Hasan Bülent KAHRAMAN
Taşlar inceden inceye yerine oturuyor. Putin, Esad'ı davet ediyor, o da Kremlin'e gidiyor. (Konuşma tutanaklarında Esad'a 'davet ettik siz de bu trajik dönemde kalkıp geldiniz, teşekkür ederim diyor.) Putin'in bölgede sürdürdüğü hareket için kendisine PYD'yi müttefik olarak seçtiği anlaşılıyor. Bunun üstüne Erdoğan, Putin'i arayarak PYD ile olan ittifakının kabul edilemeyeceğini belirtiyor.
Benzeri bir uyarı devletin üst düzey yetkilileri tarafından ABD'ye da yapıldı.
ABD, havadan attığı paletlerin silahla değil insani yardımla dolu olduğunu söylüyor. Ama anlaşılan silah da var içlerinde.
Bunun üstüne devlet ABD'ye PYD'nin o silahlardan tek bir kurşun atması halinde bu örgütün açık hedef haline geleceğini belirtiyor.
Öte yandan HDP Eş Genel Başkanı yaptığı bir konuşmada sırtlarını PYD'ye YDG'yedayadıklarını söylüyor ve 'bunu ifade etmekte bir sorun görmüyoruz' diyordu.
Gene devletin PYD'yi nasıl değerlendirdiğini biliyoruz: sınırın öte yanında PYD bu yanındaPKK. O nedenle Fırat'ın batısına geçtikleri anda devlet PYD'yi vuracağını da çok önceden belirtmişti.
Devam edelim: Tahir Elçi bir açıklama yaptı. Hakkında savcılık soruşturma başlattı.
Elçi, daha sonra açıklamalarını genişletti. PKK'nın silahlı, illegal bir örgüt olduğunu kabul etti. Ama IŞİD veya El- Kaide değildir dedi. Bu örgütün tarihsel, toplumsal, askeri örgütlenmesine işaret etti.
İlgili literatür de benzeri hususlara dikkat çekiyor. Kuşkusuz bir terör örgütü PKK. Ama sadece o değil. İkincisi tek bir PKK yok. Kendi iç bölünmeleri ve o farklı hiziplerinde takınılmış farklı tutumlarla birkaç hatta çok sayıda PKK var. Özünde bu örgütü Kürt coğrafyasının şu veya bu şekilde irtibatlı olduğu bir 'zemin' olarak görmek kabil. Aynı şekilde DAEŞ de belli bir kültürel coğrafyanın ilişkili olduğu bir örgüt. İlgi ve ilişkimuhakkak desteklemek ve özdeşleşmek anlamına gelmez.
Ama tarihsel bir pozisyon oluşturma bakımından önemlidir.
Bütün bunları alt alta koyunca ortaya Türkiye bakımından çok ilginç bir sonuç çıkıyor. Türkiye git gide karmaşıklaşan bir denklem içinde artık PKK/ PYD/ YPG sorunuyla uğraşacak. Hatta Türkiye'nin PKK bağlamında cepheyi genişlettiğini ve Rusya'yı ve Amerika'yı bile şu veya bu ölçüde karşısına aldığı görülüyor.
Geniş coğrafya, geniş cephe, geniş siyaset...
30 yıldır devam eden bir tarih... Ötesini irdelemeye bile gerek yok. Bu şartlar altında yapılacak bence çok önemli bir şey var:
Türkiye'deki Kürt sorununu en barışçıl yoldan, en demokratik biçimde, tarihe mal olacakşekilde halletmek. OD coğrafyası her gün biraz daha karmaşıklaşırken bu sorun PKK üstünden çok zor çözülecekmiş gibi duruyor. Aksine sorun demokrasi platformunda uzlaşmayla çözülürse PKK'nın askeri platformu altından kayacaktır. Sosyolojik desteği kaybolacaktır.
Bunu özellikle şunun için belirtiyorum.
Bahsettiğim sorunu Türk siyasetinin bugünkü topografyasında hâlâ Akparti'den başka çözecek bir güç yok. Hayal kurmayalım: Kemalistler ve Kürtler ittifak etmez. Gene hayal kurmayalım MHP ile HDP aynı çatı altında bir araya gelmez. Oysa Kürtlerle Akparti'nintarihsel bir ittifakı vardı ve bu beraberlik büyük sonuçlar doğurmuştu.
Keşke bu seçim dönemi çatışma ve ayrışma için değil bir kere daha kavuşma ve birleşmeiçin kullanılsaydı. Gene de tren kaçmış değil. Çünkü siyaset maç değil. Bitmiyor.
O nedenle tek çözüm: çözüm, çözüm, çözüm...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024