İbrahim Kahveci
Dengelenme-Disiplin-Değişim (3D) başlığı altında ‘Yeni Ekonomi Programı (YEP)’ açıklanmıştı. O programdaki bazı öngörülere bakalım:
-2018 yılında %3,8 ve 2019 yılında da %2,3 büyüme olacaktı.
-2018 yılında %11,3 ve 2019 yılında da %12,1 işsizlik oranı hedefleniyordu.
Ya da şöyle verelim: 2018 yılında toplam çalışan sayısı :28 milyon 677 bin, 2019 yılında da 29 milyon 116 bin olarak öngörülmüştü.
2018 yılında -72,1 milyar TL açık vermesi öngörülen bütçe, 2019 yılında da -80,6 milyar TL açıkla kapatılacak.
***
Şimdi gerçekleşmelere bakalım.
2018 yılı büyüme oranı yüzde 3,8 hedefe rağmen %2,6 oranında kaldı. Ama hiç küçülme öngörülmemesine rağmen yılın son çeyreğinde ekonomimiz -%3,0 oranında daraldı.
Burada asıl dikkat çeken nokta hanehalkı tüketimidir. Tüketim daralması yüzde -8,9 oranı ile 2001 ve 2008-09 küresel krizi eşdeğerde çökmüştür. Kısaca yurtiçi vatandaşlar açısından yaşanan ekonomik sıkıntı 2001 ve 2008-09 krizleri ile aynı derecede olmuştur.
Bir başka mesele ise işsizlik oranıdır. 2018 yılı için öngörülen büyüme oranı tutmamış olmasına rağmen hem istihdam da hem de işsizlik oranında programın önünde gerçekleşmeler sağlanmıştır. Programda 28.677 bin öngörülen yıllık ortalama çalışan sayısı 28.738 bin olmuştur. İşsizlik oranı da yüzde 11,3 hedefine karşılık yüzde 11,0 düzeyinde kalmıştır.
Lakin işsizlik konusunda iki noktaya değinmemiz gerekiyor:
1- İş-Kur kayıtlarında 2018 yılında sadece kayıtlı işsiz sayısı bile 1 milyon civarında artarak 2,5 milyon kişiden 3,5 milyon kişiye yükselmiştir. Oysa TÜİK verileri kayıtsız istihdam ve işsizlik verilerini kapsamasına rağmen orada işsiz sayısı sadece 83 bin kişi artmıştır.
2- TÜİK işsizlik verilerinde kasım ayından başlayarak işsiz sayısı hızla artmaktadır. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsiz sayısı:; kasım -153; aralık -180; ocak -170 bin kişi artış göstermiştir. Mevsim etkilerinden arındırılmamış işsiz sayısında ise kasım -193; aralık -321; ocak -366 bin kişi işsizler hanesine girmiştir.
Bu sonuçla;
geçen yıl ocak ayında yüzde 10,8 olan arındırılmamış işsizlik oranı bu yıl aynı ayda yüzde 14,7’ye çıkarken, mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı da yüzde 9,8’den yüzde 13,3’e çıkmıştır.
Geçen yıl büyüme hedefinin oldukça altında kalınmasına rağmen işsizlik fonu gibi, kamu yararına çalışma gibi örtülü tedbirlerle işsizliğin üzeri örtülmüştü. Ama gerçek veriler ocak ayı ile tabloya girmeye başlamış ve daha şimdiden işsizlik oranı 2001 krizinin oldukça üzerine çıkarken, 2008-09 küresel kriz seviyelerini de yakalamış oldu.
***
İşsizlik neden bu kadar önemli?
Ekonomi dediğimizde aklımıza ilk olarak çalışmak, yani bir iş sahibi olmak gelir. Bir işiniz yoksa dolar şöyle olmuş faiz böyle olmuş hiç önemli değildir.
İş-Kur kayıtları (ki yayından kaldırılan ve erişilemeyen) geçen yıldan bu yılın şubat ayına kayıtlı işsiz sayısının 2,5 milyon kişiden 4,0 milyon kişiye yükseldiğini gösteriyordu.
Bu sayının bir yarısı kadar da kayıtsız işsiz olduğunu hesaba kattığınızda aslında işsiz sayısının 2,00-2,25 milyon kişi artması beklenirdi. Oysa TÜİK hesapları işsiz sayısının mevsimsel etkilerle beraber maksimum 1,26 milyon kişi arttığını vermektedir. Muhtemeldir ki, yaklaşık 1,00-1,25 milyon kişi daha listeye eklenmeyi bekliyor.
Ayrıca sanayi üretiminin hala düşmeye devam ettiğini, iç tüketimin hala daralmayı sürdürdüğünü gördüğümüzde 2019 yılı ilk çeyreğinin de ekonomik daralma ile geçileceği aşikardır.
Böyle bir ortamda tarihte görülmedik bir işsizlik oranı ile karşılaşırız.
Ama daha önemlisi şu ki; ülkemiz mevcut durumda dahi tarihin en ağır işsizlik oranı ile karşı karşıyadır.
Böyle bir durumda olmamıza rağmen “Ekonomideki en zor dönemi minimum hasarla atlattık” demek farklı bir bakış açısı gerektirmektedir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025