Firuz TÜRKER
Günlerdir reklamlarını izliyorum. Yeni Cumhuriyet gazetesini merak etmiyor değildim. Ne de olsa elimizde her an saldırıya uğramaya hazır olduğumuz şekilde taşıdığımız günler geçirdik onunla. Bir zamanlar Cumhuriyet gazetesi ile dolaşmak, kelle koltukta dolaşmakla eş anlamlı idi. Nedense o zamanlar Cumhuriyet gazetesi taşıyanlara düşmanca bakan ve saldıranların devamı olan siyaset, bu gün o gazetenin temsil ettiği (ya da edeceği) zihniyete daha bir yakın duruyor. Ne de olsa ‘ortak düşman’ meselesi.
Günümüzde Cumhuriyetle dolaşmanın bir riski yok artık. Onların hedef aldığı ‘otoriter, bağnaz’ zihniyetler bile o kadar tedirgin edici değil. Charlie Hebdo karikatürlerini yayınladıklarında gazetelerini ellerinde sopalar, bellerinde silahlarla beklemişlerdi. Yazık...
Halbuki ‘diktatörlük polisi’ onları korumak üzere tedbir almıştı. Ama onlar bu görünüm altında ‘polis baskısına’ maruz kaldıklarını da deşifre edebilmişlerdi. Buna rağmen saldırıya falan uğramadılar. Doğrusu ince ayarlanmış bir senaryo idi. Eskiden olsa ‘derin devlet’ bir yerlerden bir miktar sakallı, takkeli, şalvarlı mürteci tedarikler. hiçbir şey yapmasa camı çerçeveyi indirir, bunlar da irticaya, günümüz 31 Martçıları ve Patrona Halillerine verip veriştirecek mağduriyeti elde ederlerdi.
Gördüğünüz gibi yeni Cumhuriyet’e karşı ön yargılıyım. Pek fazla şey değişeceği umudum yok yani. Buna rağmen meraktan gittim aldım. Yanılgıya uğrama beklentisi ile sayfalarını karıştırdım. Sevgili Aydın Engin; ‘Türkiye’nin referans gazetesi’ olma hedefini açıklayarak, taraf olunacağını da belirtmiş.
‘Otoriterliğe ve diktatörlük yönelimlerine karşı özgürlükten ve demokrasiden;
Çoğunlukçuluğa karşı çoğulculuktan;
Küreselleşmiş sermayeye karşı emekten, üretenden;
Etnik, dinsel, mezhepsel ayrımcılığa karşı eşit haklı yurttaşlıktan;
Dogmalara, siyasallaşmış inançlara karşı laiklikten;
Milliyetçiliğe karşı insandan;’’
Yana taraf olunacakmış.
Bu kulağa hoş gelen cümlelerin günümüz siyasetinde bir anlamı var elbette. Bu da AKP karşıtlığıdır. Çocuğa sorsanız bunu anlar. Bütün bu talepler, ‘eski’, yetmişli yılların talepleridir. Günümüzde ısıtılıp önümüze konulmasının sebebi, hala geçerliliğini koruyor olmasından değil, bir siyasi duruş ifade etmesi içindir. Yani takkesiz başın görünümüdür bu. Görüldüğü gibi yeni dünyanın gerektirdiği hiçbir yeni talep de yok. Sanki 12 Eylül 1980 de durmuş bir saate start verilmektedir.
Doğrusu görünüşte ‘yeni’ ama zihniyette ‘eski’ Cumhuriyete başarılar dilemeyeceğim. Önyargımın doğru olduğu kanısına vararak yine de yanılma ihtimalimin çıkmamış olmasına üzüldüm. Siyasi bir farklılık temsil edecekleri için de (her ne kadar bu farklılık bu günkü CHP politikalarından biraz farklı olacak gibi görünüyor olsa da) yola çıkışlarını memnuniyetle karşılıyorum.
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2018
11.08.2018
13.06.2018
3.02.2018
2.02.2018
12.05.2018
20.04.2018
14.04.2018
19.03.2018
9.02.2018