Hilâl KAPLAN
Ocak-Şubat 2016 arasında toplam 18 ve martın ilk haftasında 6, toplamda 24 canlı bomba girişimi istihbarat ve emniyet güçlerinin girişimiyle engellendi. İstihbarat, 4 Mart'ta gelmekte olan saldırının bilgisini verdi ama maalesef bu kez engellenemedi ve 37 canımızı kaybettik.
Seher Çağla Demir. Katilin adı bu. Kars'tan Balıkesir'e öğrenci olarak gelmesiyle terör örgütüne eleman olarak kazandırılmış bir canlı bomba. Kobani'de 'eğitim' görüp Türkiye'ye gelmiş. Yargılanmış ama hakkında yeteri kadar delil bulunamayınca serbest bırakılmış. Hem üniversitelerimizdeki başıbozukluğun hem de Kobani'den gelen Türk vatandaşlığı taşıyan kişilerin durumuna ilişkin daha yüksek tedbirlerin alınması gerektiğinin kanıtı.
Katili HDP'ye yakın, İnsan Hakları Derneği'nin avukatları savunmuş. Serbest kaldıktan sonra İHD'den maaş aldığı söyleniyor. Cumhuriyet gazetesinde de serbest muhabirlik yaptığı iddia ediliyor. Cumhuriyet iddiaları yalanladı ama PKK'yı 'izmarit atmayan ekolojistler' ilan eden, Savcı Kiraz'ın katilleriyle yaptığı 'son dakika' röportajını "Bu eylem, mecbur bırakıldığımız yöntem" şeklinde sunarak katilleri aklayan bir gazetenin çalışanı olması bizi gerçekten şaşırtır mıydı?
Şaşırtıcı ama aslında kamuoyu sağduyusunun, Anadolu irfanının gerçek yüzü olan bir ânı daha paylaşayım sizlerle. Patlama alanındaki bir gazeteci soruyor: "Yaralısınız, tedavi size şey yapalım?"
Ve o genç şöyle diyor: "Abla gitmem. Öldüğümü bilsem gitmem. Bu Türkiye'yi bırakmam. Ben bu Türkiye'nin ekmeğini yiyorum. Bu Türkiye'nin çocuğuyum. Bu Türkiye'nin bayrağının altında yaşıyorum. Bu Türkiye'yi bırakmayacağım. Ölürsem ölürüm abla. Ben kendim 28 yaşındayım. Kastamonuluyum. Ben buraya çalışmaya geldim. Hamal olarak..."
Sosyal medyada röportajın sadece bu kısmını görebildim. Adını bilmiyorum. Ama Kastamonu'dan Ankara'ya hamal olarak ekmeğini kazanmaya gelen bu gencin yüreğinin ne için attığını çok iyi biliyorum. Bize bizi unutturmak için dört bir yandan ellerinden geleni ardına koymayanların olduğu bir ortamda, şarapnel yaraları vücuduna isabet edeli belki yarım saat olmasına rağmen, o dehşetli şok anında bile "Ben Türkiye'yi bırakmam" diyen bu genç, bizi bize anlatmaktadır.
Konforlu evlerinden 'artık bu ülkede yaşanmaz' edebiyatı yapan, üzülmüş gibi rol yaparken aslında ellerini ovuşturan gazeteci, akademisyen, edebiyatçı müsveddelerine bundan daha billur bir cevap olur mu?
"Erdoğan'la barış olmaz" deyip yolunu gide gele aşındırdıkları Kandil'le barışmamızı öğütleyenlere bundan daha net bir cevap olur mu?
"Erdoğan'la istikrar olmaz" deyip, ülke ekonomisini boykotla dara düşürmenin hesabını yapanlara bundan daha sağlam bir cevap olur mu?
Şunu anlayacağız: 'Kelle'sini istedikleri Cumhurbaşkanı değil, biziz. Tekrar içe kapalı, IMF'ye göbekten bağlı, ABD'nin arzularına hazır ve nazır, AB'nin 'şamar oğlanı' olmuş bir ülke yapılmak istenen biziz. PKK'ya boyun eğdirilerek güneyimizde bir PKK devleti kurdurulmasını istedikleri biziz.
Ne dersiniz? Teslim mi olalım? Bu istekler karşısında diz mi çökelim? Dedelerimiz öyle mi yapmıştı?
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019