Mehmet TIRAŞ
Tam bir ucube olan “Cumhurbaşkanlığı ucube hükümet sisteminin” çökmesiyle ekonomi derin bir bunalıma girdi..
Muktedir ve küçük ortağı toplumun dikkatini ekonomiden başka yöne çekmek için “terör sezonunu tekrar açtılar.”
Toplumun muhalif olan her kesimini terörist ilan etmeye yeniden hız verdiler.
Cumhur ittifakı “terör örgütü ilan edilen ve terörist sayılanları” siyaseten işine geldiği gibi tanımlıyor.
Kendine yakın olan insanların terör örgütü lideri ile ortaya çıkan fotoğraf, belge, bilgi olduğunda cezalandıracağı yerde, görmemezlikten gelmekle kalmıyor,O kişileri ya bakan veya elçi olarak ödüllendiriyor..
2019 yılında yapılan yerel seçimlerinde; Hatta kırmızı Bültenle aranan PKK’nın eski yöneticisi Osman Öcalan’ı devletin resmi televizyon kanalında HDP’ye karşı konuşturuyor…
Yetmiyor…
PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’ın mektubunu Devletin resmi Ajansı, Anadolu Ajansı(AA) aracılığıyla medyaya servis ettirip, canlı yayınlarda HDP seçmenine tarafsız kalması konusunda;Öcalan’la özel izinle görüştürdüğü bir akademisyene mektubunu okutturuyor..
6,5 Milyon seçmenin oyunu almış parlamentonun üçüncü büyük partisi HDP’li bir kadın milletvekilinin; 2015 yılında PKK’lı sevgilisi ile ortaya çıkan fotoğrafından kıyamet koparıp,kadın milletvekili Semra Güzel’in milletvekilliğinin düşürülmesi için, yargıyı devreye sokarak fezleke hazırlattırıp, apar topar meclise gönderiyor. Milletvekilinin sevgilisi 2015 Yılında Askerlerle girdiği çatışmada öldürülüyor.
Bu fotoğrafın savunulacak hiç bir yanı yok.
Yalnız çözüm sürecinde yüzlerce kişi dağda olan PKK’lıların yakınları, devlet aracılığı ile görüştürülmesine öncülük eden AKP’lilerin, bu resmi suç olarak öne çıkartmasını da anlamak mümkün değil.
Tutarsız ve çelişkili tutumları anlaşılır gibi değil.
HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in PKK’lı sevgilisi olan fotoğrafının, yedi yıl aradan sonra medyaya servis edilmesi; milletvekilliğinin düşürülmesinden öte bir hamle olduğunu gözden kaçırmayalım.
Bu fotoğrafın ortaya çıkartılması AYM’si üzerinde,HDP’nin kapatılması konusunda bir kamuoyu oluşturmaktır.
Muktedir ve ortağının, bir facia olan terörle ciddi bir hukuksal ve askeri savaşım yapmak yerine, terör üzerinden siyasal kurnazlıkları şaşırtıcı bir hale geldi.
Sandıkta yenemedikleri ve saflarına çekemedikleri HDP’yi yargı yolu ile siyasetin dışına atmak istiyorlar.
1 milyon 576 bin kişi iktidara muhalif oldukları için “terör örgütü üyesi” olmaktan yargılanıyor.
Muktedir AB’den uzaklaşınca aynı zamanda hukuktan da uzaklaştı ve ekonomi de kontrolden çıktı.
“Yolsuzluk ve rüşvet paçalarından akmaya başladı.”
Ülkenin kurumlarına olan güven yerlerde sürünüyor.
Bunların başında da “Yargı” geliyor..
Yargının bağımsız ve tarafsız olmadığının itirafını AYM başkanı dillendiriyor.
Anayasa Mahkemesi(AYM) Başkanı Prf.Dr.Zühtü Aslan’a kulak verelim:
“Bireysel başvurunun uygulanmaya başladığı 23 Eylül 2012 Tarihinden bu yana AYM tarafından verilen toplam ihlal kararları içinde adil yargılama hakkı ihlali yaklaşık %77 ile birinci sıradadır.
2021 yılında yapılan 66 bin civarında başvurunun %73’ten fazlasında adil yargılanma hakkının ihlal edildiği şikayeti bulunmaktadır.”
AYM Başkanı Prof.Dr. Zühtü Aslan bir başka ortamda, yargıya olan güvenin toplum nezdinde,yüzde 30’larda olduğunu dile getirmişti.
AYM Başkanı Aslan’ı teyit eden hukuk garabetine bakar mısınız?
Hukuk alanında doçentlik sınavının şartları üç defa değiştirilerek, hukuk doktorası yapmış olma şartı kaldırılırdı.
2019 yılından itibaren 19 Hukuk fakültesinin başında ilahiyatçı profesörler “Dekan olarak” atanmış durumda.
60 üniversite Rektörünün uluslararası “bilimsel bir tane makalesinin olmaması”da ayrı bir skandal.
Bir yıl içinde de 4 bin kişiyi profesör yapmışlar.
Hukuku yok sayarsanız sorunların altından da kalkamazsınız..
Hukuk fakültesi açmakla ülke hukuk devleti olmuyor diyen Adalet Bakan Abdülhamit Gül’e hatırlatalım; ”görkemli Adalet Sarayı yapmakla da adalet dağıtılmıyor.”
Bir ülkede ‘güç’,” hukukla sınırlanamıyorsa” demokrasinin tabutuna son çiviyi çakarlar, muhalif olanları da terörist ilan ederler.
Toplum olarak böyle bir süreci yaşıyoruz…
“Liyakatin değil sadakatin” kriter olarak uygulandığı bir ülkede,ortaya çıkan tablo içler acısı..
Yokluk,yoksulluk,Yosuzluk,işsizlik,hayat pahalılığı topluma nefes aldırmıyor..
Yeni yılda Doğal Gaza yüzde 25, elektriğe yapılan yüzde 52 ile 126 zamlar vatandaşın pusulasını şaşırtmış durumda.
İktidarın küçük ortağının başlattığı” Askıda ekmek projesi” de çöktü..
Çünkü askıya ekmek takacak insanlar şimdi kendileri ekmek alamaz duruma düştüler.
Yoksul insanlar belediyenin ucuz ekmek büfelerinin önünde saatlerce soğukta, kuyrukta ekmek almak için bekliyorlar..
Merkez medyanın el değiştirmesi sürecinde dönen yolsuzluklar dudak uçuklatan cinsten…
“2018 yılında Ziraat Bankasından Yıldırım Demirören’e düşük ve uzun vadeli 750 milyon dolar kredi veriliyor..
Bu yetmezmiş gibi Kredi verildiği tarihte bir dolar 4 TL iken, ileride ödeyeceği parayı, doları 4 TL’ye sabitliyorlar…
Bu 750 milyon doları Demirören TL olarak öderse 3 Milyar Lira ödeyecek..
Eğer bugünkü kurdan dolara göre öderse en az 10 milyar TL ödemesi gerekiyor.
Demirören 7 milyar lira kar ederken, hazine ise 7 milyar lira zarar edecek.
Demirören bugüne kadar bankadan aldığı 750 milyon dolar kredinin hiçbir taksitini ödememiş!..
Bu iddiaları ne Ziraat Bankası yalanladı ne de iktidar çevreleri.”
Muktedir kısa sürede dünyanın en zengin 10 ülkesi arasına girecekmişiz hayali ile toplumu oyalamaya çalışa dursun..
Dünyanın en zengin 10 ülkesi arasına ne zaman gireriz bunu bilemeyiz ama..
Dünyada 198 ülke arasında, enflasyonu en yüksek 10 ülkenin arasına girdik ve 8.sıradayız.
Ortaya çıkan tabloya bakınca Muktedir ve küçük ortağının neden ülke gündemini “Terörle” işgal ettikleri daha iyi anlaşılmıyor mu?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları











































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025