İhsan YILMAZ
İnsan, Gençken “Kullanışlı” Hale Sokulur
9.02.2016
1627
Komplocu kafada olmak ve etrafınızda olan biteni komplo teorileri ile, birilerinin kökeni, ırkı, geni ile, üst akıllarla, her şeye “kadir-i mutlak” dış güçlerle izah etmek ruhsal hastalıktır. Ancak, öte taraftan, hem ülkemizde hem de dünyada istihbarat kuruluşlarının olduğu da bir gerçek. Bu istihbarat kuruluşları hem kendi ülkelerinde hem de başka yerlerde, insanlara ve yönetimlere karşı değişik operasyonlar yaparlar.
Mesela, 1951’de demokratik bir seçimle iktidara gelen İran Başbakanı Musaddık, İngilizlerin elinde olan petrolleri millîleştirince, İngiliz İstihbarat Örgütü MI6’nın talebi ile CIA, İran’da bir darbe organize ederek, secimle gelmiş başbakanı 1953’te devirmiştir. Bu, darbenin 60’ıncı yıldönümünde gizliliği kaldırılan CIA belgelerinde açıkça görülmektedir. Obama da bir kaç kez bu yapılanın yanlışlığı ile ilgili konuşmuştur. Yani, komplo teorileri ile kafayı bozmamak gerekir ama istihbarat örgütlerinin fırsat bulunca operasyon yapacağını da bilmek gerekir.
Türkiye gibi henüz tam anlamı ile gelişmemiş gibi ülkelerin istihbarat örgütleri enerjilerinin çok büyük oranını, kendi halklarına operasyon yapmakla harcarlar. Sistem demokratik olmadığı için hegemonik yapıyı, elitlerin dominasyonunu ve vatandaşın menfaatlerine rağmen yönetimini bu devletler ancak halklarına operasyon çekerek devam ettirirler. Bunu yapmanın pek çok yolu vardır. Mesela, toplumun içinden birilerini gençken seçip bunları farklı ideolojik mahallere yerleştirmek ve sonra da bunlara verilen rolleri oynamalarını söylemek yapılan en yaygın istihbarat operasyonlarından birisidir.
Bu tip kişileri gençken elde etmek kolaydır. Gençken bir suça bulasan kişiye “seni hapisten kurtaracağız ama vatanına milletine hizmete hazır mısın” diyen önemli yetkililere evet demeyecek az kişi çıkar. Mesela, gençken arkadaşlarına uyup tecavüz olayına karışan dindar mahalleden birisi, yaptığının ortaya çıkacağının utancı ile kendisinin elinden tutan devlete güvenecektir. Zaten, istihbarat örgütü de bu kişiyi –eğer kabiliyeti varsa- etkin yerlerdeki kontakları vasıtası ile önemli bir TV programcısı ya da köşe yazarı haline getirmekte hiç zorlanmaz. Daha sonra bu kişi dindar görünmeye devam edip, kendi mahallesine, çaktırmadan operasyon çeker. Memlekette her hegemonik düzen muhalifinin başına bir şeyler gelirken bunlara kozmetik bir kaç dokunuşun dışında hiç bir şey olmaz. Rahat bir yaşam sürerler. Başları ne zaman dara düşse, sorunları bir şekilde çözülür.
Çoğu durumda milliyetçi duyguları dolayısı ile vatan, millet ve devlet denince hipnozlanmış gibi aklını kullanmayı bir kenara bırakan kişilere yanaşır istihbarat kurumları. Arkadaşlarının aşağıladığı kişiler ya da kibirli ve hırslılar, kendilerine kimlik, şahsiyet, önem ve şöhret kazandıracak böyle gizli görevleri severek kabul ederler. Bunu kabul edince parlak olmayan kariyerleri de birden parlatılır, önleri açılır, kitaplar, köşeler, TV programları peşinden gelir.
Bazen, üniversitesini 6-7 yıl geçtiği halde bitiremeyenlere yanaşır istihbarat örgütleri. Elbette, her başarısız öğrenciye bir teklifte bulunmazlar. Liderlik kumaşı olduğunu düşündükleri kişilere yatırım yaparlar. Yatırım denilen şey zaten nerede ise sıfır maliyettir. Kalınan dersler “geçirtilir” ve gerekirse mezun olunmasında, diploma alınmasında “yardımcı” olunur. Bu kişi ileride bir yerlere geldiğinde, bu açığını bilenlere karşı savunmasız olacak ve kontrollerinden çok zor çıkacaktır. Örgüt, satranç tahtasında bu kişiyi kah piyon, kah fil, kah at olarak kullanır. Hem siyah hem beyaz taraftan böyle niceleri vardır.
Bazı kişilerin izah edilemeyen tavırlarını, “acaba” diyerek (ama asla paranoyaya kaçmadan, abartmadan ve delilsiz kimseyi suçlamadan) bir de bu açıdan kendi zihnimizde sorgulamak çok boyutlu analizin bir boyutu olarak faydalı olabilir.
Yazarlar
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
3.02.2016
26.06.2016
22.06.2016
18.06.2016
16.06.2016
14.06.2016
12.06.2016