Mehmet ALTAN
Türkiye’nin “ortanca yaşı” 32.4…
Nüfusun yarısı bu yaşın üzerinde, yarısı da altında…
Yaşlanma sürecine girmiş olmasına rağmen hâlâ çok genç bir nüfusa sahibiz…
Bize dün gibi duran yakın tarih bu genç nüfusa çok uzak…
***
Basın Tarihi yürüyüşümüz de 12 Eylül 1980 dönemine geleli birkaç zaman oldu...
Düşünün ki nüfusumuzun yarısından fazlası o tarihte henüz doğmamış…
Bu gerçeği dikkate alarak hareket edince, bizler için olağan gibi duran pek çok noktaya derinleştirme, açıklama ve hatırlatma zorunluluğu doğuyor.
Kırk yıldır Türkiye’nin rejimini şekillendiren 12 Eylül darbesini de bu açıdan detaylandırmak gerekiyor.
***
12 Eylül 1980’de darbeyi gerçekleştiren darbeciler 29 Haziran 1981 tarihli ve 2485 Sayılı Kurucu Meclis Teşkili Hakkında Kanun ile bir kurucu meclis oluşturdu.
Anayasa başta temel yasaları bu meclis yaptı.
Anayasa, 7 Kasım 1982’de referanduma sunuldu.
***
Referandumdan bir yıl sonra da, 6 Kasım 1983 tarihinde genel seçim yapıldı.
Görünürde böylelikle “ara rejim” bitmiş oldu…
Ancak böyle olmadığını gene basın tarihi üzerinden göreceğiz…
***
12 Eylül’ün kendi rejimini inşa etme ve bunu referanduma sunma biçimini genç kuşaklara ve bu dönemi unutmuş olabileceklere yeniden hatırlatmakta fayda var.
1982 Anayasası'nı hazırlamak için kurulan Kurucu Meclis'i oluşturan iki organ vardı:
Bunlardan biri Danışma Meclisi (DM), diğeri ise kuvvet komutanlarının oluşturduğu Millî Güvenlik Konseyi’ydi (MGK).
***
Yasama organı işlevi taşıyan DM'nin, doğrudan yasa önerme yetkisinin yanı sıra, MGK'nın gönderdiği yasalar üzerinde değişiklik yapma yetkisi de vardı.
Ama kabul ettiği yasa ve kararların kesinleşmesi MGK'nın onayına bağlıydı.
MGK ayrıca DM'nin tatilde olduğu sürelerde ve “gerekli görülen hallerde” yasama yetkisini doğrudan kullanabiliyordu.
Bu üç cümle Kurucu Meclis’in niteliğini anlamaya fazlasıyla yeterli…
***
160 üyesi olan Danışma Meclisi 'nin üyeleri ise iki gruptan oluşuyordu.
Her ilde vali o ilden DM'ye girecek üye sayısının üç katı sayıda aday saptıyor; MGK'nın bu adaylar arasından seçtiği 120 üye DM'ye katılıyordu.
İkinci grup, MGK'nın atadığı 40 üyeydi.
***
DM'ye üye olmak için, yükseköğrenim görmüş, 30 yaşını bitirmiş ve 12 Eylül 1980'den önce herhangi bir siyasal partiye girmemiş olmak gerekiyordu.
Ama MGK'nın doğrudan atadığı üyeler için yükseköğrenim kaydı yoktu.
15 Ekim 1981 tarihinde üyeleri belirlenen DM'nin en yaşlı üyesi Sadi Irmak (77), en genç üyesi Mehmet Pamak'tı (31), yaş ortalaması da 52 idi.
***
DM, 23 Ekim 1981'de açıldı ve başkanlığına Sadi Irmak seçildi.
Danışma Meclisi'nin önemli görevleri arasında, yeni bir Anayasa ile siyasi partiler ve seçim yasalarının hazırlanması bulunuyordu.
20 Kasım 1981'de iç tüzüğünü hazırladıktan sonra Anayasa hazırlama çalışmalarına başladı.
Yeni anayasanın hazırlanması için DM İstanbul üyesi olarak görev alan Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı başkanlığında 15 üyeden oluşan bir Anayasa Komisyonu oluşturuldu.
***
Sekiz aylık çalışma sonunda komisyonun hazırladığı Anayasa tasarısı 17 Temmuz 1982 tarihinde Danışma Meclisi Başkanlığı'na sunuldu.
Meclis bu taslak üzerinde yaptığı görüşmelerden sonra 23 Eylül 1982'de bir Anayasa metni hazırladı.
Bu Anayasa metni MGK'ya sunuldu. MGK'nın yaptığı değişikliklerden sonra 7 Kasım 1982 halkoylaması ile kabul edildi.
Bir çok değişikliğe uğrasa da özü ve ruhu aynı olan 40 yıllık Anayasa böyle şekillendi ve her türlü vesayet ve faşizme olanak sağladı, sağlıyor…
Hoş, “Yeni Türkiye” 12 Eylül rejimini de aştı, artık bu anayasa bile yönetime bugün fazla geliyor, suç işlenerek sık sık yok sayılıyor.
***
DM üyelerinin geleceğe yönelik siyasal girişimlerde bulunmasını önlemek amacıyla ileride siyasi parti kurucusu olamayacakları hükme bağlandı.
Ama sonradan bu hüküm kaldırıldı.
DM üyelerinin birçoğu, yeni siyasi partilerin kuruluşuna katıldılar ve önemli görevler üstlendiler.
Anayasa'nın geçici 3. maddesi gereğince 6 Kasım 1983 genel seçimlerinden sonra yeni parlamentonun göreve başlaması ve başkanlık divanını seçmesiyle DM'nin hukuksal varlığı 1 Aralık 1983 tarihinde sona erdi.
***
7 Kasım 1982 yılında yapılan halkoylamasıyla %91.37 evet oyuna karşılık, %8.63 hayır oyuyla kabul edildi.
Oy kullanırken iki renk hâkimdi: Mavi renk “hayır,” beyaz renk “evet” demekti.
Kenan Evren yaptığı konuşmalarla halkı mavi oy vermemesi konusunda telkin ediyor ve çeşitli gazetelere mavi renkle ilgili sansür uygulanıyordu.
***
Darbeciler nasıl mı sansür uygular ?
Millî Güvenlik Konseyi’nin 71 Sayılı Bildirisinden görelim.
O bildiriye göre:
Parlamenter demokratik rejime sağlıklı ve güvenli bir biçimde süratle geçebilmeyi sağlamak amacıyla düzenlenmiş olan Anayasa’nın geçici maddeleriyle Devlet Başkanının radyo, TV ve yurt gezilerinde yapacakları Anayasa’yı tanıtma konuşmaları hiçbir sûrette eleştirilemez ve bunlara karşı yazılı ve sözlü herhangi bir beyanda bulunulamaz.
***
Bildiri sonrası basındaki durumu da Yalçın Doğan’ın Sussam Susulmaz Yazmasam Olmazadlı son kitabından görelim:
Bildiriyi duyar duymaz, Nadir Bey’den izin istedik, Hasan’la birlikte apar topar gazeteye koştuk. Ertesi gün yayınlanacak olan gazetede, 71 Sayılı Bildiri’nin getirdiği yasaklar çerçevesinde, eleştiri niteliğinde ne kadar yazı ve haber varsa, hepsini ‘temizledik!’. Ne de olsa, ‘parlamenter demokratik rejime sağlıklı biçimde’ geçecektik. Askerler demokratik rejime demokrasiye aykırı yasaklarla geçilmesini uygun görmüştü.
Bu yasakların başında da, ‘mavi’ geliyordu. Evet, bildiğiniz ‘mavi’ renk. Anayasa oylamasında ‘evet’ oyunun pusulası beyaz, ‘hayır’ oyunun pusulası mavi renkte olacaktı. Mavi demek, mavi yazmak, mavi renkte karikatür çizmek, kısaca mavi onun için yasaklanıyordu.
71 sayılı MGK bildirisi yetmedi, ertesi gün İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Kurmay Başkanı Hasan Cemal’i aradı, ‘Anayasaya hayır yönünde en ufak bir ima, telkin ya da karikatürlerde, fotoğraflarda mavi rengi kullandığınız anda, gazeteyi süresiz kapatırız. Mavi renkten en küçük bir biçimde söz edilmeyecek. Dikkatle izliyoruz.’
Dikkatle izleyenlerin başında Kenan Evren geliyordu.
***
Artık izleyenler arasında Kenan Evren yok…
Ama anayasası ve temel yasaları ve kurumlarıyla 12 Eylül Evren rejiminin vasiyetine sahiplenen yeni seyisler var…
Hâl böyle olunca, durum da çok benzeşiyor; örneğin o gün niteliğini anlattığım Danışma Meclisi vardı ya bugün?
Ayrıca…
Renklerin psikolojisi açısından “mavi” rengin daha fazla özgürlük hissettirdiğini düşünürsek, o referandumda yasaklanan “mavi” bugün de pek serbest sayılmaz.
Özgürlük hissettiğimiz bir şey var mı?
Demokrasinin özünü oluşturan temel hak ve özgürlüklerin teker teker devreden çıkarıldığı bir süreçteyiz.
Kırk yıl önceki 12 Eylül basını ile bugünkünü kıyaslamayı da size bırakıyorum…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025