Murat AKSOY
Türkiye Van'da yaşanan 7.2'lik depremin yaralarını saramaya çalışıyor. Türkiye'nin her yerinden Van'a, Erciş'e yardım eli uzandı. Van ve Erciş sokaklarında Türkiye'nin her ilinde araç görmeniz mümkün. Depremin ardın çıkan bu kardeşlik resmi, Türkiye'nin Kürdüyle Türküyle bütün farklılıkları ile bir bütün olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı. Van ve Erciş'te acının ortaklaşması ve ortaya çıkan kardeşlik resmi ne yazık ki teröre engel olmadı. Osmaniye'de, Bingöl'de terör eylemleri can almaya devam etti.
TSK Çukurca saldırısından sonra başlattığı operasyonları sürdürüyor. Diğer taraftan KCK operasyonları da devam ediyor.
Bu hafta Söyleşi-Yorum'da bu resmi MİT Eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş ile okumaya çalıştık. Öneş, depremin doğal afet, Kürt sorununun da sosyal afet olduğunu söyleyerek başladı söyleşiye. Öneş, depremin çözüm için milat olabileceğini ifade ederek Başbakan Erdoğan'ın çözüm için hala en büyük şans olduğunu söyledi.
Önceki hafta Çukurca'da bir felaket yaşadık sonra Van'da. Nasıl yorumladınız?
Van'da meydana gelen deprem doğal felaket. Kürt sorunu sosyal-politik bir felaket. Depremde ortaya çıkan görüntülere baktığımızda iki felaket arasında çok bağlantı olduğunu görüyoruz.
Nasıl bir bağlantı var?
Doğal afet olan deprem, sosyal afet olan Kürt sorununun yarattığı bazı sorunları görünür kılmıştır. Göç, işsizlik, sağlık, eğitim, çarpık kentleşme, alt yapı yetersizlikleri gibi çoğaltılabilecek sorunlar. Kürt sorununun bölgede yol açtığı sosyal sorunlar ile kazandığı siyasi boyutlara paralel olarak, Kürt sorunu çözülemediği için, sonuç olarak ortaya çıkan, sürekliliğe sahip silahlı mücadelenin ortaya çıkardığı çok ağır yıkımlar, temel meselelerimizin zamanında tartışılmasını ve çözüm yollarının bulunmasını engelledikleri için, bağlantıları vardır diyebiliriz.
Yani...
Kürt sorununu haklı olarak sadece şiddetin sona erdirilmesi, ölümlerin durması üzerinden konuşuyoruz ama arka planda başka başka sosyal afetlerin yaşandığını gözden kaçırıyoruz. İşte doğal afet olan deprem bize bunları göstermiştir diye umalım.
DEPREM KARDEŞLİĞİ DERS GİBİ
Depremden sonra bölgede kardeşlik havası doğdu...
Bu tablonun yabancısı değiliz. Depemin ilk gününden itibaren başlayan yardım kampanyaları, arama kurtarma çalışmları aslında Türklerle Kürtler arasında herşeye rağmen güçlü bir bağ olduğunu göstermiştir. İki halkın birbirinde ayrılması mümkün değildir. Medyadan izlediğimiz kadarıyla deprem bölgesinde Türkiye'nin her yerinden sağlık ekipleri, arama kurtarma ekipleri, yardım ulaştırmaya çalışan insanlar var. Bu aslında ders olması gereken tablodur. Bu tablodan sadece barış çıkabilir, çatışma değil.
Ama depreme rağmen bir taraftan PKK'nın saldırıları diğer taraftan TSK'nın operasyonları sürüyor...
TSK'nın operasyonlar Çukurca saldırısı sonrası başladı ve belli bir süreklilik içinde devam ediyor. Edindiğim izlenim belli bir hedefe ulaşıncaya kadar devem edecekler. Ancak ben bu aşamda doğal afet depremin bir fırsat olabileceğini umut etmiştim. Ancak olmadı saldırılar devam etti.
GÜÇ GÖSTERİSİ YANLIŞ
Osmaniye ve Bingöl saldırıları oldu, neden?
Örgütün eylemliliğine paralel olarak, operasyonların sürdürülmesi ve KCK tutuklamalarının kapsamının genişletilerek devam ettirilmekte oluşu, korkarım görmek istemeyeceğimiz sonuçları ortaya çıkarabilecektir. Sosyal afet deprem sürecinde, halkımızın verdiği, dayanışma ve birliktelik mesajlarının, hesapsızca harcanarak, güç gösterilerinin ortaya çıkarılması, ortak akıl ve insani boyutlar çerçevesinde değerlendirilebilecek bir gerçeklik değildir.
Çukurca'da neden bu kadar can kaybı oldu?
Bence burada, genel olarak güvenlik ve istihbarat zafiyetinden söz edebiliriz. Günümüzde sorumluluk, sadece askerde değil, siyasetin tayin edici ve şekillendirici rolünün göz ardı edilmemesi gerekir. Artık hükümetle, devlet ve asker arasında bir ayrım yapmak zordur. Bu aşamadan sonrada da olabilecek saldırılara karşı, devletin topyekûn tedbirlerinin, sorunu çözümleyici politikalarla uyumluluğu öncelikle önem kazanmıştır.
Peki eksik yapılan ne, neden çözüm sürecinde yol alınamıyor?
Bütüncül bakmayı hala öğrenemedik. Fırat'ın Doğusu'ndaki sosyal yapıyı, tarihsel birikiminin getirdiği sonuçları, onların ortaya çıkardığı psikolojik durumu, yaşanmışlıkları, hikâyeleri anlamıyoruz. Empati kuramıyoruz. Bunu yapmadan alınan tedbirler hiçbir şekilde tedavi edici olamıyor.
SİYASET ÜSTÜ BAKIŞ ŞART
Anlamanın yolu ne?
Anlamanın yolu meseleye tüm boyutları içerisinde gerçekleri ile bakabilmek. Ülkenin objektif ve subjektif şartlarını doğru tahlil etmek ve bu tahlil neticesinde tedavinin gerçek ilacını ortaya koyabilmek. Bunu yapacak olan, sorumlu olan siyasi iktidardır. Onun arkasında parlamento ve içerisindeki siyasi partiler sorumlu. Ancak bugüne kadar AK Parti'nin iyi niyetine rağmen olumlu bir sonuç ortaya çıkmadı. Çünkü bu kadar geniş boyutlu olan ve tarihsel birikime sahip olan bir sorunun, tek bir partinin niyeti ve çabası ile çözülmesi, çeşitli güçlükleri ortaya çıkarıyor. Gelişmeler bu tespitimizi açıklıkla gösterebilmektedir.
Neden çözülemiyor?
Şunun kabul edilmesi gerekiyor. Kürt sorunun çözülmesi, siyasi iktidar hesabı ile oy kaygısı ile ele alınacak bir konu değil. Siyaset üstü bakılması gereken bir konu. Yani sadece AK Parti'nin değil, CHP'nin, MHP'nin ve BDP'nin de bu sorunun çözülmesinde ortaklaşması ve siyasetüstü bir bakış geliştirmesi lazım. Ancak bu sürecin başlatılmasında, siyasi iktidarın öncü ve tayin edici rolü önemi haizdir.
Yeni anayasa için kurulan "uzlaşma komisyonu" gibi bir komisyon mu kurulmalı?
Neden olmasın. Çünkü 30 yıllık bir şiddet tarihi ve onca yaşanmışlık var. Bu sorunun çözülmesi siyasi iktidar hesabı ile olmaz, bazı ortak uzlaşma noktaları üzerinden, çözüm şartlarını olgunlaştırabilmemiz gerekiyor. Bakın deprem ortaya çıkardı, sorun sadece çatışmaların sona ermesi meselesi değil, konuşamadığımız onca konu var ki, Kürt sorunun üzerini örttüğü. Bence çok geç olmadan, siyasi hesap yapmadan, saray kavgalarını sonlandırarak, yanlış ön yargılarımızdan arınarak, sorunlarımızı çözümleyici siyasetler üretebileceğimizi, geliştirebileceğimizi görebilmeliyiz.
Bu alanda AK Parti yalnız görünüyor...
Öyle. Bence deprem aslında bir milat olabilir. Çünkü çözümsüzlük, Türkiye'nin, Türklerin ve Kürtlerin zararına. Tabi BDP'yi unutmayalım. Onun da, çok önemli ve öncelikli, siyasi bir aktör olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu durum, BDP'nin çözüm konusunda inisiyatif alması kadar, diğer partilerin de BDP'yle işbirliğini zorunlu kılıyor. Evet, bu alanda AK Parti yalnız görünüyor ama benim bazı şüphelerim de yok değil. Yani AK Parti bu kadar büyük risk aldığı halde eğer somut adımlar atamıyorsa, ortada bazı sorunlar var demektir.
'ÇÖZÜM KOMİSYONU' KURULSUN
Neler olabilir?
AK Parti içindeki milliyetçi hasiyetlere sahip kodro olabilir. İç politikada vizyon eksikliği olabilir, iç politikada alışageldiğimiz iktidar mücadelelerinin dar çerçeveli alışkanlıkları olabilir. Ama asıl sorunun, reel siyasi yapıların tümünün, soruna siyaset üstü bakamayışları olduğunu düşünüyorum. Bir dil değişimini, ortak demokratik dil ihtiyacını, empati kurulabilmesinin zorunluluğunu, çözüme odaklanma gibi şartların yaratılabilmesinin aciliyetini gösteriyor ki, tüm bunlar ve benzer ihtiyaçlarımız için, yetersizliklerimiz, açıklıkla görülebiliyor.
Terör'ün bitmesi için öncelik ne olmalı?
Terör ve PKK bir sonuç. Öncelik bu PKK'yı yaratan demokrasi eksiliklerinin giderilmesi. Siz bu yolda adım atarsanız PKK'nın zemini zayıflar. Elbette devlet, meşru ve hukuki yapıya sahip olmayan PKK ve terörle mücadele edecek. O ayrı, ama Kürt sorunun çözülmesinin öncelikli yolu demokrasinin evrensel standartlara yükseltilmesi mücadelesi ile başlatılmalı ve şekillendirilmelidir. Çünkü şu anda, Türkiye'nin esas meselesi; hala demokratik olgunluk ve siyasetin bu aşamaya, niteliklere getirilememesiyle olan bağlantısı, öncelikle önem kazanmaktadır. Türkiye demokratik standartlarını yükselttikçe, başta Kürt sorunu olmak üzere bir çok sorun kendiğinden çözüm yoluna girecektir.
Yeni anayasa bunun için bir fırsat mı?
Fırsat ama demokratikleşme tek başına anayasadan geçmiyor. Yeni anayasa, yeni Türkiye için bir zorunluluk. Ama anayasaya da her şeyi çözecek sihirli bir formül olarak da bakmak sakıncalı. Bence bu aşamada Kürt sorununun demokrasi içinde çözülmesi için anayasadan önce, anayasa yapımı çalışmalarına paralel olarak, atılması gereken adımlar var.
Nedir?
Mesela 12 Haziran'da seçilmiş milletvekillerinin Meclis'e dönmelerini sağlamak, uzun tutukluluk süreleri ile ilgili düzenlemeler yapmak, TMK'da, TCK'da bazı değişiklikler. İnsanlar sadece bir afiş astıkları için, bir anlamda düşüncelerini ifade ettikleri için 18-19 ay tutuklu kalıyorlarsa burada bir sorun var demektir. Bence Meclis'te anayasa sürecinden bağımsız olarak bir demokratikleşme adımı atılabilir.
ERDOĞAN TÜRKİYE İÇİN ŞANS
Çözüm için hala Erdoğan bir umut mu?
Erdoğan hala çözüm için en büyük umut. Demokratik açılımla başlayan sürecin başındaki kişi Erdoğan Siyaseten risk almış ama kaybetmemiş. Bence Erdoğan hala en büyük şansı Türkiye'nin. Türkiye'nin son yılda kattettiği dönüşümde en büyük paylardan birisi Erdoğan'a ait. Ben Erdoğan'ın Kürt sorunun çözümünde de son büyük bir adım atabileceğine inanıyorum.
KCK ovada PKK vesayetidir kabul edilemez
KCK davasına nasıl bakıyorsunuz?
Hukuki çerçeve içinde meseleye baktığımız zaman KCK, PKK'nın legal görünümlü bir örgütlenmesidir. Bunu kendileri de açıkça ifade ediyorlar. Ve KCK'nın Kandil'le irtibatlı olduğunu, talimatları oradan aldığını biliyoruz. Bu açıdan hukuki kriterler içerisinde konuya yaklaştığımızda böylesi bir yapılanmanın olmaması gerekir. Ama konunun barış şartlarının yaratılması gayretleri içerisinde değerlendirdiği zaman bu operasyonlar toplumsal psikolojiyi olumsuz etkileyen bir durumu ifade ediyor. KCK ovada PKK vesayeti demektir. Bu kabul edilemez. Böylesine bir durumun ortadan kaldırılması gerekir. Ama burada başka bir algı var.
Nedir o?
PKK'da ve PKK'ya yakın kitlede, KCK operasyonları kendilerinin, fiziki olarak tasfiye sürecinin bir parçası olarak okunuyor. Operasyonların yapıldığı tarihler, yapılış şekilleri bu algıyı güçlendiriyor. Yani PKK'ya sınır ötesinde yapılan operasyonlar ve açılım süreci de dahil olmak üzere, kendilerince tasfiye politikası olarak okunuyor. Bu yüzden KCK davasına ve tutuklamalara sert tepki veriyorlar. Onlar açısından bu bir tasfiye süreci. Ama şunu kabul etmeleri gerekiyor ki, çözüm sürecinin işlemesi de, PKK'nın sona ermesi sisteme, topluma entegrasyonu demek.. PKK'nın değişik görüntüler altında, vesayetini devam ettirme modundan çıkarak, demokratik açılımı başlatabilmesi gerekir.
Kürtçe eğitim Türkiye'yi güçlendirir
En acil adım?
Kürtçe eğitime bir formül bulunması. Bu sadece BDP'li seçmenlerin değil AK Parti'li,Kürt kimlikli seçmenlerin de talebi. Türkçe'nin resmi dil oluşuna kimsenin itirazı yok. Sadece ihtiyaç duyulan bölgelerde resmi dil Türkçe'nin yanında, Kürtçe'nin de eğitim dili olarak kabul edilip edilmemesi meselesi tartışılıyor ki bence bir formül bulunabilir. İkincisi yerel yönetimlerin güçlendirilmesi. Ki bu konuda Türkiye'nin taraf olduğu uluslararsı anlaşmalar var. Onun gereği yapılmalı. Tabi süreç içinde de anyasa ve yasalardaki ayrımcı ifadelerin temzilenmesi gerekiyor.
Müzakereler yeniden başlayabilir mi?
Hükümetin bu konuda açıklamları var; eylemler durusa müzakerler yeniden başlayabilir diye. Ama unutmamak lazım bu müzakereler tek başına çözüm olmaz. Bu tip görüşmeler, karşılıklı taleplerin tespit edilmesi, güven ortamının sağlanması ve diyalog ortamının gerçekleştirilebilmesi şartlarını yaratabilir. Başarılı müzakereler, ancak kapsamlı çözüme odaklanan politikalara dayandırılabilmesi durumunda, somut neticelere ulaşabilirler. Önemli olan, demokratikleşme sürecinin somut adımlarla devam ettirilebilmesidir. Türkiye'de demokratikleşmenin devam etmesi, PKK'yı da bir yol ayrımına getirecektir o zaman. Şiddet mi, demokratik çözüm mü? Toplumun bu ayrışmayı açıklıkla görebileceği şartları yaratmak durumundayız.
Deprem bile teröre engel olmadı...
PKK'nın görmesi gerekiyor ki; bu süreçteki her ölüm geride bırakılan 30 yıldan daha acı travmalar ve daha derin toplumsal acı ve ayrışma tohumlarının serpilmesine yol açacaktır. Bu süreç ülkeyi gerçekten zihinsel ayrışmaya dönüştürebilir. Zaten zedelenmiş güven ortamını daha da olumsuz hale getirebilir. Ve böylesine bir tırmanış şu anda olmayan toplumsal çatışmayı dahi karşımıza çıkarabilir. Yani çok önemli bir süreçteyiz. Bunun için Türkiye siyasetinin her aktörü, çok önemli,tarihi sorumluluk ve görevi omuzlarında taşımaktadır.
Çözüm her koşulda demokrasinin güçlendirilmesinde
Açılım sürecindeyiz, seçimi yeni yaptık, yeni anayasa için adım attık. Bütün bunlar ortadayken PKK'nın 14 Temmuz'dan sonra şiddeti tırmandırması, Çukurca baskını; bu şiddeti meşru kılan bir ortam var mı şu anda?
Hiçbir koşul PKK şiddetini ne meşru ne de haklı kılar. Bugün PKK da şiddetinin meşru olduğunu ifade edecek hiçbir sebep bulamaz. Türkiye büyük bir değişim ve demokratik açılım süreci içerisinde. Bunu PKK'nın da görmesi gerekiyor. Ancak devletin de yıllar sonra Kürt realitesini kabul ettiği gibi bugün kabul etmekte zorlandığı bir PKK realitesi var. Devlet güvenlik konseptini PKK'nın yokluğu üzerine kurarsa hata eder.
HER ŞEYE RAĞMEN DEMOKRASİ
Ne demek bu?
Yani PKK'nın ortaya çıkış nedenlerini yeterince iyi okuyayamama. Bugün yapılması gereken demokratik standartları yükseltecek demokratik adımlar atmak. Bu yapılırsa Kürt sorunu çözülebilir ve PKK'nın var olduğu zemin daralır. Kürt meselesi Türkiye'nin demokrasi yetersizliğinin çözemediği bir meseledir, PKK da sonuçtur. O yüzden demokratikleşmeye PKK'ya endeksli olmadan Türkiye için devam etmek gerekiyor. PKK'ya karşı, tabii ki teröre karşı güvenlik tedbirlerinin etkinliği artırılarak uygulanacaktır, ancak araç olarak kullanılan güvenlik tedbirlerinin, çözüme odaklanan demokratik adımlarla çelişkili şekilde pratiğe geçirilmemesi gerekir.
Bunun yolu...
Bunun yolu, süreklilik içerisinde, güven artırıcı önlemlerin hayata geçirilmesi ve muhalefetle de olabilecek en geniş diyalogu kurarak, birlikte adım atılması meselesi. Böylesi bir sorun la karşı karşıyayız.
Öcalan'a düşen ne var bu aşamada?
Bence kendisi hala PKK'nın silah bırakması konusunda en önemli aktördür. Mahkeme sürecinde bir özeleştiri yapmıştır. Şimdi Abdullah Öcalan onu bir adım daha ileriye götürerek örgütün silah bırakmasına, Türkiye içindeki silahlı unsurların ülke dışına çıkarılması ve silahların ebediyen susturulması konusunda sorumluluk almalıdır. Bütünlüklü bir çözüm politikasının uygulamaya geçirilebilmesi durumunda, bu sonucun alınması ihtimali çok yüksektir.
PKK ATEŞKES KARARI ALMALI
Öcalan'ın çağrısı etkili olur mu?
Kesinlikle etkili olacaktır ve bunu yapmalı da. Onun bu yöndeki çağrısı örgüt içinde de barıştan yana olanlarla olmayanlar arasında ayrımı da ortaya koyacaktır ki, buna da ihtiyaç vardır. İşte o zaman barışı istemeyenler terör örgütü olarak varlıklarını sürdürmek isteyenlerdir. O zaman onlarla güvenlik kuvvetleri mücadele edecektir. PKK bugün şartsız ve süresiz olarak ateşkes kararı almalı, saldırılarına son vermelidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018