Mensur Akgün
Bundan tam bir yıl iki gün önce yani 7 Ekim 2023 saat 06.30’da Gazze şeridindeki silahlı guruplardan oluşan Hamas’ın askeri kanadı liderliğindeki 6 bin civarında militan önce baraj ateşi açıp sonra da sınırı 119 yerden delerek İsrail’e tarihinde şahit olmadığı bir saldırı başlattı. Hafif hava araçlarından buldozerlere ve motorlara kadar konvansiyonel olmayan savaş araçlarının kullanıldığı saldırı bayram tatilindeki İsrail’i muhtemelen boş bir anında yakaladı.
30 yerleşim birimiyle birlikte bir müzik festivalini de hedef alan saldırı sonucunda İsrail (Mayıs ayında yayınlanan ve kuşkuya az yer bırakan bir rapora göre) 36’sı çocuk olmak üzere 725’i sivil, 379’u da güvenlik kuvvetlerinden toplam 1175 kayıp verdi. Bunlardan en az 14’ü İsrail Ordusu mensupları tarafından rehin bırakmamayı öngören ve Hanibal Direktifi diye bilinen operasyon yönergesi doğrultusunda öldürüldü.
Hamas yetkilileri her ne kadar kabul etmese ve gerekçe bulmaya çalışsa da saldırı savaş hukuku kurallarına aykırı olarak sivilleri de hedef aldı. Sadece müzik festivaline katılanlar arasından 364 sivil hayatını kaybetti. Binlerce insan yaralandı, 247 kişi de takas ve siyasi pazarlık amacıyla rehin alınarak Gazze’ye götürüldü. Diğer yandan yıllardır Gazze’yi bir açık hava hapishanesine çeviren, Filistinlileri sürekli baskı altında tutan İsrail ciddi bir darbe yedi, insani ve siyasi şok yaşadı.
Zamanın Hamas yetkilileri yaptıkları açıklamalarla “harekatlarını” İsrail’in mezalimine karşı verilmiş bir cevap olarak savundu ve anlaşılan bütün İslam aleminin ayaklanacağını, yanlarında yer alacağını zannetti. Ancak beklentileri ne saldırıları sonrasında ne de İsrail’in karşı saldırısı sırasında 41 binden fazla Gazzeli hayatını kaybedince gerçekleşti. İslam dünyasının büyük bir kesimi en fazla Amerika’ya ve Avrupa’ya çağrı yapmakla, yardım sözleri vermekle yetindi.
Körfez ülkeleri başta olmak üzere pek çokları 7 Ekim saldırısını kendilerine karşı kurgulanmış bir İran komplosu olarak gördü, Hamas sonrası olasılıklar üstünde çalıştı, Gazze’ye savaş bitince bir tür barış gücü gönderme planları yaptı. Hemen hepsi iki devletli çözüme yeniden dönüş çağrısında bulundu. Kamuoylarının hassas kesimleri dışında Gazze’de yaşanan insani trajediye çoğu kendi düşen ağlamaz mantığıyla baktı.
Gazzelilere en büyük desteği ise Güney Afrika verdi, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne İsrail’i soykırım yapmakla suçlayarak başvurdu. Başka davalar da açıldı, dünyanın çeşitli yerlerinde gösteriler düzenlendi, İsrail’in kahrolması istendi, BM’de konuşmalar yapıldı, Fransa Cumhurbaşkanı Macron bile ambargo çağrısında bulundu ama hiç biri İsrail hükümetini durdurmaya, orantısız güç kullanmaktan caydırmaya yetmedi.
Bundan 367 gün önce Hamas liderliğindeki grupların sonuçlarını hesaba katmadan başlattığı savaş Gazze’ye yıkım ve insani trajedi dışında bir şey kazandırmadı. Gazze günümüz itibarıyla yaşanılmayacak hale geldi, zaten çok zayıf olan altyapısı tamamen yok oldu, hastaneleri, okulları bombalandı, hayatta kalanlar açlık ve yoklukla baş başa bırakıldı. İltica hakları dahi siyasi gerekçelerle bu kez Mısır tarafından ellerinden alındı.
Üstelik “Filistin Davasının” gerçekleşmesi, yani özgür bir Filistin devletinin kurulması bir yıl öncekine göre çok daha imkansız hale geldi. Arap dünyası ayaklanmadı, din ve aidiyet çıkarların aşılmasını, yeni bir bölgesel savaşın başlamasını sağlamadı. Hamas’ın yardımına fiilen ancak Lübnan’da Hizbullah, Yemen’de Husiler, Irak’ta Şii milisler ve çok zor durumda bırakılınca da biraz İran yetişti.
7 Ekim saldırısı ne yazık ki en çok İsrail’in, ondan da çok Başbakan Netanyahu’nun işine yaradı. İsrail bir kez daha genişleme, Netanyahu ise hakkındaki davalardan kurtulma, erozyona uğrayan siyasi karizmasını yeniden kazanma fırsatı elde etti. Ayrıca İsrail sadece Hamas zayıflatmak ve liderliğini ortadan kaldırmakla kalmadı, Hizbullah’ı da elindeki teknoloji ve istihbarat imkanlarını kullanarak iyice yıprattı. Çağrı cihazlarını ve telsizlerini patlattı, liderlerini öldürdü.
Geçtiğimiz günlerde de hedefi tampon bölge yaratmak olan bir kara operasyonu başlattı. Daha önce de Yemen’e saldırdı. Sırada belli ki İran’ı iyice yıpratmak, Amerika’yı yanına alarak büyük bir savaş başlatmak var. Biden Yönetiminin İsrail’in arkasında durduğu fakat İran’a kapsamlı bir saldırıya karşı olduğu biliniyor. Trump’ın başkan seçilmesi durumundaysa Netanyahu’nun elinin çok daha güçleneceği, Amerika’nın İran’a karşı saldırıya katılacağı söyleniyor.
İran derseniz, yazılmasına katkıda bulunduğu, belki de bizzat yazdığı ve piyonları vasıtasıyla desteklediği senaryonun kendisini sürüklediği yerden pek memnun gibi durmuyor. Savaş istemediğini ama İsrail’in saldırılarına karşılık vermesi gerektiğini her fırsatta vurguluyor. Fakat sürekli olarak kazanamayacağı yıkıcı bir savaşın içine doğru çekiliyor. Arap dünyasının ciddi bir yüzdesi de ellerini ovuşturarak sonucun ne olacağını merakla ve hatta galiba biraz da özlemle bekliyor…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları



































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.12.2025
7.12.2025
3.12.2025
12.11.2025
5.11.2025
2.11.2025
29.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
19.10.2025