Mahmut ÖVÜR
Şemdinli davası yeniden açılıyor. Şimdi aralarında eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın da bulunduğu generallerin yargılanması ihtimali doğdu.
"Bu da nereden çıktı?" diyebilirsiniz...
Bu sorunun cevabını doğru vermek için, Şemdinli olayına yakından bakmak gerekiyor.
9 Kasım 2005'te meydana gelen bu olay, aslında Eski Türkiye'yi ve çok tartışılan "vesayetçi rejim"i tanımak açısından tam bir laboratuar gibi... Oraya baktığınızda nasıl kirli ve karanlık bir geçmişten geldiğimizi görürsünüz.
Eğer Ergenekon'u, askeri vesayeti, darbe girişimlerinin ne olup ne olmadığını anlamak istiyorsanız bu olayı inceleyin yeter.
İçinde asker, sivil, siyasetçi, bürokrat, hukukçu çete, tezgâh, sumen altı etme, görmezlikten gelme, koruma, kollama her şey var.
Peki, olayı hatırlıyor musunuz?
Toplum olarak bazı olayları görmezden geldiğimiz için hatırlatmakta yarar var.
Şemdinli'de 9 Kasım 2005 günü eski PKK'lı Seferi Yılmaz'a ait kitapçı dükkânı bombalandı ve bir kişi öldü.
Olaydan hemen sonra bombayı attığı ileri sürülen kişi, yakındaki bir arabaya sığınınca halk müdahale etti ve arabadaki üç kişiyi tartaklayarak polise teslim etti. Bu Türkiye'de ilk kez oluyordu ve halk, deyim yerindeyse suçüstü yaparak suçluları yakalamıştı.
Ancak, ne gariptir ki, halkın teslim ettiği zanlılar asker olduklarını ileri sürüp serbest bırakılınca ortalık yine karışacaktı. Bu kez halk sokaklara döküldü ve polis noktasını ateşe verdi. Bu sırada otomobilde keşif yapan savcı ve CHP Hakkâri MilletvekiliEsat Canan'ın üzerine ateş açıldı ve bir kişi de burada öldü.
Ama yine de halkın tepkisi durmadı ve birkaç gün sürdü. Şemdinli Belediye Başkanı Salih Yıldız, toplanan kalabalığı şöyle teskin ediyordu:
"Burada, Yüksekova ve Susurluk benzeri bir olay var. Çözüyoruz ancak sizin sakin olmanız lazım." Gördüğünüz gibi, Türkiye'de 9 Kasım 2005'te iki kişinin öldüğü, sonra sayının daha da arttığı, sistemin tüm unsurlarıyla müdahale ettiği çok ciddi bir olay yaşandı.
Şimdi gelelim asıl soruya: Peki, bu olaylara yol açanlar kimlerdi?
Umut Kitabevi'ne bomba atan üç kişiden ikisi astsubay Ali Kaya ve Özcan İldeniz, üçüncü kişi ise PKK itirafçısı Veysel Ateş'ti.
Bir de şu bilgilere bakın... Kitapevinin önünde bulunan 30 AK 933 plakalı araba Hakkâri Jandarma Komutanlığı'na ait. Bagajında da neler yoktu ki: 3 Kalaşnikof tüfek, buna ait 10 şarjör, bomba malzemeleri, polis, asker yelekleri, 105 kişinin adının yazılı olduğu üç liste, krokiler, haritalar, kimlik kartları.
Bu vahim durumu TSK yöneticileri hâlâ nasıl açıklıyor doğrusu merak ediyorum. Bana 1993 dönemini hatırlatıyor. Anlaşılan bu girişimle bölgede, tıpkı 93'lerdeki gibi tam bir faili meçhul cinayetler dönemi başlatılacaktı.
Şimdi gelelim, bir "hukuk" devleti olduğunu söyleyen Türkiye'de bu olaydan sonra neler olduğuna...
Hukuki süreç başladı ancak, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, olaydan hemen sonra bombalama olayına adı karışan astsubay Ali Kaya için "Tanırım, iyi çocuktur" deyince işin seyri değişmeye başladı.
Buna rağmen Savcı Ferhat Sarıkaya, Büyükanıt'ı "suç işlemek için örgüt kurmak ve görevi kötüye kullanmak"la suçlayarak güçlü bir iddianame hazırladı.
Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren yargılamada yakalanan sanıklara toplam 39 yıl ceza verildi. Ancak mahkemenin bu kararı Yargıtay 9. Dairesi'nce bozuldu ve dosya askeri mahkemeye gönderildi. Askeri Mahkeme, 14 Aralık 2007'de yapılan ilk duruşmada, tutuklu astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ve PKK itirafçısı Veysel Ateş'i tahliye etti. Olay burada kalmadı devreye HSYK girdi ve Savcı Ferhat Sarıkaya'yı meslekten men etti. O günlerde muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Büyükanıt'ın suçlanmasını Silahlı Kuvvetler'e darbe olarak niteliyor ve yargının da alet edildiğini söylüyordu.
Şemdinli olayı her açıdan kirli bir tezgâhtı... Siyaset ve hukuk açısından ise tam bir skandal...
Şimdi, 12 Eylül 2010 Anayasa Referandumu'yla bu kirli olayı tüm yönleriyle aydınlatma şansı yakaladık. Başarırsak belki o zaman "askeri vesayet sistemi bitti" diyebiliriz.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019