Melih ALTINOK
BBC Türkçe'nin sitesinde bir haber gözüme çarptı. "Türkiye'de mizaha 'olacak o kadar' denilen yıllar" spotuyla Levent Kırca'nın skeçlerinden bir derleme yapılmıştı. Haberde Kırca'nın "o yıllarda eleştirdiğim polis plaket verirdi" sözlerine de yer verilmişti.
Evet, doğru, BBC Türkçe denilince aklımıza, Ankara'daki yılların meşhur Hacı Bayram Camii'ni "IŞİD karargahı" diye verdiği haberleri geliyor. Aynı haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu'nun bir cuma namazı bu camiden çıkışının fotoğrafını kullanan site, daha sonra bu rezaleti için özür dilemek zorunda kalmıştı.
Epeydir Türkiye'de bir yayın kuruluşundan ziyade muhalefet partisi vazifesi gören BBC Türkçe, geçmişi bugünden şekillendirmeye devam ededursun. Türkiye'nin demokrasi ve insan hakları açısından en karanlık yıllarını, o günlerde henüz doğmuş gençlere adeta"Asrı saadet devri" olarak sunmayı sürdürsün. Bizler o yılları çok iyi hatırlıyoruz. Tabii ki merkez medyanın halini ve bu mecralarda yayımlanan Levent Kırca skeçlerini de...
50 bin insanın hayatını kaybettiği örtülü iç savaşın en netameli zamanlarıydı. 17 bin faili meçhulün tamamı o günlerde yaşandı. Askeri vesayet dipdiri iş başındaydı. Derin devlet JİTEM ve benzeri kontrgerilla örgütleriyle bölgede ve tüm ülkede terör estiriyordu. Koalisyon hükümetleri iş başındaydı. Enflasyon ve işsizlik feci boyutlara ulaşmıştı. Türkiye tarihinin en büyük ekonomik krizleri yaşanıyordu. Gazeteciler, siyasiler askerler, bürokratlar suikastlere kurban gidiyordu. Aynı yıllarda bir postmodern darbeyle halkın seçilmiş hükümeti devrilmiş, cezaevlerindeki "hayata dönüş katliamında" onlarca mahkum öldürülmüş, yüzlercesi de sakat bırakılmıştı.
İşte bugünkü siyasal iktidarı taşlamak için özlenen yıllar olarak sunulan dönemin, uzatmamak pahasına kısa tutulan bir paragraflık özeti budur.
O yıllarda merkez medya da bu suni dengenin ideolojik aygıtı olarak vazife görürdü. Şimdi başımıza devrimci kesilen Mehmet Yakup Yılmazların yönettiği gazeteler cezaevlerindeki açlık grevlerinde gençler birer birer ölürken "sahte oruç kanlı iftar"manşetleriyle operasyonlara zemin hazırlardı. Mizah dergileri her kapaklarında, tıpkı bugün Erdoğan'a yaptıkları gibi, Kürt sorununa siyasi çözüm arayışlarına giren Özal'ı linç ederdi. Ülkede askeri vesayetin neden olduğu ekonomik kara delikler, soygunlar, banka hortumlamalar, yolsuzluklar, antidemokratik uygulamalar ayyuka çıkmışken, Uğur Dündar gibi anchorman'ler fırınlarda hamam böceği avına çıkar. Ahali gerçek sorunlarından uzaklaştırılıp afyonlanırdı.
Levent Kırca'nın mizahının işlevi de farklı değildi.
28 Şubat darbesine giden yolun taşları arasında onun satırları önemli yer tutar. Darbecilerin yüceltilmesi ve siyasetçilerin ve siyaset kurumunun değersizleştirilmesi görevini ustalıkla yerine getirirdi. Köyleri boşaltılan, ormanları yakılan, dışkı yedirilen Kürtler onun skeçlerinde yalnızca şive komikliklerine konu olurdu. Yargısız infazlarda öldürülen öğrenciler, başı bozuk tiplerden başkası değildi.
Yani Kırca şimdi olduğu gibi o zaman da sadece ve sadece seçilmiş siyasi temsilcilere yani her yerden dövülen halkın iradesine muhalefet ederdi. Bugün ortadan kısmen kaldırıldığı için ağıtlar yaktığı müesses nizamın yanında saf tutardı.
Dolayısıyla polisin, askerin o günlerde kendisine plaket vermesinde garip bir yan göremiyoruz.
Bu arada yukarıda anlattıklarımı "hükümetlere kafa tutmuş adamım, ölüm ne ki"sözleriyle teyit eden Kırca hastaymış, kendisine acil şifalar dilerim.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019