Gürbüz ÖZALTINLI
Saygı duyduğum birçok liberal kalem gibi , “devlet sivil sektöre abanıp yasaklar koymasın” cümlesini yazıp geçebiliriz. Bitmeyen eğitim krizinin sonucundan başka bir şey olmayan dershaneler için bence söylenecek doğru söz budur.
Fakat çok açık ki sorun dershanelerin geleceğiyle sınırlı değil.
Tartışmanın daha önemli bir yüzü var.
Ülkeyi kim yönetecek?
Siyasal olan, toplumsal denetime tabidir. Çağdaş demokrasilerin sayısız zaafı tartışılıyor. Temsilin gerçekliğini, yönetimin şeffaflığını ve hukukiliğini kırılmaya uğratan; kamuoyu denetimini sınırlayan ne varsa masaya yatırılıyor.
Hepimiz biliyoruz; bizim coğrafyamızın tecrübesi farklı. Topluma hükmeden güç, temsil ve denetim içinde oluşmadı. Bunun sancısını yaşıyoruz. Kavga kıyamet siyaseti genişletmeyi, kurumlarını güçlendirmeyi tartışıyoruz. Sivil ya da devlet; her türlü şiddeti hayatımızdan çıkartmaya, hukuku güçlü kılmaya gayret ediyoruz. Yönetimin temeline toplumsal rızayı yerleştirmenin peşindeyiz.
Bu tartışmada Cemaati nereye oturtacağız? Kanımca can alıcı soru bu.
Cemaat kendisinin iddia ettiği gibi bir sivil toplum oluşumu mu, yoksa stratejisiyle, örgütsel yönelimiyle, yönetme iddiaları taşıyan siyasal bir kurum mu?
Bir aralar, solun kendini “feda edilmişlik” içinden sunan romantizmiyle, Cemaatin “hizmet” mottosunu çok benzetirdim. Bu tür “erdemli adanmışlık” diskurlarının, grup içi ve dışına dönük ikili işlevi var kanımca. Bir yandan, bireyin “kendini yüceltme”, sıradan hayattan uzaklaşarak “üstünleşme” ihtiyacına kuvvetli bir cevap veriyor. Diğer yandan toplumun, kadim “kurban” imajinasyonuyla ilgili vicdani manevi değerlerini yakalamayı umuyor. En yüksek değerler için kurban verilmiş hayatlar hepimizde saygınlık, dahası hayranlık yaratır… Yanlış anlaşılmasın: Bu tür söylemlerin cetvelle ölçülmüş hesapçı bir kurnazlık olduğunu iddia ediyor değilim. İnsan zihninin kendi doğallığı içinde neredeyse otomatik ürettiği tasavvurlar bence bunlar.
Evet; sol ve Cemaat; ikisi de aynı “adanmışlık” rolü üzerinden hem kendilerini sevip, hem de iktidar talep ediyor görünürlerdi bana. Milliyetçilikte ise “kurban”ın adandığı özne, yerine göre“millet” yerine göre “devlet” oluyordu. Her biri iktidar istiyorlardı; ama kendileri için değil. Kısaca; biz sıradanların iyiliği, mutluluğu için diyelim.
Sonra, bu analojide bir dikkatsizlik olduğunu fark ettim. Hayır, aynı şey değildi. Millet, devlet, işçi sınıfı, her neyse; bu yollara düşenler açıkça siyasi iddialar taşıyorlardı. Yönetmek istediklerini gizlemiyorlardı. Bizi kendilerine çağırıyorlardı. Bu oyun, modern siyasetin bir parçasıydı. Ne olursa olsun göz önünde cereyan ediyordu ve aktörlerin niyeti açıktı.
Fakat Cemaat farklıydı. Onun yönetme iddiası açıkça ilan edilmiş değildi. Sanırım asıl seslenme gücünü de buradan alıyordu. İşte benim analojim de tam burada çuvallıyordu.
Evet, Fethullah Gülen farklı. Onun aşırı vurgulu bir siyaset dışı/üstü olma iddiası var. Bir tarafta “hizmete” adanmış, güç istemini zehirli bulan, dünya nimetlerini tereddütsüz itmiş güçlü bir maneviyat, diğer tarafta hırslı reel siyasetçilerin, gözü kara, sınır tanımaz dünyeviliği… Bütün dil bu dikotomi üzerine kurulmuş.
İnsanları yüksek değerlerle buluşturma iddiası ve siyasetin söylem düzeyinde reddi, Cemaat’i sisli bir mesafeye taşıyor. İzlenebilir, tartışılabilir, eleştirilebilir olmasını zorlaştırıyor.
Bu söylemi esas aldığınız zaman Cemaat’i içine yerleştireceğiniz alan sivil toplum olmalıdır.
Fakat bir yapıyı anlamlandırmaya çalışırken kendi sözcülerinin tanımlarıyla yetinemeyiz. Onun pratiğine, eylemlilik alanındaki davranışlarına bakarız. Esas olan da budur zaten, söz değil.
Olgular, bize Cemaatin siyasal iktidar hedefine kayıtsız kaldığını anlatmıyor.
Cemaat kendisini “hizmet”le sınırlandırmış bir yapı değil. Anayasal düzen, Kürt sorunu, Orta Doğu’da üstlenilecek roller, Batı’yla ilişkiler gibi majör başlıklarda politika önerilerine sahip. Bu özellikleriyle sivil toplumdan çok siyasal bir parti karakterine yakın duruyor. İslami değerler üzerinde yükselen ağdalı bir ideolojik dil kullanıyor ve dayandığı sosyolojiyi genişletmek için özgün araçlar işletiyor. “Hizmet”, bu genişleme ve devlet gücünü kullanma yolunda etkin bir işlev görüyor.
Güvenlik ve yargı bürokrasisindeki güç dağılımı bir sır değil. Ve bu güç hükümet politikalarını etkilemek için açıkça kullanıldı.
İnanç örgütlenmelerine karşı mıyız, siyaset yapmak cemaatlere yasaklanabilir mi, bir inanç topluluğuna bağlı olmak bürokrat olmaya engel mi?…
Bu soruların hepsine benim cevabım, elbette kuvvetli bir “hayır”dır.
Fakat giderek, ilkesel gibi gözüken bu tür soruların, konunun merkezinde yatan temel problemi gözden saklamak amaçlı kullanıldığını düşünmeye başladım. Çünkü bu sorular bizim dikkatimizi “demokrasilerde yönetimin meşruiyetinin altında ne vardır”, “toplumsal rızayı kim temsil eder”, “hukuka uygunluğun, şeffaflığın, hesap sorulabilirliğin önemi nedir, nasıl sağlanır” tartışması üzerinde toplamıyor. Oysa tanık olduğumuz çatışmanın merkezinde yatan asıl ilkesel tartışma budur.
Cemaatin işlevini ve yöntemlerini demokrasi açısından değerlendirirken başvuracağımız ölçütler bunlardır. Ne hizmet, ne inanç, ne de amaçlarının ulviyeti…
http://serbestiyet.com/hakkiyla-tartisilamayan-hayalet-cemaat/
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.04.2024
14.04.2024
8.04.2024
5.04.2024
25.11.2023
16.11.2023
12.11.2023
9.05.2023
7.05.2023
2.05.2023