Hasan CEMAL
Televizyon haberlerine bakıyorum.
Yazı konusu taşıyor.
Biri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’yi mahkûm eden Alevi kararı.
Başbakan Davutoğlu konuşuyor.
İnandırıcı değil.
AİHM’nin karar özeti:
(1) Türkiye’deki zorunlu din dersi uygulamasıyla Alevi inançlarına saygı gösterilmiyor.
(2) Aleviler yok sayılıyor.
(3) Ve Türkiye, “daha fazla gecikmeden, ailelerin dini ve felsefi inançlarını açıklamak zorunda bırakılmadıkları bir muafiyet sistemi”ne gitmeli.
Vurgulanan bu noktaların haklılığı ve Türkiye’deki uygulamanın laikliğe aykırılığı uzun yıllardır biliniyor.
Ama Davutoğlu, 12 Eylül askeri yönetiminin ürünü olan o malum resmi bakış açısını tekrarlamaya devam ediyor.
Bu yüzden de inandırıcı olamıyor.
Olamıyor, çünkü zorunlu nitelik taşıyan din derslerinin uygulamada Sünni-Hanefi inancını dayattığı, yalnız Aleviliği değil, başka inanç ya da inançsızlıkları da yok saydığı ve devletin bu tavrıyla laikliği çiğnemekte olduğu bilinmekte…
Davutoğlu inandırıcı olamıyor
Bir başka konu Kürtçe eğitim.
Ana dilde eğitim de bu ülkede sorunlu niteliğini korumaya devam ediyor.
Ne yazık ki öyle.
Bu açıdan bazı adımlar elbette atılmadı değil.
Atıldı ama çok gecikmeli oldukları için de, bu adımların eski deyişle fazla kıymetiharbiyesi bugün kalmadı.
Bugün istenen, temel bir insan hakkı olarak evrensel nitelik taşıyan ana dilde eğitim hakkının Kürtlere de tanınmasıdır.
Bu henüz tanınmış değil.
Gereği yapılmadığı için de, her yıl okullar açıldığında Güneydoğubazı eylemlere sahne oluyor.
Televizyonda Davutoğlu’nu izliyorum.
Bu konuda nefes tüketiyor.
Ama yine inandırıcı olamıyor.
Çünkü, Ankara hâlâ bireysel haklar üzerinde oynuyor ve evrensel nitelik taşıyan temel bir insan hakkının gereğini yerine getiremiyor, getirmiyor.
Bunun için de ne dese havada kalıyor.
Davutoğlu'nun bu konuda Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak'ın dediklerine kulak vermesinde yarar var.
Kışanak, ana dilde ilkokul açılmasının bir prosedür sorunu olmadığını belirtiyor. Devletin ya ana dilde eğitim vermesi, ya bu yetkiyi yerel yönetimlere devretmesi ya da halkın kendi okullarını açmasına izin vermesi gerektiğini söylüyor. Kışanak, özel okullarda para vererek ana dilde eğitim yapılamayacağını da haklı olarak sözlerine ekliyor.
Ama bu arada Başbakan Davutoğlu’nun Güneydoğu’da bazı okullara dönük kundaklama eylemlerini eleştirmesindeki haklılığı da teslim etmek gerekiyor.
Okul yakmak, okula molotof kokteyli fırlatmak yanlış bir eylem!
IŞİD'le mücadele bağlamında PKK
Yine televizyon haberindeyim.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek konuşuyor.
Konu, PKK ve IŞİD.
PKK’nın IŞİD’e kaşı mücadele kapsamında Amerika ve Avrupa’da dikkat çekmeye başlaması, anlaşılan, Sayın Meclis Başkanı’nı rahatsız etmiş.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın yeri geldiğinde daha dikkatli bir dille hissettirdikleri bu rahatsızlık konusunda şöyle konuşuyor:
PKK’nın, IŞİD’e karşı verdiği mücadeleden bahisle, Batı toplumlarına sempatik görünme çabaları var.
Böyle bir illüzyona inşallah Batı toplumları inanmaz.
Bu örgüt, terör örgütü olmaya devam ediyor.
Biz Türkiye olarak, terörün her türlüsüne karşıyız.
İster etnik, ister ideolojik, ister radikal terör...
Hangisi olursa olsun.
Çünkü Türkiye bu üç terörden de çok çekmiş olan dünyada belki de tek ülkedir.
Bunun için terörün her türlüsüne karşıyız.
İsminin bir önemi yok.
Uluslararası toplumun, Suriye’de ve Irak’ta olanları iyi değerlendirip, geçmişte yaptığı hataları yapmaması lazım. Terör örgütleri karşısında kararlı bir duruş sergilemesi lazım.
Cemil Çiçek olanları doğru okuyamamış
Meclis Başkanı Çiçek’in bu açıklamasına iki bakımdan yaklaşmak lazım.
Biri şu:
Sayın Çiçek, IŞİD olayı bağlamında Suriye ve Irak’ta olanları doğru okuyamamış. PKK-PYD-YPG yapılanması ve içiçe bu üçlünün özellikle Suriye’de IŞİD’e karşı oynamakta olduğu rolle ilgili olarak iyi ya da doğru bilgilendirilmediği anlaşılıyor.
Eğer Ankara vakti zamanında IŞİD'e açtığı kapıları Kürtlere açabilseydi, Suriye Kürdistanı Rojava’da PYD-YPG’yi karşısına almamış olsaydı,bugün belki IŞİD bu kadar güçlü bir düşmanhaline gelmezdi.
Bugün Washington ve Avrupa başkentlerinde, IŞİD’le mücadele konusunda Kürtler kaçınılmaz olarak yerli yerine oturtulmaya başlanmış durumda.
Ankara, TBMM Başkanı gibi, bu gerçeği de yerli yerine oturtamazsa, bir yandan bölgede biraz daha yalnızlaşır, manevra alanını daraltır, diğer yandan ‘çözüm süreci’ne kendi eliyle büyük bir çomak sokmuş olur.
Bu arada bu konuyla ilgili olarak, Irak Kürdistan yönetimindeMesut Barzani’nin sağ kolu olan Fuat Hüseyin’in Ankara’ya dönük eleştirilerine de kulak vermekte yarar var.
Unutmayın; Irak, özellikle ‘Kuzeyi’yle birlikte, Türkiye’nin ikinci büyük ihracat pazarı…
AKP içinde sürece direniş olabilir
Bu son noktanın üstünde bir daha durmakta yarar var.
TBMM Başkanı Çiçek’in PKK’ya ilişkin değerlendirmelerine, kendi başına bir de çözüm süreci penceresinden bakılabilir.
Sayın Çiçek’in dili ve hissiyatı, Kürt sorununun bu memlekette çözümü açısından iyimserlik ya da umut verici değil.
Ve Cemil Çiçek’in bu dili ile hissiyatını, AKP içinde ve milletvekili grubunda paylaşanların az olmadığını da belirtmekte yarar var.
Bu da ‘çözüm süreci’nin geleceğine ilişkin soru işaratleri yaratıyor.
Süreci ilerletmek için ciddi adımlar atma zamanı geldiğinde, AKP içinden buna karşı ciddi direniş manevraları su yüzüne vurabilir.
Bu da İmralı-Kandil cephesinin beklentilerini karşılayamayacak bir ortama zemin hazırlayabilir.
Şimdi aklıma geldi.
Turgut Özal Cumhurbaşkanlığı döneminde, 1990’ların hemen başında, bazı demokratikleşme adımlarını ANAP içindekimilliyetçi odakların direnişiyle sulandırmak zorunda kalmıştı.
Bu üslup bir Cumhurbaşkanı'na yakışır mı?
Neyse...
Yazı uzamaya başladı.
Televizyon haberlerinde birdenbire Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o sesi kulağımda çınladı.
Amerikan medyasına ayar veriyordu:
“Edepsizlik... Alçaklık... Adilik...”
Böyle bir üslup etkili olabilir mi?
Ya da bir Cumhurbaşkanı’na yakışır mı?
Geçelim.
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch 3 Ekim’de Türkiye’nin notunu indirebilir...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024