Fehim TAŞTEKİN
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan artık müjdeleriyle de korkutuyor. Bir müjde, bin felâket!
20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Harekâtı'nın yıldönümünde Kuzey Kıbrıs’a bir müjde vaat ediyor. Bir süre önce mevzuyu kapalı Maraş’tan açmıştı. BM Güvenlik Konseyi’nin 550 no'lu kararla kendi sahipleri dışında iskana açılmasını reddedip BM’ye devrini istediği Maraş. Şimdi ne olacak? Kıyı şeridi açılan Maraş’ın statüsünü tamamen mi değiştirecek? “Kenti açıyoruz, Rumlar da gelsin, şu tarihe kadar gelmezlerse haklarını kaybederler” diye rest mi çekecek? KKTC’nin ismini değiştirip "Bundan sonra adınız Kıbrıs Türk Devleti" mi diyecek? Kıbrıs açıklarında doğalgaz rezervi bulunduğunu mu söyleyecek? Ya da heyecanı kısıp sadece KKTC parlamentosuna yeni bina sözü verecek ya da temel mi atacak?
Herkeste bir merak…
***
İktidarın Türkiye içinde siyasetten kamu kurumlarına, ekonomiden doğaya tüm alanlardaki çökme ve yok etme pratiğinden Kıbrıs da payına düşeni alıyor. KKTC’nin Türkiye tarafından tanınmış statüsüne aldırmayan bir hoyratlıkla! Barış harekâtından ‘milli mutabakat’ halinde bir çökme harekâtına.
Muhalefetteki Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ve Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) 20 Temmuz'da meclisteki 'müjdeli oturumu' boykot edecek. İlkse bu da bir ilk! 2004’teki referandum sürecinde Erdoğan'ın destek verdiği eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da boykot kararını onaylıyor. Sendikaların öfkesi malum. Muhalefetin ‘kayyum’ olarak gördüğü Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın selefi Mustafa Akıncı zaten alenen tehdit edilmiş bir lider. İşi Akıncı’nın basın danışmanı Ali Bizden’i 6 Temmuz'da Sabiha Gökçen Havalimanı'nda 11 saat tutup “5 yıl Türkiye’ye giriş yasağınız var” diyerek geri göndermeye vardırdılar. Ki benzer şey Dr. Ahmet Cavit An’ın başına da gelince G82 koduyla bir kara listenin oluşturulduğu anlaşılıyor. G82; ulusal güvenliğe tehdit! Karanlık dönemlerde böyle kodlar hortluyor!
Erdoğan’ın MHP ile ortaklığının KKTC’ye yansıması daha da ezici oluyor. Bu gidişata dair en hafif eleştiri; “Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkinin biçimi doğru zeminden kaydı.” CTP’ye ait bu tepki biriken kızgınlığın köpüğü bile sayılmaz!
Sorarsanız müzakerelerdeki parametreleri değiştirip federalizm yerine iki devletli çözümle KKTC’yi bağımsızlık yoluna soktuklarını söyleyeceklerdir. Lakin KKTC’nin kendisine bırakılmış küçük bir hareket alanını da yok eden yeni bir fetihçi dayatma binbir tonuyla geliyor. Olabildiğince bir hiçleştirme ameliyesi. Kıbrıs’la ilgili tüm kararları, Kıbrıslılara rağmen Erdoğan alıyor, bunun müjdesini vermeyi Tatar’a bile bırakmıyor. Tatar da kim? Bir kayyum. KKTC hükümetinin dahi vatandaşla birlikte haberdar olabildiği kararlar! Maraş’ı açma kararı da bunlardan biriydi. Onlarca yıldır yok sayılan iradeden, yok edilen iradeye!
***
Silsile halinde Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri KKTC’ye ‘serbest suç bölgesi’ muamelesi yapageldi. Bunların bir kısmını Sedat Peker de ifşa etti. Adalılar fazlasını biliyor, yaşıyor ve hissediyor. Erdoğan bu sicili katmerleştirmekle kalmayıp bir de formatı değiştiriyor; kitlelerine ‘yeni fetih’ hissi yaşatarak her bakımdan adaya çöküyor. Bu çökme hikâyesinde KKTC cumhurbaşkanlığı seçimi yeni bir milattı. Bu süreçte olanlar bundan sonra olanlara da aynadır. Bu vesileyle 10 Haziran’da yayınlanan bir rapora dikkat çekmek istiyorum. Daha önce yazma fırsatı bulamamıştım.
Araştırmacı olarak Mine Yücel, Abdullah Korkmazhan, Orhan Erönen, Mine Atlı ve Derya Beyatlı; raportör olarak Tacan Reynar’ın yer aldığı bir ekibin hazırladığı “2020 KKTC Cumhurbaşkanlığı Seçimi Hakkında Müdahale Raporu”, Kıbrıs’ın bundan böyle neye benzeyeceğine dair fikir veriyor. Burada Tatar karşısında 18 Ekim 2020’de ikinci tura kalan Akıncı’nın yüzleştiği tehditleri görüyoruz. Birinci dereceden olayın muhataplarının verdiği bilgilerden oluşan rapora göre Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın propaganda ekibi Tatar’a destek için adada üç hafta geçirdi. MİT mensupları adaylıktan çekilmeleri için Mustafa Akıncı ile Serdar Denktaş'ı markaja almaya çalıştı. Parayla oy satın alındı. Trollerle savaş yürütüldü. Gazeteciler tutuklanmakla tehdit edildi.
Biraz daha ayrıntıya girelim:
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 9 Eylül 2019’da adaya gidip Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri ile birlikte halkla toplantılar yapıyor ama Cumhurbaşkanı Akıncı’ya haber vermiyor. (Buradaki anormalliği kavrayacak diplomatik şuur kalmadığı gibi toplum ve siyaset seviyesinde anavatan-yavruvatan anlayışı bunda bir sorun görmüyor.)
Daha sonra Çavuşoğlu, “Ben böylesine dürüst olmayan bir siyasetçiyle hiç çalışmadım” diyerek Akıncı’yı doğrudan hedef alıyor.
Kudret Özersay adaylığını açıkladıktan hemen sonra 10 Ocak 2020’de Tatar’la birlikte Ankara’ya çağrılıyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay müdahalenin orkestra şefi. 15 Şubat 2020’de Tatar’la Maraş’ta buluşuyor; Çavuşoğlu gibi o da Akıncı’ya haber vermiyor. Erhan Arıklı adaylığını açıklayınca 6 Ağustos 2020’de Ankara’ya çağrılıyor. Tatar yine orada.
Tatar’ın liderliğindeki Ulusal Birlik Partisi’nde (UBP) muhalif duran vekiller 15 Ağustos 2020’de Lefkoşa’daki Türkiye Büyükelçisi tarafından Girne’de Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'na ait Beyaz Ev'e çağrılıyor. Karanlık işlerin döndüğü Beyaz Ev. Toplantıya Kolordu Komutanı ve MİT yetkilileri katılıyor.
Bu arada AK Parti medyası Akıncı’yı itibarsızlaştıran yayınlarını artırıyor. Yeni Şafak’ın 10 Eylül 2020’deki “Rumların Akıncı’sı" manşeti bunlardan birisi.
En çarpıcı olan olay şu:
KKTC Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdürü Cenk Gürçağ önce MİT tarafından Ankara’ya çağrılıyor. Bunu Akıncı’ya iletmesi gerektiğini söylüyor. Sonra 17 Eylül 2020’de Ankara’dan gelen bir ekibin kendisiyle görüşmek istediği iletiliyor ve yemeğe davet ediliyor. 18 Eylül 2020’de Girne’deki randevu yeri Archway Restaurant'a gittiğinde böyle bir rezervasyon olmadığını öğreniyor. Birileri “Yanlış anlaşılma” deyip Gürçağ’ı Merit Park Hotel’e götürüyor. Buradaki toplantıya Ankara’dan gelen MİT Dış Operasyonlar Başkanı “Kemal Bey”, MİT Yunanistan ve Kıbrıs Bölüm Başkanı “Ali Bey” ve MİT uzmanı “Hakan Bey” katılıyor.
Gürçağ ekibe “Neden buradasınız?” diye soruyor. “Düşman kapıya dayandı. Burada Türkiye’ye ihanet etmeyecek kişilerin başta olmasına ihtiyacımız var. Onun için buradayız” deniliyor. Neden kendisinin çağrıldığını soruyor. Bu sefer de “Çünkü biz baktık, babanız, amcalarınız hepsi TMT’de hayatlarını tehlikeye atmış, milliyetçi insanlar” deniliyor. Gürçağ da “Amcam, babam ve ayrıca cumhurbaşkanım (Akıncı) da savaşta yaralanmış biridir” diyor. Yanıt olarak “Bunu bilmiyorduk. Niye söylemiyor? Rumlara şirin görünmek için olmasın? Akıncı’nın zehirli bir dili var” deniliyor. Çok tatsız bir konuşma oluyor. MİT mensupları Akıncı’nın ekibindeki üç ismi “Rum istihbaratına çalışan kişiler” olarak nitelendiriyor. Ve tehditler sıralanıyor:
“Hepsi yargılanacak. Biz Akıncı’yı orada istemiyoruz. Zaten kazanamayacak. Kazanamaması sağlanacaktır. Kazansa da hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Ona yakın olan herkesin aldığı nefese kadar haberimiz vardır. Adaylıktan çekilmesi başta kendisi için, ailesi için ve yakın çalışanları için en hayırlısı olacaktır. Söyle bu akşam Facebook’tan yazsın. Biz en yukarıdan geliyoruz. Hiç kimse ve hiçbir şey Türkiye’nin bekasından önemli değildir.”
Ki Akıncı da bu tehdidi 9 Ekim 2020’de ifşa etmişti.
Devamı var. Oktay’ın basın danışmanı Ali Genç’in liderliğinde 20 kişilik ekip 2 Ekim 2020’de Tatar ve adamlarıyla Lord’s Palace’da buluşuyor. Bu olayın görüntüleri de epeyce gürültü koparmış, tehditler uçuşmuştu.
Ve seçime düpedüz müdahale sayılan ve kısıtlama dinlemeyen bildiğimiz olay: Erdoğan 6 Ekim 2020’de Tatar’ı Ankara’ya çağırıp adaya giden su borusunun tamir edildiği müjdesi eşliğinde Maraş’ı açacağını ilan ediyor.
9 Ekim 2020’de Türk elçiliği spor kulüplerine malzeme dağıtıyor. Bu süreçte çok sayıda dernek yardım görüyor.
Yine 9 Ekim 2020’de 9 bin 872 kişinin hesabına ‘Salgın Sosyal Destek’ adı altında 2’şer bin TL para yatıyor.
Rapor için kendisiyle görüşülen Denktaş, KKTC Merkez Bankası’nın bütün bankalara en geç 9 Ekim 2020’ye kadar ödemelerin yapılması için talimat gönderildiğini söylüyor.
Denktaş 4 Eylül 2020'de bir arkadaşının evinde buluştuğu MİT mensuplarının kendisine baskı yaptıklarını, "Adaylıktan çekilirseniz Türkiye ile kuramadığınız ilişkileri bundan sonra kurabileceksiniz" dediklerini anlatıyor. Telefonlarının dinlendiğini ve resmi araçlarla takip edildiğini belirten Denktaş, Lefkoşa Büyükelçiliği’nin seçime müdahalelerde bulunduğunu, oyların sayım sürecinde kuşkular olduğunu, sonuçların tarafsız olmayan kurumlarda birleştirildiğini, denetime ve gözetime izin verilmediğini vurguluyor. Denktaş'a göre Erdoğan'ın Kıbrıs'a gönderdiği 27 kişilik ekip sahada 300-400 kişiyle Tatar için çalıştı.
Raporda Akıncı da çekilmediği için partisinin altının oyulduğunu, telefonlarının dinlendiğini, resmi araçlı plakalarla takip edildiğini, baskılar sonucu kendisine destek veren medyanın yön değiştirdiğini, yanındaki işadamlarının tehdit edildiğini, ekibinde yer alan gazeteci Rasıh Reşat’ın Türkiye’ye çağrıldığını ancak gitmediğini anlatıyor. Akıncı Türkiye devleti adına konuştuklarını söyleyen ekiplerin köy köy dolaşıp, “Akıncı kazanamayacak. Biz her tedbiri aldık. Kazanırsa da orada kalamayacak” dediğini, burada süreçte UBP’nin sadece taşeron olduğunu söylüyor.
Akıncı ayrıca Beyaz Ev’deki toplantıda milletvekillerine “Türkiye Cumhuriyeti kesinlikle Tatar’ı istiyor, Akıncı’yı istemiyor. T.C. için bu bir beka sorunudur. Siz de Tatar’ın seçilmesi için uğraşacaksınız” denildiğini ve seçim sürecinde bu vekillerin takip edildiğini belirtiyor. Akıncı bütün bunların üzerine Türkiye Büyükelçisi’ni çağırarak Beyaz Ev’de ve başka yerlerde olanlarla ilgili bilgilerini paylaşıyor. Elçinin “Siz federasyon istiyorsunuz, Türklükle ilgili olarak da siz ayrı bir kimlik peşindesiniz, Kıbrıslı Türk kimliğinin peşindesiniz. Türkiye bütün kurumlarıyla burada değişim olmasını ister” eleştirisi ile karşılaşıyor. Akıncı, Ankara’ya iletilmek üzere bir mektup veriyor. Ama büyükelçi üç saat sonra müdahale suçlamasını yalanlayıp mektubu iade ediyor.
Rapor yayımlandıktan sonra Akıncı bilgileri teyit edip "Eksiği var, fazlası yok" demişti. Akıncı, Türkiye'nin seçimlere her zaman müdahale ettiğini ancak hiçbir zaman MİT, asker ve bürokrasisiyle bu denli müdahil olmadığını; baskı, tehdit ve menfaat ilişkisiyle tüm kurumların sahada olduğunu söyledi.
Gazeteci Pınar Barut da AKP ekibiyle Tatar'ı otele girerken görüntülediklerini, bunun üzerine Türk Büyükelçisi’nin başsavcıyı makamına çağırıp kendilerini 'devlet sırrını ortaya çıkarmak' suçlamasıyla tutuklatmaya çalıştığını, haber kaynağını vermeyi reddettiğinde de “O zaman Türkiye'ye gittiğinde casusluk ve ajanlık suçundan tutuklanacaksın” diye tehdit edildiğini aktarıyor.
***
Kıbrıs’ın 1960’dan beri yaşadığı bir süreç ve bu sürecin garantörleriyle birlikte bir sürü uluslararası boyutu var. “Çözüm karşıtı” diye adı çıkan Rauf Denktaş’ı bile mezarında ters döndürecek işler dönüyor.
Her şeyden önce Erdoğan bu tür müdahalelerle KKTC’yi devlet yerine koymayıp Kıbrıs adına ne varsa ezerken ileri adımlardan bahsediyor. Ada kaynıyor! Ses duvarına çarpan hissiyatı Niyazi Kızılyürek, Yeni Düzen gazetesindeki yazısında güzel yansıtmış. Şöyle diyor:
“Şimdi, tam 47 yıl sonra, yeniden bir fetih heyecanı yaşanıyor. İslamcısıyla, Türkçüsüyle, sosyal demokratıyla bütün Türkiye gözünü bir kez daha Kıbrıs’a dikti. Fakat bu seferki farklı bir fetih kalkışmasıdır. Bir yandan, Kıbrıslı Rumlardan arındırılan ve bugüne kadar kapalı tutulan Maraş’ta yeni bir ganimet hamlesi yapılırken, diğer yandan da Kıbrıs Türk toplumunun zaptı söz konusudur… Fakat birinci fethi alkışlayan Kıbrıslı Türkler bu sefer baş kaldırıyorlar. Çünkü bu, Hamlet’in dediği gibi, olmak ya da olmamak meselesidir!”
Bir fetihten ‘çökme’ nitelemesini ziyadesiyle hak eden başka bir fethe geçiliyor. Serdar Denktaş sözünü ettiğim raporda, “Bundan sonra KKTC için ‘iltihak’ olasılığının çok yüksek olduğunu” söylüyor. Pek çok kişinin tahmini aynı: Rusya’nın Kırım’a yaptığını Türkiye de KKTC’ye yapacak. İlhak ya da iltihak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
5.10.2025
25.09.2025
15.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
26.08.2025