Mehmet TIRAŞ
Ülke hukuktan uzaklaştıkça “objektif ve fikri takipçilik yapan gazetecilikte” yok olmaya yüz tuttu.
Bir ülkede “Basın ve Düşünce Özgürlüğü” yoksa o ülkede iktidarın hoşuna gitmeyen haberleri okuyamaz ve duyamazsınız…
Muhalif gazetecilerin deprem bölgesinden yaptıkları haberleri engellemek ve hedef göstermek için, iktidar yanlısı gazeteler yine yırtınıyor.
Muhalifi gazetecilerin dikkat çektiği haberleri gizlemeye çalışıyor, doğru haberlerini asparagas haber diye vermeye uğraşıyorlar.
Depremzedeler maalesef sorunlarını bir iki kanal dışında genellikle, sosyal medya üzerinden duyurabildiler.
6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketi yeryüzünün de gündemi oldu.
Türkiye’deki depremzedelere yardım etmek için dünyanın dört bir yanından yardıma koşan ülkeler iktidarın ve besleme basının yıllardır “dünya bize düşman yalanını” çürüttü ve çöpe attı.
6 Şubat depremi ülkenin beka sorununun dış güçler değil, deprem tehlikesini boş verip yürütülen kanlı rant sisteminin olduğunu bir kez daha ortaya çıkarttı.
İktidarın 8 defa çıkarttığı “İmar Affı” yaşadığımız deprem cinayetinin en önemli nedenlerinden birisi bu.
Diğer yandan da Kamu İhale Yasası’nı 196 defa değiştirdi.
Kanunu anlamsızlaştırdı.
Bu da çok önemli bir başka deprem cinayet nedeni…
Sorumlunun ve suçlunun kim olduğu belli değil mi?
Eğer 6 Şubat’ta deprem olmasaydı iktidar 9’cu defa ve 7 milyon kaçak yapıyı kapsayan bir “İmar Affını” daha çıkartacaktı…
7 milyon kaçak yapıya af çıkartılması Cumhur ittifakın ortaklarından, BBP’si Genel başkanı Mustafa Destici’nin fikriydi.
Akıllarınca 7 milyon kaçak yapıya “imar affı” getirmek, güya milyonlarca oy demek olacaktı.
Depremin üzerinden tam 15 gün geçti, iktidarın ölüme davetiye çıkartan “İmar Affını” ,”besleme basın” masaya yatırmak şöyle dursun, doğru dürüst haber bile yapmadı…
Görür mü?
Besleme basın görmedi ama dünyanın önde gelen gazeteleri ve haber ajansları okurlarına iktidarın depreme karşı önlem almak yerine, “oy avcılığı için”, imar affı” çıkartarak binlerce insanın ölümüne neden olduğunu yazdı.
New York Times da manşetine “imar affını” taşıdı.
Erdoğan 2018 yılında son depremin olduğu illerde, ballandıra ballandıra seçim müjdesi veriyordu: “205 bin Hataylı,144 bin Maraşlı,88 bin Malatyalı kardeşlerimizi imar affından yararlandırdık.”
Başına neyin geleceğinden habersiz olan meydana toplanmış insanlarda çılgınca alkışlıyordu…
Reiste toplanan kalabalığa “yaparsa kim yapar” diye soruyordu?
Meydan da ” Ak parti yapar” diye hep bir ağızdan bağırıyordu..
Şahsım devletin sahibi de “maşallah maşallah” diye yanıtlıyor...
“Durmak yooook yola devam” diyerek coştukça coşuyordu asrın reisi...
Ancak 6 Şubat depremi herkese ”yolun sonunu gösterdi”…
İktidar depremde gelecek toplumsal tepkileri bastırmak,kayyımlar atamak ve sivil toplum örgütlerini devre dışı bırakmak için,derin devletin aparatı olan, OHAL’i hemen devreye soktu.
Deprem olan yerlere AFAD ve KIZILAY gelmeden OHAL geldi.
OHAL ilanı ile iktidar, sosyal medya kullanıcılar üzerindeki baskıları artırdı,depremde devletin önüne geçen sivil toplum örgütlerinin topladıkları yardımlara el koyarken;yardım severler üzerindeki baskıları da artırmaya başladı…
Alevilerin ibadet yerleri olan Cem evlerini depremzedelere açmasından rahatsız olan iktidar, hemen Cem evinin yönetimine kayyım olarak Pazarcık Kaymakamı’nı atadı.
HDP’nin deprem bölgesine gönderdiği yardım TIR’larına el koyup,yardımları organize eden HDP’li gönüllüleri de gözaltına aldı…
Depremzedelerin yaralarını sarmak,hayırseverlerin gönderdiği TIR’lara ve kamyonlara el konuldu…Gönüllülerin dayanışma çabaları da böylece engellendi…
Siyasal iktidarın itibarını ve güvenini yitireli çok oldu.
Toplumun çok büyük bir kesimi deprem için yaptıkları maddi yardımlarını KIZILAY ve AFAD’a değil de,daha çok güvendiği AHBAB’a yaptı…
AHBAB’a yapılan yardımın 2,5 milyar lirayı bulması iktidarın iştahını kabartmış olmalı ki, paraya el koymak için, AHBAB ve Haluk Levent aleyhinde kampanya başlattı…
Troller ordusu ve besleme basın, devreye girip algı operasyonu yaparak karalama kampanyasına hız verdiler.
Devletin depremzedelere yardım elinin uzanmadığı ve uğramadığı semtlere ve köylere yardım etmek isteyen gönüllü insanların ödüllendirileceği yerde; hedef gösterip topladıkları yardımlara da el koydular
Yeri gelmişken hatırlatalım Şahsım devletin sahibi ve tayfası muhalefette iken, Türk Hava Kurumunun(THK) kurban derilerini toplaması ve derilere el koymasına isyan ediyor; ”Vatandaşın kurbanını devlet mi aldı ki, vatandaşın derisini zorla elinden alıyor” diye yeri göğü inletiyordu.
Şimdi muhalefette vaat ettiklerinin tam tersini yapıyorlar.
Bu sistemi değiştirmek vaadiyle geldiler, kendilerini ve çevrelerini zengin ederken, devletin kurumlarına olan güveni yok edip sonunda “Derin Devletin Fabrika Ayarlarına Döndüler.”
40 bin değil 400 bin kişi de ölse değişmeyen tek şey bu zevat için; ”vatan sağolsun,devlet otoritesini kaybetmesin, devletimiz de ayakta kalsın.”
Soyguncu şebekeler için gerisi teferruattır.
Binlerce insanın ölümünde sonra bugüne kadar bir tane siyasi ve yetkili ne istifa etti ne de tutuklandı.
6 Şubat depremi büyük acıların yanında ekonomide çok büyük Tsunami yaratacak…
Uzmanların yaptığı hesaba göre depremin maliyeti 150 milyar dolara mal olacak…
Bu da Milli Gelirin yüzde 19’una tekabül ediyor.
Bizleri öldüren, bir avuç haramzadeyi yaratan bu kanlı soygun düzenini toplum değiştiremedi ama galiba, bize büyük acılar yaşatan deprem değiştirecek.
Hala depremin olduğu yerlere AFAD ve KIZILAY gelmedi ama OHAL her yere geldi.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025