Melih ALTINOK
Dün yazıya oturduğum saatlerde bir arkadaşım aradı. Gülmekten konuşmasını tamamlayamadı. Ancak “çabuk televizyonu aç” dediğini anlayabildim.
Kumandanın düğmesine basar basmaz duyduğum sese inanamadım. Başbakan Tayyip Erdoğan miting için gittiği Van’da halka sesleniyordu. Ama hoparlörden yayılan ses ona ait olamazdı. Zira aşırı ince bir ses tonuyla konuşuyordu. İlk tepkim gülmek oldu elbette…
Tabii ki twitter çoktan yıkılmıştı. Yapılan esprilerin pek çoğunu, özellikle de kısılan sesinin Mustafa Kemal’le benzerliğine dair yapılanları beğenerek okudum.
Ancak Erdoğan konuşmasına devam ettikçe sesi artık komik gelmemeye başladı. Zira karşı karşıya olduğumuz tablo, seçmenini her şeyden çok önemseyen bir siyasinin saygı duyulacak, cesur tavrının yansımasıydı. Ve kuşkusuz biraz hüzünlüydü de.
Öyle ya günde iki miting yaptığı için sesi kısılan Erdoğan, sesinin komik hale geldiğinin farkına varmamış olamazdı. Ve kendisini dinlemek için alanda bekleyen insanlara, bu son derece makul gerekçesini rahatlıkla izah edebilirdi. Kaldı ki miting alanındaki ahali de “iptal edelim” demişti.
Ama Erdoğan sesinin kimilerine dalga konusu olmasını göze alıp, muhtemelen ağzından çıkan her kelimede duyduğu acıya ve ağrıya rağmen konuşmasına şu sözlerle başladı: “Öncelikle sesimden dolayı sizlerden özür diliyorum. Fakat Van'ı iptal edemezdim, Diyarbakır'ı iptal edemezdim. Böyle de olsa gelmek zorundaydım!”
Ne var ki iki yıl önce Erdoğan hastaneye gidince, Red Kit’teki cenaze levazımatçısı gibi ölüm haberiyle neşelenmeyi uman insan müsveddeleri geçen sürede insanlıklarından daha da uzaklaşmıştı. Halkın yüzlerine bile bakmadığı müzmin muhalefet bu insani durumun üzerinde bile tüm iğrençliğiyle tepinmeye başladı. Elbette bu heyecanlarında, 25 Mart’ta bekledikleri "büyük turp"un ellerinde patlamasıyla işlerinin “demokrasiye” kalmasının dayanılmaz hüznü de etkili olmuştu.
“Diktatör” dedikleri adamın seçmeni onore eden bu tavrına dair şu ironik twiti attım:
“Kısık sesiyle bile seçmen kazanmak, halkı ikna etmek için uğraşan ‘diktatörü’ bu halk unutmayacak!”
Değil mi ama? Hakkında belki de Menderes’ten daha yoğun şekilde linç kampanyası başlatılan Erdoğan nasıl bir diktatördü ki, seçimlere üç gün kala sağlığını hiçe sayıp seçmenin bir oyunun peşinde koşuyordu?
Ve bir halk varmış tatava yapmayan
Tabii ki, bir Radikal yazarının cilaladığı blok yazısında olduğu gibi, seçmeni ikna edebilecek bir özne değil, “pis kokan, bodur, cahil, fakir, çirkin yığınlar" olarak görenler, bir anda ciddileşip tutulan aynaya hırlamaya başladılar.
Ağzından nefret suçu kavramını düşürmeyenler, en galiz ve cinsiyetçi küfürlerle, bir siyasinin seçmen iradesine duyduğu saygıya kinlerini kustular.
Mesela profilinde “feminist” yazan bir kadın “Ananı…” diye başlıyordu twitine.
“Söz yetki karar iktidar halka” mottosunu kullanan bir solcumsu “o sandığı halka yedireceklerinden” söz ediyordu.
Diktatör Sisi’sinin darbesini “ayol seçime gidecekmiş adamceyiz, sakin olun” türünden twitlerle savunmaya çalışan derlemeci içinse, yaptığım elbette “yalakalıktı.”
Neyse, twitimin kısa sürede yüzlerce retweet almasıyla kimyası bozulanların bu küfür ve tehdit dolu twitter linçinde de “hepsi oradaydı” işte!
Bizler, herhangi bir fikre, küfürsüz cevap vermeyen bu halkına düşman, ötekine yabancı faşist güruhun pespayeliklerine fazlasıyla aşinayız. Zavallılıklarının yansımalarını da haklılığımızın nişanı olarak gururla sahipleniyoruz.
Hür irade sahibi seçmenler olarak, seçime iki gün kala bir kez daha açık ettikleri “hallerine” demokratik cevabımızı vermek için de her zamankinden daha fazla sabırsızlanıyoruz.
Sandıktaki özgür iradesi ilk kez bu denli muktedirleşen siviller olarak;
“Yüzde elli oy alsalar da meşru değiller, başka yöntemlerle devrilmeleri mubahtır” fetvası veren eski tüfeğe, kendine liberalim diyen darbeciye;
Yoksul insanları, emekçileri, esnafı “kara derili cahiller” diye küçümseyenlere;
Başörtülü kadınları, siyasi tercihlerini ve bir lidere olan sevgilerini kendi sapkınlarıyla okuyup tatmin peşinde koşanlara;
Çıktığı kabuğu beğenmeyip aynı coğrafyada doğduğu Kürtlerin şivesiyle dalga geçen plaza medyasındaki yanaşmalara;
Çözüm Süreci’nin gençlerin ölmediği her gününde kan uykusuna yatanlara, Kürt gençlerine “durmayın savaşın” diyen medya gediklilerine, iki halkın da, barışın da düşmanlarına;
Devletin dış politika stratejilerini İsrail’e, Diktatörü Esad’a, ABD’deki Neo-Conlara jurnallemekte beis görmeyen Haşhaşilere;
Nişantaşı’nda karşısına çıkan Suriyeli çocuğun rahatını bozduğunu söyleyen sanatçılara;
Halkının değerlerini, inançlarını, yaşam tarzlarını düzeltilmesi gereken kusur; Kürtlüğü, dindarlığı, yoksulluğu da suç olarak gören fasitlere cevabımızı sandıkta vereceğiz.
Yani merak etmeyin, istediğiniz gibi “tatava yapmayacağız.” Gözümüzden sakındığımız 'Çözüm Süreci’ni, barışı, demokrasiyi ve komplolardan değil sandıktan çıkıp halkına “saygı” duyan meşru temsilcilerimizi hangi partiden olurlarsa olsunlar yalnız bırakmayacağız.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları






































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019