Melih ALTINOK
Ahmet Davutoğlu’nun hafta sonundaki Samsun ziyaretini Avni Özgürel ve Turgay Güler’le birlikte izledik.
19 Mayıs Üniversitesi’nin açılış töreninde kürsüden ders veren Davutoğlu’nun salondakilerin takdirini kazanan entelektüel derinliği benim için gezinin sürprizi değildi. Zira 4 yıl önce Mardin’deki Büyükelçiler Konferansı’nda diplomasi yazarlarının “kadim” kavramının tercümesine dair tartışmasına, neredeyse her dilde bulduğu karşılıklarla katılması hâlâ aklımdaydı.

Davutoğlu’nun, sık sık yaptığı oryantalizm eleştirisinin kimi zaman “3. Dünyacılık güzellemesine” dönüştüğü iddialarına cevap niteliğindeki “sentezini” de keyifle dinledim. Başbakan’ın “insanlığın ortak birikimi olan evrensel değerleri içselleştirmiş ancak yerel kimliğini sahiplenen aydın” tanımı salondaki herkesten de büyük alkış aldı.
Evet biraz sabırsız olduğumuz, göreve başlayalı henüz bir ay olan bir başbakanı sanki o koltukta yıllardır oturuyormuş gibi değerlendirdiğimiz doğrudur. Ancak ne yalan söyleyeyim, bugüne değin “hocanın” siyaset dilini de akademik bulan birisi olarak, sahildeki mitingde sergilediği performans benim için “yeniydi.” Zira konuşmasında, kitleyi coşturan ve manşet peşindeki basın mensuplarına “işte bu” dedirten pek çok spot verdi. Kuşkusuz en dikkat çekici olanı da, ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü serbestisine yönelik “yazık küçücük çocuklara” şeklindeki sözlerine verdiği cevaptı:
“Başörtüsünü isteyen takacak isteyen takmayacak ama Kılıçdaroğlu’nun geri kafalı zihniyetini kimse takmayacak!”
2015 seçimlerine dek biz gazetecilere malzeme sıkıntısı yaşatmayacağının sinyallerini veren Başbakan Davutoğlu, İstanbul dönüşü de uçakta sorularımızı samimiyetle cevapladı. İşte başlıklar…
Çözüm süreci Orta Doğu’daki tek başarı hikâyesidir
Son dönemde HDP ve PKK cephesinden gelen “Çözüm süreci bitebilir” açıklamalarını hatırlatıp “Sorun mu var” diye sorduğumuz Başbakan Davutoğlu’nu son derece rahat gördüm. “Çözüm süreci Orta Doğu’daki en değil, tek başarı hikâyesidir” diyen Başbakan, provokasyonların süreci sekteye uğratmasına izin vermeyeceklerini kaydetti. “Öyle bir aşamaya geldik ki buradan geri dönüşün maliyeti çok yüksek olur” diyen Davutoğlu şunları söyledi: “Bir an önce bu sürecin hızlanması lazım. Bunun için de ben 15 günde bir çözüm süreci koordinasyon toplantısı yapıyorum. Buradaki olumlu taraf toplumsal psikolojinin bunu benimsemesidir. Burada toplumsal bir muhalefet yok.”
Çözüm perspektifi kamu düzeniyle çelişmez
“Ama iki tane provokatif muhalefet tarzı söz konusu. Birisi kamu düzeni ile çözüm süreci arasında ters orantı kurmak. HDP çevresinde, Çözüm Süreci’nin sanki kamu düzenini ihlal eden bazı uygulamalara sessiz kalmayı gerektirdiği gibi yanlış bir kanaat var. Yani onlar yol kesecek, baraj yapan araçları yakacak hâlâ bölgedeki çocuklarını dağa götürecek. Bunlar da Çözüm Süreci dolayısıyla sessizlikle karşılanacak. Bu olmaz. Açıkçası bunun bir limiti var. Buna izin veremeyiz. İkincisi; Türkiye’de muhalefet çözüm odaklı herhangi bir plan, program, alternatif proje üretemediği için tek dayanağı olan kutuplaştırıcı dili çoğaltıyor. Selahattin Demirtaş randevu istedi, vereceğim!”
IŞİD Kobani ve Haseki hattını kuşatırken PYD seyretti
“Biz sınırımızda artık rejimi de IŞİD’i de görmek istemiyoruz” sözleriyle Türkiye’nin örgüte karşı tavrını net şekilde ortaya koyan Davutoğlu, uçuşa yasak bölge taleplerinin nedenini ise şöyle açıkladı: “IŞİD’i güçlendiren şey Suriye rejiminin uçaklarıdır ve PYD’nin sessizliğidir. Çünkü rejim, kara ordusuyla Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) müdahale edecek cesareti olmadığı için havadan bombalıyordu. ÖSO’nun çekilmek zorunda kaldığı yerlere de IŞİD giriyordu. Rakka, Mümbiç, Cerablus hattı da böyle düştü. Bu hat da Kobani ve Haseki’yi kuşatan, çevreleyen hattı. PYD’de ÖSO’nun çekilişini seyretti. Yanlışlık, samimiyetsizlik burada. Dikkat edin PYD burada rejimle iş birliği yaptı. ÖSO’ya karşı tavır aldı ve KDP başta olmak üzere kendisi dışındaki Kürt gruplarını dışladı, o bölgelerden çıkardı. Oradaki Kürt ahaliye de baskı uyguladı. Araplar ve Türkmenler katledilirken sessiz kaldı. Türkiye’de de BDP sessiz kaldı.”
Bir sene önce Salih Müslim’e el uzattık
“Biz geçen sene Salih Müslim’i getirip net teklifimizi yaptık. Dedik ki; Çözüm Süreci var Türkiye’de biz artık size farklı bakıyoruz, ancak sizin de rejimle iş birliğinizi kesmenizi, Suriye ulusal koalisyonuna katılmanızı, diğer Kürt gruplara baskı yapmamanızı ve Türkiye’ye tavır almamanızı istiyoruz... Geçen yıl haziran ayında bunları söyledik. Hatta Barzani’ye de bunları söyledik. Oyaladılar. Bir müddet olumlu davrandılar, fakat Amerika kimyasal silah kullanımı sonrasında Suriye’ye etmeyince bunlarda şöyle bir kanaat uyandı: Rejim kalıcı. Onun sonrasında pozisyon değiştirip tekrar rejimin yanında yer aldılar.”
Cenevre 2’ye gelecek yüzleri yoktu
“Cenevre-2’ye de o yüzden gelemediler. Çünkü rejim bunları ‘sen rejimin yanındasın’ diye kabul etmedi. Arada kaldılar. Şimdi bütün bu politikaların sonunda da IŞİD rejim ile PYD arasında bir yere kendisini yerleştirdi. Rejim de PYD de IŞİD’e hiç dokunmadı. Çünkü IŞİD ÖSO’ya saldırıyordu. Sonra ne oldu? IŞİD yeterince güçlenince ve ÖSO zayıflayınca yönünü PYD’ye çevirdi. Bunun üzerine zorda kalan PYD şimdi bağırmaya başladı. PYD’nin tavrı bir samimiyetsizlik.”
ÖSO Kobani'yi savunuyor
Başbakan Davutoğlu’nun, Ankara’dan habersiz hareket etmediği herkesin malumu olan ÖSO’nun IŞİD karşısında PYD’ye verdiği desteğe dair söyledikleriyse belki de röportajın bombasıydı: “ÖSO Kobani’deki Kürtlere destek için IŞİD’e karşı bir operasyon yaptı, top atışına tuttu, oradaki Kürtler alkışladı. PYD ve BDP’nin derdi Kürtlerse, neden bu yardımı gizlemeye çalışıyorlar? Rojava’ya en büyük darbeyi Suriye rejimiyle iş birliği hâlindeki IŞİD’e dokunmadıkları için kendileri vurdular. Tek dertleri bu mesele üzerinden bağırıp çağırarak meşruiyet kazanmak istiyorlar. Yani IŞİD’le bir tek ben savaşıyorum. Dolayısıyla beni muhatap alın. Selahattin Demirtaş’ın Amerika ziyaretine bu gözle bakın.”
İHL’ler IŞİD’e Türkiye’den katılımı düşürdü
Davutoğlu çok tartışılan eğitim reformu adımlarına yönelik sorumuzu da bölgedeki gelişmelerle ilişkilendirerek cevapladı: “Bakın size çok açık söylüyorum. Türkiye’de IŞİD ve benzeri yapıların gelişememesinin önemli sebeplerinden biri İmam-Hatip Liseleri’dir. İHL’ler olmamış olsaydı din adamının nasıl yetişeceğiyle ilgili formasyon olmamış olsaydı, sıkıntı yaşanabilirdi. Bir de ailedeki dinî geleneğin sürmesi. IŞİD’in ilacıdır din eğitimi.”
Başbakan, AB ülkelerinin yarısından fazlasında din derslerinin zorunlu olduğunu da sözlerine ekledi...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları












































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019