Gülay GÖKTÜRK
Hepinizden rica ediyorum. Bugün bir Sözcü Gazetesi alın ve manşet haberini okuyun. Okuyun ve kör muhalefetin insanı ne hallere düşürdüğünü görün.
Hadi, sizi zahmete sokmayıp en ibretlik noktasını aktarayım: Sözcü, PKK'nın 8 Mayıs'ta başlayacak olan çekilmesine"sözde çekilme" demiş!
Bu sürece karşı çıkanların ne kadar zor durumda olduklarını bu ifadeden daha iyi ne anlatabilirdi!
Adamlar karar alıyor, tarih veriyor; bütün silahlı unsurlarımızı Türkiye'den çekiyoruz diyor; Sözcü ise "sözde çekilme"ifadesiyle bu büyük olayı inkar etmeye çalışıyor.
Başka ne yapabilirdi ki?.. Başka ne yapabilirler ki?..
Sürecin ilk gününden itibaren, AK Parti'nin bu sorunu çözme ihtimali karşısında kabus görenler, yazdıklarıyla, çizdikleriyle, yürüttükleri yoğun kampanyayla halkı gerçeklikten koparıp kendi oluşturdukları hayali bir dünyaya hapsetmeye çalıştılar.
Tasvir ettikleri o dünyada yalandan, riyadan, ihanetten başka bir şey yoktu. AK Parti ihanet içindeydi. Süreci destekleyen herkes ihanet içindeydi, akil insanlar ihanet içindeydi. Her şey aldatmaca, her şey yalandı.
Bütün umutlar çökünce
Önceleri, Öcalan'ın PKK'ya söz geçirememesine bel bağladılar. Nasılsa Kandil İmralı'yı dinlemeyecekti. Silahlar susmayacaktı; barış marış gelmeyecekti; Erdoğan'ın tek amacı zaman kazanıp seçimler dönemini terörsüz atlatmaktı.
Ama silahlar sustu. Newroz açıklamasıyla birlikte örgütün Öcalan'ın tam hakimiyeti altında olduğu ortaya çıktı.
O zaman "Gizli pazarlık yaptılar, Türkiye'yi sattılar, ülkeyi böldüler" propagandasına bel bağladılar. Ama ortaya hiçbir şey koyamadılar. Yollanan her mektup, yapılan her açıklama, PKK'ya özgür siyaset yapma sözü dışında hiçbir söz verilmediğini ortaya koyuyordu. (Tabii, temel hak ve özgürlüklere ilişkin her reformu ve devletin Kürtler'i inkar çizgisinin anayasadaki köklerinin temizlenmesi çabalarını "PKK'ya taviz" olarak görüyorsanız, o zaman başka.)
Ve dün, Kandil'den yapılan "çekiliyoruz" açıklamasıyla yaşadıkları hayal kırıklığı doruk noktasına ulaştı. Bu işin şakası yoktu; "başarısızlık" için bel bağladıkları bütün pürüzler teker teker çözülüyor; PKK bal gibi çekiliyordu. Gidiyorlardı işte... Bunun ötesi yoktu. Bunun "ama"sı, "fakat"ı olamazdı. Kimse bu büyük başarıya kulp takamazdı.
İşte o çaresizlik onları "sözde çekilme" gibi absürt ve acınası bir manşet atma noktasına getirdi.
Yarın öbür gün demokratik reformlar gerçekleşip silahlar temelli olarak bırakıldığında "sözde barış" diyecek; normalleşme tam olarak sağlandığında ise "sözde normalleşme" diye manşet atacaklar!
Artık top toplumda
Şimdi Türkiye'nin demokrasi çıtasını yükseltmemiz gereken yeni bir aşamaya giriyoruz. Artık silah yok; tehdit, şantaj yok! Siyasetin gücüyle bu ülkeyi dönüştürme kabiliyetimizi ortaya koymamız gereken bir dönem bu.
AK Parti, iktidarda olduğu on yıl boyunca bu dönüşüme öncülük etme isteği ve kabiliyeti olduğunu ortaya koydu. Ama yaşanması gereken zihniyet değişimi öylesine köklü ki, bu sadece iktidarın kararlılığıyla ya da siyaset yapma tecrübesiyle gerçekleşemez. Toplumun da dönüşmesi gerekir.
Kemalist rejimin Kürtler'i inkar politikasının bütün izlerini yok etmek ve halkların gönüllü birliğini yeniden kurmak için bütün bir toplum olarak, doğrularımızı sorgulamak, eski ezberlerimizi unutup tabularımıza cesaretle bakmak; milliyetçilik anlayışımızı gözden geçirmek zorundayız.
Evet, iktidar yolu açtı. Siyaset bütün imkanlarını seferber etti. Erdoğan, "bütün milliyetçililikleri ayağının altına aldığını" ilan etti. Daha ne yapsın?..
Şimdi top bizde. Sürecin ilerleyebilmesi artık toplumun sorumluluğunda...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları

















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015