Mehmet Ocaktan
Corona felaketi bütün devletleri, ülkeleri hallaç pamuğu gibi atıyor, toplumların devlete olan güven duygularını bir bakıma test ediyor.
Normal zamanlarda birbirlerine karşı güç gösterisinde bulunan, “büyük devlet” egosu üzerinden hamaset üreten devletlerin gerçek güçlerini gözler önüne seriyor.
Salgının başladığı ilk günlerde meseleyi ciddiye almayan, hatta bunu komplo teorileriyle izah etmeye çalışan, ya da “bize bir şey olmaz” diyerek geç uyanan ülkelerin hali ortada. Mesela İtalya tedbir almakta geciktiği için şimdi tam bir trajedi yaşıyor. İran’ı yönetenler Koronavirüs’ün “İslam rejimini yıkmak isteyen emperyalist güçlerin saldırı silahı” olduğunu söylediler, ama şu anda binlerce insan hayatını kaybetmiş durumda...
ABD Başkanı Trump ilk günlerde “Çin virüsü” diyerek alaycı bir üslupla salgını hafife almıştı, ancak şu anda Amerika’da vaka sayısı 150 bini aşmış ve ölüm oranlarında ilk üç sıraya girmiş durumda. Türkiye’de ise ilk başlarda “bize bir şey olmaz” havası hakimdi, ama şimdi tehlike her geçen gün büyüyor.
Korona belasının hiçbir din, ırk, ideoloji, zengin-fakir ayrımı yapmadan bütün ülkelerin kapısını çalması sonucu artık herkes felaketin vahametini kavramış durumda. Ancak mesele tıbbi mücadelenin ötesinde, daha büyük bir yangına işaret ediyor.
Bu fırtına şimdiden ülkelerin ekonomilerini derinden etkilemiş durumda. Çünkü sanayide çarklar ya dönmüyor, ya da yavaş dönüyor. İnsanlar evlerine kapanmak zorunda kaldıkları için, hayatlarını idame ettirme konusunda gerekli parayı bulmakta zorluk çekiyorlar.
İşte bu noktada hayatın sürmesi için devletlerin mali kaynaklarını seferber etmeleri gerekiyor. Ekonomisi güçlü olan gelişmiş ülkeler, ardı ardına trilyon dolarlık destek paketleri açıklayarak vatandaşlarına nefes aldırmaya çalışıyorlar. Ancak fakir ya da refah devleti standartlarını yakalayamamış ülkelerin bu fırtınayı atlatmaları hiç de kolay değil. Hele de Türkiye gibi zaten derin ekonomik kriz yaşayan ülkelerin işi daha da zor...
Aslında Türkiye AK Parti iktidarıyla 2011’e kadar sürdürdüğü demokratik ve ekonomik hamlelerle bir üst lige çıkmak için çok önemli bir fırsat yakalamış ve doğru bir istikamet tutturmuştu. Ancak ne yazık ki AK Parti, önemli bir bölümünü hayata geçirdiği demokratik ve ekonomik tezlerinden vazgeçerek, “eski Türkiye”nin Ankara ligine dönmeyi tercih etti.
Düşünün ki AK Parti iktidarı döneminde Türkiye’ye 600 milyar dolar yabancı sermaye girişi olmuş. Peki nerede bu paralar? Maalesef tamamını betona gömdük...
Ve şimdi kendi kaderimizle baş başayız ve en güçlü tezimiz “Biz bize yeteriz Türkiyem...” Korona felaketi yüzünden evlerimize kapandık, bütün dükkanlar, marketler ve hizmet sektörü tümüyle kepenk indirmiş durumda. Evlerinde karantina günlerini yaşayan insanlar hayatlarını nasıl idame ettireceklerinin derdine düşmüş durumdalar.
Ama biliyoruz ki devlet tam da bugünler için vardır, böylesine kriz dönemlerinde bütün mali kaynaklarını seferber ederek halkının sorunlarına çareler üretebilen devlet büyük devlettir. Ama ne yazık ki zaten yaralı durumda olan ekonomimiz bu yükü kaldırabilecek imkanlara sahip değildir.
Ekonomisi güçlü olan ülkeler Corona günlerinde halkına trilyonlarca dolarlık mali kaynaklar aktarırken, bizim devletimiz ülke çapında yardım kampanyası başlatarak buradan elde edeceği mali imkanları ihtiyacı sahiplerine aktarmayı tercih etmiş bulunuyor. Böyle bir kampanyaya karşı çıkmak elbette mümkün değildir. Zor zamanlarda yaralarımızı birlikte sarmak, dayanışma içinde olmak hepimiz için güzel bir erdemdir. Ayrıca Türk toplumu tarihin bütün dönemlerinde böylesine güzel hasletleri sergilemiş vefakar bir toplumdur.
Ancak iktidar erkinin kendi sorumluluk alanı içinde bulunan görevleri ve mücadele sorumluluğunu büyük ölçüde vatandaşının sırtına yüklemiş olmasını anlamak da mümkün değildir. Hele de iktidarın, belediyelerin yardım toplamalarını yasaklaması meseleyi siyasallaştırmanın en bariz göstergesidir. Devleti yönetenlerin adil bir vergilendirme ile devletin kaynaklarını zenginleştirmek yerine, “pamuk eller cebe” diyerek keyfi bir yöntemle topladığı yardımları lütuf gibi sunması hakkaniyetli bir tutum olamaz. Zira devletin görevi lütuf sunmak değil, halkın en tabii hakkı olanı ona vermektir.
Esas mesele, daha doğrusu sorgulanması gereken çare üretmek durumunda olan devletin ekonomik kaynaklarının neden bu hale getirildiğidir. Sivil toplum kuruluşları, vakıflar böylesine zor zamanlarda yardım kampanyaları yapabilirler, yapmalıdırlar da... Ama devletin işi milletten zekat toplamak değildir. Ayrıca vatandaş vergisini zaten veriyor, bırakın insanlar zekatlarını, hayırlarını, fitrelerini kendi özgür iradeleriyle versinler.
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.09.2025
22.09.2025
19.09.2025
15.09.2025
12.09.2025
10.09.2025
8.09.2025
5.09.2025
27.08.2025
18.08.2025