Mahmut ÖVÜR
Türk Tabipleri Birliği'nin Afrin harekâtıyla ilgili tepki toplayan açıklaması üstü örtülen bir tartışmayı yeniden alevlendirdi. Bu kurumlar ister "Kemalist, sol ve muhalif" görünsünler, isterse başka türlü hepsi ne yazık ki en kritik dönemlerde hep sivil iktidarların karşısında yer aldı. Bir anlamda bürokratik devletin sivil ayakları rolünü üstlendiler.
Gerçek anlamda hiçbir zaman şiddete, savaşa karşı bir duruşları olmadı.
Bugün TTB'nin Afrin harekâtı karşısına çıkarak, o masum "savaş istemiyoruz" talebini kirletmesi ikiyüzlülükten öte bir anlamı taşımıyor. Çözüm sürecini bitirip, "halk savaşı başlatıyoruz" diyerek binlerce genci ölüme sürükleyenler karşısında susan, Ankara ve İstanbul'da bomba patlatanları görmezden gelen, DEAŞ'a karşı operasyon olunca oralı olmayan TTB, birdenbire doktorluğunu hatırlıyor ve savaşa karşı çıkıyor. Bunda bir samimiyet olmadığı o kadar açık ki...
Tabii sorun sadece "muhalif" görünenlerin ulusal bir meselede negatif bir rol üstlenmesi değil, bu tür birlik ve odaların tümünde çok daha derin yapısal sorunlar var. Devlet destekli, gücünü yasadan alan, zorunlu üyeliklerle güç odağına dönüşen devasa kurumlardan söz ediyoruz.
Adlarındaki Türk veya Türkiye kavramları da bir nevi dokunulmazlık zırhı...
Bu yüzden bu kurumlara "sivil toplum örgütü" demenin de bir mantığı yok.
Zaten yasaya göre bir kamu kurumu bunlar.
Devletin bir parçası yani... Yani bir nevi paralel devletçikler... Bir grup, dar alanda kısa paslaşmalarla iktidarı ele geçiriyor ve bir daha o iktidarı bırakmıyor. 20-30 yıl başkanlık, yönetim kurulu üyeliği yapanlar olduğu gibi, kurumu ele geçirip uzun yıllar bırakmayan ideolojik gruplar da var.
Mesela Diş Hekimleri Odası, yıllar yılıdır eski TKP'li dar bir grubun elinde ve kimse alamıyor. Prof. Dr. Atilla Yayla'nın şu tespitleri gerçeği bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor:
"TTB ve benzerlerinin böbürlene böbürlene dile getirdiği 'sivil toplumkuruluşu' olma iddiaları da siyaset bilimi ve hukuk teorisi açısından boş. Bunlar sivil toplum kuruluşu değil. (...) Devlete eklemli, devletin uzantısı kuruluşlar. Çünkü özel kanunla kuruluyorlar. Üyelik mecburî, aidat ödemek mecburî. Aidat alacakları hakkında vergi dairesi gibi işlem yapabiliyorlar. Şeffaf da değiller. Ele geçirenin elinde kalıyor ve sanki meslekî değil siyasî birer birlikmiş (âdetâ bir siyasal partiymiş) gibi, meslek mensuplarının iş ve çalışma şartlarını geliştirme görevlerini kısmen veya tamamen bir yana bırakıp, boğazlarına kadar ideolojiye ve aktüel siyasete batıyorlar." İşin sadece siyasi ve ideolojik değil, birçok boyutu var ve bu konu uzun yıllardır da Türkiye'nin gündeminde. Ama bir türlü neşter atılamadı. Artık, TTB gibi birliklerden, sanayi ve ticaret odalarına, bütün bu kurumların "kamusal" bağını kopartıp yeniden yapılandırılması gerekiyor.
Bunun için de köklü bir reforma ihtiyaç var. 16 Şubat 2013'te "Sanayi ve TicaretOdaları Sivil mi?" başlıkla yazımda bu konuyu gündeme getirmiş ve odalardaki değişimin gerekliliğine işaret etmiştim.
Aynı konu yıllar önce Liberal Düşünce Topluluğu tarafından da masaya yatırılmış ve ortaya ne yapılması gerektiğini anlatan sağlam bir rapor çıkmıştı. Bu rapor değerlendirilir mi bilemem ama TTB'nin negatif çıkışı belki hayırlı bir reformun önünü açar ve Türkiye, bu kez de ceberut grupların, yapıların vesayetinden kurtulur.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019