Mahmut ÖVÜR
Hiçbir şey tesadüf değil. ABD Başkanı Trump'ın Suudi Arabistan ziyareti, Katar'a diplomatik abluka uygulanması ve İran'da gerçekleşen terör saldırısı... Birbirini tamamlayan hamleler bunlar.
Aslında bütün bunların Arap Baharı'yla yakın bir ilişkisi var. Libya'da ABD Büyükelçisi'ne yapılan saldırıdan sonra bölgede kirli bir oyun kurgulandı. O kirli oyunun siyasi altyapısı, yıllar önceden Sovyetler'in yıkılmasından sonra "yeni düşman İslam" denilerek, İslamofobi yükseltilerek adım adım oluşturuldu.
Bütün hikaye, Ortadoğu başta olmak üzere İslam coğrafyasında demokrasiyle İslam'ın buluşmasını engellemek. Bu hem küresel emperyalizmin, hem de bölgesel diktatörlerin işine geliyordu. İki kesim de statükonun yıkılmasını istemiyordu.
Libya'nın düşürülmesinden, Mısır'daki darbeye, Suriye iç savaşının kilitlenmesinden Türkiye'nin kuşatılmasına kadar, hepsi siyasetsiz görünen ABD derin aklının yeni siyasetiydi. FETÖ'nün 15 Temmuz darbesi de, PKK-PYD hattının açık açık silahlandırılması da bu planın parçaları.
Kirli oyunun en sinsi boyutu ise Suriye iç savaşıyla önü açılan İran'la Suudi Arabistan'ı yani Şii-Sünni dünyayı karşı karşıya getirmek.
Obama, İran'ın önünü açarak Suriye'den Yemen'e kadar Şii Hilali'nin bilinçli bir biçimde güçlenmesini sağladı. İran bu tuzağı görmedi veya görse de işine geldiği için sürdürdü. Ama şimdi asıl plan devreye giriyor.
İşte bu kirli plana uymayan farklı duruş sergileyen iki aktör var; Katar ve Türkiye... İkisi de farklı biçimlerde da olsa bölgede, sosyolojiye uygun siyasetlerin önünün açılmasını ve bölgede mezhep çatışması yaşanmamasını istiyor.
Katar, Arap Baharı'nda da bu tavrını sürdürdü.
Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn koalisyonuna karşı, bölgedeki diktaları devirmek isteyen halkı destekledi.
Aynı şeyi Arap Baharı'nın ilham kaynağı olan Türkiye de yaptı. Tam da bu tutumu nedeniyle Türkiye son yıllarda inanılmaz saldırılara uğradı. Gezi kalkışmasından 15 Temmuz darbesine her yol denendi. FETÖ, DEAŞ ve PKK gibi dünyanın en kanlı terör örgütleri acımasızca devreye sokuldu. Şimdi Katar üzerinden, İran'ı da içine alan kirli ve tehlikeli bir oyun oynanıyor.
O kadar kirli ki, İran'ın kalbine açık açık DEAŞ saldırtılıyor.
Böylece İran'ın Şii damarına basıp öfkelenmesi ve harekete geçirmesi sağlanacak.
Bu arada Türkiye'yi PKK ve PYD hattıyla, Katar'ı da ekonomik ve diplomatik ablukayla hatta her ikisini "terör örgütü ilan ettikleri" Müslüman Kardeşler ve Hamas'a destek vermekle suçlayarak sıkıştıracaklar. Buna içeride CHP genel başkanının katkı vermesi de akıl alır gibi değil.
Tablo gerçekten çok kaba ve kör gözüm parmağına yapılıyor. Bu noktada şu gerçeğin altını bir kez daha çizelim. Suçlamalardan biri Hamas'a destek verilmesi. Onlara göre Hamas bir terör örgütü. Şimdi şu soruyu soralım; Peki, bugün Hamas nerede duruyor? Daha bir ay önce yeni siyaset belgesini açıklayıp, değiştiğini söylemedi mi?
Acaba ABD ve AB bu değişimi neden görmüyor?
Hamas Sözcüsü Fevzi Barhum'un şu açıklamasına bakın: "Mesajımız Hamas'ın radikal bir hareket olmadığınadır. Bizler pragmatik ve medeni bir hareketiz. Yahudilerden nefret etmiyoruz."
Görünen o ki, ABD ve kukla diktatörler, hatta AB ülkeleri, bölgede DEAŞ ve El Kaidevari terör örgütlerinin varlığının sürmesinden yana. PKK'yı terör örgütü görüp silah vermeleri de bu yaklaşımın bir ürünü.
Onlar, darbeye, katliamlara rağmen şiddete bulaşmayan İhvan'ın şiddete başvurmasını, Hamas'ın da değişmemesini istiyor ki bölgede varlıkları sürsün. Bu gerçeği görelim artık. Ve savaşın da din ve mezhep savaşı değil, emperyalist paylaşım savaşı olduğunu.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019