anlamda bizlere gerekli desteği verin” dediğini aktardı. Erdoğan “Burada bir dostun olarak söz veriyorum” demiş. Hey gidi “Eyy Trump”lı günler…
Trump’ın tweetlerine göre bir sonraki telefon görüşmesinde yavaş ve koordineli çekilme ele alındı. Trump ihaleden duyduğu memnuniyeti 24 Aralık’taki tweetinde tekrarladı:
“Erdoğan, Suriye’de IŞİD’den geri kalanların kökünün kazınması için ne gerekiyor ise yapılacağı konusunda beni güçlü şekilde bilgilendirdi ve bunu fazlasıyla yapabilecek biri. Türkiye hemen yan tarafta. Askerlerimiz eve dönüyor.”
Trump başka bir tweetinde “Şimdi Suudi Arabistan, ABD’nin yerine, Suriye’nin yeniden inşası için gereken parayı vermeyi kabul etti” müjdesini verdi. Askeri operasyon Türkiye’ye, mali operasyon Suud’a havale. Kaşıkçı cinayeti ile kavga edenler sahada ortaklaşıyor. Trump bir şeytan!
Bu arada Trump, Pentagon ve Dışişleri ile konuşmadan Pakistan’a askeri yardımı kesen ya da Meksika sınırına orduyu gönderen talimatında olduğu gibi Afganistan’daki sayıları 14 bini bulan Amerikan askerlerinin de yarısını çekme talimatı verdi. Basit bir mantıkla; “Parasal karşılığı olan işte barut tüketmem, masrafını ödemeyen müttefiki de korumam!”
***
Peki bu muhteşem “oldu-bitti”de Türkiye’ye düşen ne? Nedir yol haritası?
Erdoğan’ın düşlediği, kuzey şeridinde 10-30 kilometre derinliğinde YPG’den arındırılmış tampon kurmaktı. Bunun için önce Tel Ebyad (Girê Spî) ve Ras el Ayn’dan (Serekaniye) iki yarık açılacak, bölge bölünecekti. Şimdi ABD ile pazarlıkta öncelik, Kürtlerden IŞİD’e kaydı. ABD’nin boşluğunu Türkiye nasıl bir konuşlanmayla dolduracak? Amerikan askeri heyeti bu hafta Ankara’ya geliyor. Hatların belli olması biraz zaman alacak.
Bu arada Kilis girişinden namlusu Menbic’e dönük bir askeri hareketlilik dikkat çekiyor. Türk ordusuna yedeklenmiş milis güçleri de seferberlik emri almış gibiler. Göze kestirilen ilk yer Menbic mi? Buradan açılan yolla Fırat’ın doğusuna geçilecek, yol üzerinde YPG’nin yardımıyla Eşme’ye kaçırılmış olan Süleyman Şah’ın kabri eski yerine konulacak, böylece seçim sathi mailinde evlad-ı fatihana selam çakılacak, oradan mehter marşı ile Rakka’ya inilecek ve devamında Deyr el Zor’a varılacak! Sahi bu mu plan? Uzun, ince bir yol. Ve de mayınlı…
Türkiye bu tür bir yol haritasıyla Amerikan çizmelerini giyince bu mayınlar kendiliğinden arazi mi olacak? Sahanın diğer aktörleri Rusya ve İran ve tabii bu toprakların sahibi Suriye buna ne diyecek?
Türk-Amerikan askeri yetkililer kafa kafaya verecek; ama herkes topun Rusya’nın ayağına gittiğinin de farkında. Rusya, Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı’nda olduğu gibi Türkiye’nin yeni bir cephe açmasına göz yumar mı? Ya da neyin karşılığında yumar?
Rus lider Vladimir Putin’in stratejik öncelikleri değişmedi ama denkleme yeni değişkenler girdi. Her vesileyle tekrarlıyoruz; Putin, İdlib’de Türkiye’nin üstlendiği kritik görevi yerine getirinceye kadar Erdoğan’a oyun alanı bırakmaya devam ediyor. Mevcut durumda Türkiye’nin müdahale tehdidi, Kürtlerin Şam’la anlaşmasını isteyen Rusya’nın da işine geliyor olabilir. Rusya’nın işine gelmeyen şey, sahada daha büyük bir alanın Türkiye’nin kontrolüne geçmesidir. Çünkü Türkiye daha fazla alanı kontrol ettiğinde kendi koşullarını Şam ve müttefiklerine dayatma şansını artırmış olacak. Yani Rusya kendi oyununda bir ikilemle karşı karşıya. Rusya, ABD’nin bölgede ardı ardına üs kurması karşısında Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna operasyon yapmasına zımnen onay verirken Amerikan varlığını bitirmek, Türkiye’yi ABD’nin çizgisinden uzak tutmak, NATO’daki çatlağı büyütmek gibi hesapları vardı. ABD gittiğine göre yeni hesap, Kürtleri Şam’a mecbur eden Türk tehdidinin kullanışlılığını göz ardı etmeden, Türkiye’ye de daha fazla alan açmadan, torbanın ağzını büzüp sırtlanma mantığına göre şekilleniyor olmalı.
Çizilmekte olan plan her ne ise Rusya’nın yeşil ışığını almak zorunda. Rus onayı, sözünü ettiğimiz kıvrımlı yollarda, Suriye ordusu ve rejim yanlısı milis güçlerinin ‘rahat’ duruşta kalmasını temin eden bir durum.
***
Beri yandan ‘muhteşem’ Türk medyasının köpürttüğü sahadaki destek unsurları da Türkiye’ye yağdan kıl çekmeyi vaat ediyor. “Azez’de toplanan ve Suriye’nin yüzde 70’ini temsil eden 150 aşiret lideri Türkiye’yi bekliyor!” Estirilen hava bu.
Afrin’de ganimete doymayan yağmacı ‘Özgür Ordu’ da yollara dizilmiş konvoyların videolarını servis ediyor. Erdoğan’ın ‘meydan’ diliyle konuşan ÖSO komutanları, YPG’yi kazdıkları çukurlara gömmekten bahsediyor. Elbette Hakan Fidan’ın güvercinleri de Rakka ve Deyr el Zor semalarından “Kürtler için Türk ordusuna silah çekmeyiz” diyen Arap aşiretlerinin haberlerini getirmiştir! Bölgenin en büyük aşireti Şemmar’ın 10 bin kişilik Senadid gücüyle YPG’yle sırt sırta verdiği ayrıntısı bu muştuyu bozmaz! Rakka ve Deyr el Zor aşiretlerinin önemli bir kısmının halihazırda Suriye yönetimiyle el sıkıştığı, henüz sıkışmayanların da Suudilerle bağlantılı oldukları gerçeği de detaydır. YPG ile arası açılan aşiretler de kesin kendi ordularına değil Türk ordusuna katılacaktır! IŞİD de zaten Türk ordusuyla savaşacak değildi ya! Tövbekârları kesin ‘Suriye Ulusal Ordusu’ ya da ‘Suriye Kurtuluş Ordusu’na katılacaktır! Miliste ziyan olmaz. Hepsi buğday taneleri gibidir!
Trump, Amerikan askerleri çekilirken boşluğu hızla doldurması muhtemel olan Suriye ordusunu Fırat hatlarında bozguna uğratma garantisi de vermişse tamamdır. Kalkıp “Suriye’deki IŞİD bakiyesini Suriye ordusu halletsin” diyecek değiller ya!
Arazi dümdüz, dikensiz, mayınsız; sersefil Suriyeliler kurtarıcısını bekliyor!
Kim bilir, dün gece ansızın girmiş bile olabilirler! Kim bilir?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları



















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
5.10.2025
25.09.2025
15.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
26.08.2025