Hasan Bülent KAHRAMAN
Evet, bu da oldu ve Türkiye, mahkemenin çağrısına uymayan, devlet sırrıdır diye tutanakları açılmayan MGK'yı da gördü. Devirler değişti, yönetimler değişti ama anlaşılan devlet tutumu değişmiyor.
Belki dünyanın başka yerlerinde de benzeri tutumlar mevcuttur. Bu durumu açıklayacak kuramsal, hukuksal bazı gerekçeler gösterilebilir, yorumlar da yapılabilir. Gene de devletin kendisini bu ölçüde yargıya kapatması aklın alabileceği bir şey değil.
Kaldı ki, konuştuğumuz şey bir darbe. Bu ülkede, 1997'de kalkışanların ifadesiyle "post modern" bir darbe gerçekleştirilmişti. Daha önceki darbelerden bir yönüyle farklıydı ama özünde aynıydı. İş başında bulunan hükümetin yerinden edilmesi amaçlanıyordu. 28 Şubat günü yapılan toplantıda bu sonuç elde edilmedi. Ama asker fiili olarak yönetime el koymuştu. Hepsinden önemlisi dönemin Cumhurbaşkanı Demirel olayın içindeydi ve onun aracılığıyla sonundaBaşbakan Erbakan istifa ettirildi. Darbe maksadına ulaşmıştı.
Aradan bunca yıl geçtikten sonra ve köprülerin altından gerçekten çok su aktıktan sonra o günlerin soruşturulmasına başlandı. Soruşturulmasın mı? O dönemde onca gazeteci işinden edildi. Onca insan iftiraya maruz kaldı. Onca insanın kişilik hakları zarar gördü. Bütün bunların bir mahkemede hesabı görülmesin mi? Keşke 27 Mayıs'ın da aynı şekilde mizanı tutulsa. 12 Eylülyargılaması keşke filli bir sonuca ulaşsa.
Bunlar işin olumlu ve demokratik yanı. Ama öte yanda bir devlet olgusu var. Bu devlet olgusu geniş ölçüde bize özgü bir şey. Henüz hiç modernleşmemiş, toplum ve birey eksenlerinde sınırını tanımayan, hâlâ Leviathan yani canavaryapılı bir devlet söz konusu. Bu devlet neler yapmadı ki?..
1975-80 arasında ölen 5000 kişinin hesabı henüz açık. Güneydoğu'da 1990'lı yıllarda yaşananların hesabı açık. İşte,28 Şubat'ın hesabı açık. Balyoz'un, Ergenekon'un, neyse ki, iyi kötü hesabı görüldü, henüz her şey sona ermediyse de.
Açıkça söylersek, Türkiye'nin en büyük sorunu devletin demokratikleşmesidir. Ve ne kadar hazindir ki, 1980'li yıllardan, yönetimin yeniden (?) ordunun ve onunla özdeşleşmiş "sivil" yönetimin kontrolüne geçtiği 1993 ve sonrasına kadar bugünkü CHP'nin yerini tutan SHP'nin en önemli sloganıydı bu: demokratik devlet.
Devamı da vardı: özgür birey, örgütlü toplum. Gerçekten de modern siyasetin belkemiği ancak bu üç olguyla meydana gelebilir. Oysa Türkiye'nin bir türlü öğrenmediği budur. O kadar böyledir ki işler, bugün bile, yeri ve zamanı geldiğinde, sivil yönetim devlete ve kuvvetine övgüler düzmekten kendisini alamaz. Daha da vahimi söyleyeyim: Osmanlı övgüsünün altında da son kertede o dönemin hâkim olan devletine, devlet anlayışına bir övgü yatar.
Bir çelişki çıkıyor bu noktada, benim önemsediğim ve nereye doğru evrileceğini merakla izlediğim bir çelişki: Türk sağının, muhafazakârlığının kurucu unsurlarından biridir devlet. Şimdi bir muhafazakâr iktidar aracılığıyladevletin dönüştürülmesi belki şaşırtıcı gelebilir. Doğaldır; çünkü aynı iktidar, işte yeri geldiğinde devleti yüceltmekten kendisini alamıyor. Gene de önemli yaşananlar. Çünkü bir bütün olarak ele alındığında bu durum bir restorasyonatekabül ediyor. 2007 sonrasını o nedenle ben öyle adlandırıyorum: restorasyon dönemi ve dönemin özünü devletin dönüştürülmesi meydana getiriyor.
Demokratik/leştirici çizgide sonuna kadar gitmemeli mi?..
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.08.2025
17.07.2025
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024