Melih ALTINOK
Dün açlık grevine başlayan BDP milletvekillerini ziyaret etmek üzere partinin Genel Merkezi’ne gittim.
Kendilerini eleştiriden muaf tutmadığım için az çok nasıl bir muameleyle karşılaşacağımı tahmin ediyordum elbette. Ama yine de “diyalog” temalı eylemde belki tenezzül edip bir “hoş geldin” diyen çıkar, dertlerini dinler elimizden geldiğince de anlatırız diye gözümü kararttım.
Öyle ya boru değildi, talebi diyalog olan, mağrurluğunu en azından “bu seferlik” gizlemesi gerektiğini akıl edebilirdi... Hişt, politiğiz ya.
Neyse. “Ya sev ya Sevr noktasına” geldiği halde AK Parti’ye “muhalif” diye makbul sayılan TKP yetkilileri kadar sıcak karşılandığımı söylesem yeter sanırım.
Allah’tan Hakkâri Milletvekili Esat Canan vardı da iki çift laflayıp bir çay içebildik. “Basın bize ilgisiz diyen” partililerin yakınmalarını boşa çıkartıp bugün gazetede okuduğunuz haberimizi yazabildik.
Allah diyalogumuza zeval vermesin.
Şahit olduğum tablonun ardından, Meclis’te dinlediğim diyalog hikâyelerini hatırladım. Bir AK Partili Grup Başkanvekilinin anlattığı en tazesini sizinle de paylaşayım.
AK Partili vekil hava muhalefeti nedeniyle uçağının epeyce gecikeceğini öğrenince Esenboğa’ya aracını geri çağırıyor. Bu sırada bir BDP’li vekili görüyor. Yanına gidiyor ve “Buyurun” diyor, “sanırım aracınız yok, beraber gidelim”.
Tuvaletteki arkadaşını beklediğini söyleyip “Gerek yok, sağ olun” diyor BDP’li vekil.
AK Partili vekil ısrar ediyor. “Ne var canım, boşuna araç beklemeyin işte. Hem yolda da sohbet ederiz.”
BDP’li vekilin tuvaletteki arkadaşını beklerken kıvranmaları sürüyor. Sonrasını AK Partili vekilin ağzından dinleyelim.
“Adamcağız da teklifimi kabul edemediği için mahcup oldu. Benimle beraber görülmek istemediğini anladım. Kendime de kızdım, niye bu teklifi yapıp onu zor durma soktum diye. Oysa bu âdettendir. VIP’te herkes birbirini tanır. Hele milletvekilleri birbirlerine bu sıradan teklifi her zaman yaparlar. Ama herhalde arkadaşından onay alamadı. Sonunda aracım gelince son bir kez daha davetimi yineledim. ‘Sağ olun’ dedi, ‘biz taksi çağırdık’!”
Daha neler var neler. Ama tarafları zora sokmamak için bu karakteristik hikâyeyle yetinelim şimdilik. Ama biliniz ki Meclis adeta kilitlenmiş durumda.
Varılan noktanın, uzlaşmaz politik tutumların neticesi olsa mantıki çözüm alternatifleri geliştirmek belki mümkün olabilirdi. En azından konuşulur, tartışılırdı. Ama bugünkü sorunumuz daha vahim.
Varoluşunu mantığı gereği işlevini, karşıt fikirlerin temsil edildiği grupların diyaloguna borçlu olan Meclis’imizin “mağdur” üyeleri iktidar partisinin güvercinleriyle insani ilişkileri bile “zaaf” sayıyor.
Hâl bu olunca da gündeme dair üretilen politikalar, sekterliğin marifet sayıldığı fasit dairenin akla ziyan ürünler oluyor. Ama beylerimiz sekterliklerini gerekçelendirmek üzere kafalarından uydurdukları bu elementleri bize politika diye satıyor.
Biri çıkıyor “diyalog kur bizimle” dediği iktidar partisine insafsızca “darbecilerin temsilcisi” diyor, öyle olmadığını kendisi de bildiği halde “soykırım yapıyorlar” diye bağırıyor.
Diğeri, Adalet Bakanı “Gerekirse yine yaparız bir Oslo be” derken, “Ne müzakere ne diyalog” diye bir çuval inciri berbat ediyor.
Bizler de kendi kendimize gelin güvey oluyoruz dışarıda, panellerde...
Belki canınızı sıktım ama Ankara’daki tablo budur dostlarım. Bu haliyle Meclis’ten yeni bir anayasa, Kürt sorununda müzakere ve diyalog gibi hamleler bekleyenlere rüyadan uyanmalarını tavsiye ederim.
Nüanslardan bile kadim düşmanlıklar üretmeyi başaranlar, memleketin büyük çelişkilerini uzlaştıracak, öyle mi?
Çözüm için politika üretmek adına bizden vekâlet isteyip Meclis’te komplekslerinden başkasını konuşturmayanlar, Türk ve Kürt halklarının “ya basta” çığlıklarının gereğini yapacak, he mi?
Ah ah Can Baba...
“Diyalogum benim, sidikli kontesim, ne kadar yalnız kalırsak o kadar iyi!”
Ne yapmış bu çocuklar
Günlerdir dört öğrencinin bir Atatürk büstünün başındaki muzırlığı tartışılıyor.
“Kemalist kişilik bozukluğundan mustarip” merkez medya her zamanki gibi... Şaşırmıyoruz tavırlarına.
Olaya biraz daha aklıselim içinde yaklaşıyor görünenlerse çocukların başlarının örtülü olmasına yapılan vurgunun haksızlığını dile getirirken diğerleriyle aynı tuzağa düşmeden edemiyorlar:
“Sorun başlarındaki değil saygısızlıkları.”
Bak sen!
Allah aşkına ne yapmış bu çocuklar? Oyun oynuyorlar yahu!
Her sabah biatlerini tekrarlamaları gereken, adını desturla andıkları, önünden geçerken kendilerine çekin düzen vermeleri gereken taştan bir büstle, denetim ortadan kalkınca oynuyorlar, o kadar.
Rahat bırakın çocukları. “Atatürk başka, Atatürkçülük başka” diyerek başka bir tür Atatürkçülüğün cenderesine düştüklerini fark edemeyen arkadaşlar, siz de.
Herkes, mantığa büründürmeye çalıştıkça daha absürd kaçan kolektif deliliğinize ortak olmak zorunda değil. Çocuklar hiç değil.
Çocukla çocuk olacaksınız da oyunu bozmayın en azından, eğlenceli olun biraz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019