İki büyük yanlışı da denilebilir..

Biri içeride, öteki dışarıda..

İçeride Fethullahçılar.. Dışarıda cihatçılar..

İkisi de bu iktidar zamanında palazlandı.. Ama ikisi de kendilerini güçlü hissedince bu iktidarı vurmaya kalktı.. FETÖ’cüler iktidarı devirmek ülkeyi işgal etmek istedi.. IŞİD’ciler bombalı saldırılarla iktidarı pes ettirmeyi düşledi..

İkisi de başarılı olamadı..

İktidar şimdi ikisini de ortadan kaldırmak için yoğun çaba harcıyor.. İçeride FETÖ’cüleri, dışarıda IŞİD’cileri temizlemek istiyor..

***

Fethullahçılar devlete yerleşmeye çalışan cemaatti.. İktidar partisiyle ortaklık yapınca devletin bütün kurumlarını ele geçirmeye soyundular..

Geçirdiler de.. Yargıyı, telekomünikasyon kurumunu, Adli Tıp’ı, TÜBİTAK’ı, GATA’yı polisin önemli bir bölümünü, Genelkurmay karargâhını ele geçirdiler..Eğitime yerleştiler..

Üniversitelere kuruldular..

Bir yığın kumpasla, tezgâhla, hileyle, hurdayla devlete yerleştiler.. Sonunda kendilerini o kadar güçlü hissettiler ki iktidarı devirip ülkeyi işgal etmeye kalkıştılar..

Ters tepti..

Çuvalladılar..

İktidar şimdi FETÖ’cüleri devletten temizlemek için gecesini gündüzüne katıyor..

 ***

Gelelim IŞİD’e.. Savaşının ilk aylarında cihatçılar Suriye’ye akın etti…

Afganistan’dan, Çeçenistan’dan, Pakistan’dan, Almanya’dan, Hollanda’dan, Fransa’dan.. Her yerden.. Türkiye’den de.. Antep’ten, Maraş’tan, Adapazarı’ndan..

İktidar önemsemedi..

Aslında Batı da önemsemedi.. Kendi ülkelerinden Suriye’ye giden cihatçılara başımdan gidiyorlar, kurtuluyorum gözüyle baktı..

Yabancı cihatçılar yerli cihatçılarla birleşip IŞİD’i kurunca işin rengi değişti..

 ***

IŞİD’e karşı koalisyon kuruldu.. Koalisyona 60’a yakın ülke katıldı.. Esad unutuldu, IŞİD bir numaralı tehlike ilan edildi..

IŞİD’ciler Suruç’ta, Ankara’da, Sultanahmet’te, Beyoğlu’nda bombalı saldırılar yaptı..

Yüzlerce kişiyi öldürdü..

En son Gaziantep’te canlı bomba 52 kişinin hayatını alınca iktidarın sabrı taştı..

İktidar şimdi IŞİD’i sadece sınırımızdan değil Suriye’den temizlemek için gecesini gündüzüne katıyor..

Yaşamayı konuşamıyoruz

Maça gidiyorsun; şehitler için saygı duruşuyla başlıyor..

Şehitler ölmez vatan bölünmez sloganıyla devam ediyor..

***

Bizi yönetenler; Siz öldü zannediyorsunuz onlar ölmedi nutuklarıyla, sözleriyle insanları teselli etmeye çalışıyor..

***

Bizi yönetenler güvenlik güçlerine; İnşallah Allah nasip eder de siz de şehit olursunuz diye sesleniyor..

***

Bizi yönetenler; Allah nasip eder de biz de şehit oluruz diye dua ediyor..

***

Asker, polis, sivil neredeyse her gün şehit haberi geliyor.. Başka ülkeyle savaşmıyoruz, terör örgütleriyle savaşıyoruz..

Maalesef son bir yıldır hep ölümü konuşuyoruz..

Yaşamayı konuşamıyoruz!.

6 sıfırı kafamızdan bir türlü atamadık

Milli Piyango satıcısı tezgâhının üzerine kocaman harflerle yazmış..

Bir kişiye 60 trilyon..

Vay be!..

60 trilyon kaç para eder?

Çok para eder..

17 trilyon dolar eder!. Milli piyango yılbaşı çekilişinde 17 trilyon dolar mı veriyor?

Hayır, hayır.. Piyangocu miktar büyük gözüksün diye eski parayla yazmış.. 12 yıl önceki parayla.. Altı sıfır attığımız parayla..

6 sıfırı kafamızdan bir türlü atamadık demem bundan..

Piyangocu da bir yerde haklı.. Bu ülkeyi yönetenler de yaptıklarını anlatırken hâlâ eski parayla anlatıyorlar..

Miktar büyük gözüksün diye trilyonla, katrilyonla konuşuyorlar..

İmza kampanyası

Aylardır yazıyorum.. Kışın yaz saati uygulamasından herkes şikâyetçi..

İmza kampanyası başlatıldı..

Çoluk çocuk perişan.. Çalışanlar mutsuz.. Güneşin bol olduğu ülkede hava sabah sekizi yirmi geçe aydınlanıyor..

***

Enerji tasarrufu sağlanacak dediler; o da olmadı.. Kasım ayında yüzde 6.5 daha fazla enerji tüketmişiz..

Eee.. Ne anladık bu işten..

İnsanlar saatleri bir saat geri alalım; normale dönelim diye imza kampanyası başlattı..

Milli Eğitim Bakanı’ndan ses yok.. Çalışma Bakanı’ndan ses yok..

Başbakan’dan ses yok..

 ***

Lafa gelince demokrasiden, sivil toplumun öneminden söz ederler.. Bi tepki verin..