Lale KEMAL
ABD önderliğinde Batı ve Arap ülkelerinden oluşan koalisyon güçlerinin, IŞİD terör örgütünü, Irak ve Suriye’de işgal ettiği topraklardan çıkartmak için başlattıkları operasyonların üzerinden neredeyse 4,5 ay geçti.
Türkiye halen bu koalisyona aktif katılım konusunda -uzun vadeli eğit donat projesini bir kenara bırakırsak- henüz karar vermiş değil. Ankara, kendisine doğrudan tehdit oluşturan, dolayısıyla ön saflarda yer alması gereken IŞİD’i bitirme koalisyonuna katılım için uygulanması zor koşullar öne sürüyor. Bunların başında, 1,5 milyonu bulan topraklarındaki mültecilerin barındırılacağı Suriye içinde güvenli bölgeler kurulması ve bu bölgeleri, Suriye Devlet Başkanı Esed rejiminden gelebilecek saldırılara karşı korumak için uçuşa yasak bölge oluşturulması talebi geliyor. Yine Ankara, koalisyonun öncelikle IŞİD’i bitirmek olan stratejisinden saparak aynı zamanda Esed rejiminin de sonlandırılmasını talep ediyor.
Washington’un, koalisyona katılım pazarlıklarını yürüttüğü Ankara ile Esed’in de devrilmesi olan temel stratejisinde bir farklılık yok. Ama IŞİD’i bitirmek olan öncelik konusundaki derin görüş ayrılığı ikili ilişkileri iyice germeye başladı, tıpkı 2003 Mart’ında ABD’nin Irak’ı işgalinde gerdiği gibi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçenlerde yaptığı açıklamada, ABD önderliğindeki koalisyon güçlerinin, 1991 yılında Irak’ın Kuveyt’i işgalini sonlandırmalarından sonra Kuzey Irak’ta Kürt gruplarını korumak için kurulan ve ‘36’ncı paralel’ olarak anılan uçuşa yasak bölge benzerinin Suriye’de de oluşturulması gerektiğini söyledi. Erdoğan, benzer bir bölgenin Irak’ta da kurulmasını talep ederek, IŞİD’i bitirmek olan koalisyonun temel stratejisinden bir hayli uzaklaşıp hedef büyütmeye devam ediyor.
Erdoğan’ın özür krizi yaşadığı Amerikan Başkan Yardımcısı Joe Biden ile İstanbul’da bugün yapacağı görüşmede, Washington’un, Ankara’ya, “At pazarlığı yapmaya devam ederseniz, masadan kalkarım, koalisyonda da yerinizi alamazsınız,” mesajını vermesi olası.
Malum at pazarlığı, siyasi literatüre göre, müzakere edilen bir mevzu hakkında en basit, en kolay çözülebilecek detaylar için bile günler süren, sinir bozucu, kıran kırana yapılan pazarlığı ifade etmek için söylenen söz*.
Ankara’nın, 2003 Mart’ında koalisyon güçlerinin Irak’ı işgali öncesi Washington ile yaptığı at pazarlığı halen hatırlardadır.
İşte Washington’un gözünde Ankara, en basit konularda dahi sinir bozucu pazarlıklar yapmakta dolayısıyla asıl kendisini doğrudan tehdit eden IŞİD ile savaşın dışında kalma ve sonunda bu terör örgütüyle tek başına mücadele etmek zorunda kalacağı bir riski kendi elleriyle hazırlıyor.
Hükümetin tanımıyla geniş bir alanı kapsayacak uçuşa yasak bölge ise 1990’lardaki Türkiye tecrübesinin de gösterdiği üzere bir hayli masraflı, zorlu ve en önemlisi de bu bölgeye, tepki olarak Suriye rejiminin saldırı düzenleme olasılığı. Uluslararası insan hakları hukuku da, mültecilerin risk barındıran aslında güvensiz bölgelere zorla yerleştirilmelerine izin vermiyor.
TSK’nın ise uçuşa yasak bölge risklerini bildiği ve IŞİD’i bitirme stratejisinin önceliği konusunda ABD ile hemfikir olduğu belirtiliyor. Ancak TSK, siyasî iradenin taleplerine uygun hareket etmek durumunda olduğunun da farkında.
Erdoğan’ın IŞİD karşıtı koalisyon güçlerine Türkiye’nin aktif katılımı karşılığında şu aşamada uygulanabilir olmayan koşullarında diretmesi halinde Biden’ın masayı terk etmesi olasılığı artık yüksek. Biden, Erdoğan’ın, öne sürdüğü koşulları, aslında koalisyon içinde yer almamak için bahane olarak kullanıp kullanmadığını da bugünkü görüşmesinde test edecek.
*Uludağ sözlük
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBİRİNCİ PARTİ KARASIZLAR... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATOPLUMSAL BARIŞIN HUKUKSAL TEMELLERİ; DEMOKRATİK TOPLUMUN İNŞASI... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan siyaseten hata mı yaptı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan, DEM Parti, dağda kart kurttan Kürde 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞHUKUKTAN UZAKLAŞAN NEYE TUTULUR? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRVerilerle toplumsal sıkışma: Kredi limiti artık yaşamı belirliyor, halk borçlanarak hayatta kalıyor 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMuhsin Batur’un utanıp anlatamadığından gururlananlar... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKendi yaptığınla muhalefeti suçlama yeteneği 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTCMB'den gelen itiraf 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanTotalitarizmin meşrulaştırılması Müslümanların adalet tasavvurunu zedeledi 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBu kadar şirket kanunsuz iş yaparken ‘devlet’ neredeydi? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016