Mehmet ALTAN
ANAP dört eğilimin partisiydi. Milliyetçiler, muhafazakârlar, liberaller, sol ve sosyal demokratlar. İcraatlarında bu dört eğilimin partisi olmanın tüm yansımaları da mevcuttu. 12 Eylül faşizminin ertesinde ortaya çıkan nispî özgürleşme ile basındaki çok satışlı iyice hafiflemiş bulvar gazeteleri kışkırtılmak için fırsat kollayan bağnaz bir tutuculuğu da tetikledi.
Yaşamı ve insan doğasını poşetlemek isteyen zihniyet harekete geçti. 1986 yılında, “18 yaşından küçüklerin maneviyatı üzerinde muzır tesir yapacağı anlaşılan” yayınları konu edinen ve kadük kalmış sayılabilecek bir yasayı yeniden canlandırdılar. Değişiklik tasarısı büyük gürültülere yol açtı. Ve gündeme “müstehcen yayın” kavramını soktular. Ayrıca neyin müstehcen olup olmadığına devlet bürokratlarından oluşan bir kurul karar verecekti. Üstelik o kurulun görüşü mahkemede bilirkişi raporu olarak kabul edilecekti.
Kurul üyelerinin Millî Güvenlik Kurulu, Adalet, İçişleri, Milli Eğitim, Kültür ve Sağlık Bakanlıkları ile Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından seçilmeleri öngörüldü. Ayrıca bu kurul değerlendirmelerinde Milli Eğitim Bakanlığı Kanunu’nun genel amaç ve ilkelerini göz önünde bulundurmak mecburiyetindeydi:
“Atatürk inkılâp ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek.”
Buna bir de kendini ölçü sayan “muhbir vatandaşları” katın… Dünya klasiklerinin bu çerçevede değerlendirilmesi mümkün olamayacağından sonuç bir felakete dönüştü. Bir yandan muzır kurulu, diğer yandan “muhbir vatandaş” düzeyinin sanat ve estetik anlayışı edebiyatı cezalandırmaya girişti. Gazetelerle dergilerin yanısıra Türk ve dünya klasikleri müstehcen bulunmaya, yasaklanmaya başlandı…
***
Dünyada da kimi ülkelerde “müstehcenlik” konusunda çıkarılmış yasalar var ve bu yasalar doğrultusunda kimi edebiyat eserlerine de yasaklar gelmiş ama hiçbir yerde “muzır kurulu” diye bir kurul olmamış… Ayrıca da bunların hiçbiri 1960’lar sonrasına taşınmamış. Örneğin, Britanya’da Müstehcen Yayın Yasası 1857’de çıkarılmış, 1959’da yenilenmiş. Yasada “sanat ve bilim eserleri ya da kamu yararına diğer eserler” kapsam dışı tutulurken, bir dava söz konusu olduğunda eserin niteliğine konunun uzmanlarının ifadesiyle karar veriliyor. Devlet memurları ve bürokratlardan oluşan bir kurul ise hiçbir ülkede görülmemiş.
Aslında muzır kurulu üyelerine “Müstehcen nedir, pornografik nedir, erotik nedir?” sorusunu sorup cevapları da uzmanlara götürmek eğlenceli olabilir.
***
Kanunun uygulamasına geçildikten sonra çok sayıda dava açıldı.
Gazete ve dergiler için milyarlarca liralık para cezalarına hükmedildi. Eski yasada bu kanuna uymayanlar için 25 liradan 100 liraya kadar para cezaları öngörülmüştü. Bu cezalar 2 milyon liradan 10 milyon liraya ve bazı durumlarda 30 milyon liraya kadar çıkartıldı.
Romanlar ve bilimsel kitaplar da yargılandı. Ünlü yazar Henry Miller'in Oğlak Dönencesi adlı romanı bile bir iki paragrafından dolayı mahkûm edildi.
“Çok sayıda davanın açıldığı İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, kanunun yürürlüğe girdiği Mart 1986 ile Şubat 1988 arasında yedi yayın organını 31 ayrı davada toplam 7 milyar 6 milyon 629 bin 645 lira para cezasına çarptırdı; 18 davada beraat kararı verdi. Playboy dergisine 11 ayrı davada toplam 3 milyar 855 milyon 494 bin 362 lira rekor para cezası verildi. Tan gazetesi için açılan 9 dava aklamayla sonuçlandı, 8 ayrı davada toplam 757 milyon 288 bin 734 lira para cezasına hükmedildi. Bravo dergisi 7 ayrı davada 1 milyar 343 milyon 779 bin 999 lira, Sabah gazetesi 2 davada 735 milyon 982 bin 800 lira, Süper Gazete bir davada 77 milyon 291 bin 250 lira, Haftanın Sesi bir davada 20 milyon 812 bin 500 lira para cezasına çarptırıldılar. Böylece muzır davalarında verilen para cezaları 7 milyara ulaştı. O tarihte 2. Asliye Ceza Mahkemesinde 200 dolayında dava dosyası bulunuyordu. Davalar sürüp gitti, birçok dergi ve kitap “poşette” satılmaya başlandı.”
***
Ve bu arada baskı ve sansür bizim aileden de iki kitabı kurban aldı… İlki babam Çetin Altan’ın CHP-MSP koalisyonunda müstehcenlikten toplatılan Bir Avuç Gökyüzü isimli romanıydı, ikincisi de ANAP döneminde ağabeyim Ahmet Altan’ın romanı Sudaki İz oldu…
Üstelik maalesef Muzır Yasası gerilerde de kalmış değil, zaman zaman kafasını kaldırıp, özellikle edebiyat dünyasında avlanmaya devam ediyor.
Bu açıdan belki üzerinde daha fazla durmaya gerek var.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları

















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.11.2025
25.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025