Melih ALTINOK
Feyzi İşbaşaran hafta sonu twitter’da Cumhurbaşkanı ve eşi ile ilgili ağza alınmayacak küfürler etti. Bununla da yetinmeyen İşbaşaran Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki ödül törenine katılan kadın sanatçılara ve yazarlara da küfretti.
Bu şahsı daha önce de Etyen Mahcupyan gibi bazı yazarlar hakkında verdiği “ölüm fetvalarından” hatırlıyoruz.
“Meczubun teki işte” diyerek geçiştirilemeyecek bir durumla karşı karşıyayız. Zira medyadan, sanat dünyasından ve siyasetten bir kesimin, bu eski vekilin kabul edilemez davranışları karşısında sergilediği “suskunluk” ciddi bir tehlikeye işaret ediyor. O da İşbaşaran gibi aktörlerin marjinal tavrının olağanlaşması.
Allah’ın bildiğini kuldan saklamanın âlemi yok. Sözünü ettiğim kesimler İşbaşaran’ın hedef gösteren, cinsiyetçi, aşağılık sözlerini yüreklerinin yağı eriyerek karşıladılar.
Aksi olsa, köşelerinde, programlarında ya da hiç olmazsa sosyal medya hesaplarında usulen de olsa bu adamı eleştirmezler miydi? “Hanım” kelimesinden alınıp sokaklara dökülen dernekler, partiler, Cumhurbaşkanının eşi ve kadın sanatçılar hakkında sapıkça sözler söyleyen bu adam için bir kınama bildirisi bile yayımlamaktan imtina eder miydi?
Elbette bu iğrenç davranışa verdikleri onayın kanıtı yalnızca suskunlukları değil. Kimi sanatçılarımızı “geleceğe dair umutlandıran” Gezi sürecinde, meşhurlar serisinin dil ve üslubu çok mu farklıydı sanki? Arşivlere girmekten erinen, sokağındaki o dönemlerden kalma herhangi bir duvar yazısına bakabilir.
Ama bu yol yol değil. Muhafazakâr bir iktidarın muhafazakâr politika üretme hakkının kendisini toplumsal gerginlik vesilesi sayacak kadar kibirli hâle gelenler, muhalefeti örgütledikleri şiddet zemininin ne kadar kaygan olacağını hesaplamalılar.
Kategorik olarak reddettiklerinin onurunu, şahsiyetini, özgür iradelerini iğrenç bir sokak jargonuyla aşağılamayı kendine “hak gören” ve bunu muhalefetin meşruiyetine dahil edenler şiddetin mimarlarıdır.
Yerlerde sürünen ifade özgürlüğü değil ifadeleriniz
Ülkedeki gazetelerin ve televizyonların yarısı halkın çoğunluğunun tercihine ve onların temsilcilerine yönelik nefret dilini sıradanlaştıran bir yayıncılık yapıyor. Üstelik bu “marjinal bir hâl” değil, merkezin karakteristiği. Buna karşın ifade özgürlüğü konusunda sınırlamalar olduğu iddia ediliyor.
Hakikaten merak ediyorum, siyasal iktidarın politikalarını onaylamanın cesaret gerektirdiği basın ve sanat camiasında, fikirleri geçtim, ifade edilemeyen hangi küfür ve hakaret kaldı?
Lütfen bu yazıyı okuduktan sonra şöyle bir gazete manşetlerine ve köşelere göz atın. Yerlerde sürünen, gerçekten iddia ettiğiniz gibi ifade özgürlüğü mü, yoksa ahlakınızın göstergesi diliniz, üslubunuz ve hakkaniyetiniz mi?
Tarih, filmlerinin, kitaplarının satması ya da iş bulmak uğruna dünün karanlığına methiyeler düzenleri, sanatçı arkadaşlarının, gazeteci meslektaşlarının linçine sessiz kalanları hiç unutmadı, unutmaz da.
Ne diyelim Allah, çarşınıza göre pazar versin.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019