Murat BELGE
Fransa’daki olaylardan sonra, “Cumartesi yazısı”nı yazmak üzere masa başına oturduğumuzda, “Ne yazsam?” diye düşünecek bir durum olmuyor. Konu belli olmasına belli, ama bu “konu” kaçıncı sefer gündemde, kaçıncı sefer gene böyle karşımızda duruyor? Değişen bir şey var mı? Söylenecek yeni, daha önce söylenmemiş bir söz var mı? Aklıma hiç de öyle taze düşünceler, yorumlar akın etmiyor. Öyleyse, belki genel konu belli ama, “ne yazsam?” kısmı da halen geçerli.
Bu olaylar sık sık olur, olduktan sonra, taraflar uzun zamandan beri ezberlenmiş rollerini okumaya başlarlar. Örneğin Marine Le Pen’i düşünün. Hebdo olayı sonrasında ve dolayısıyla, daha önce söylemediği bir şey söyleyecek mi, buna imkân var mı? Tam tersine, “İşte, yıllardır bunu söylüyoruz. Bakın ne kadar haklıyız,” mealinde demeçler verecektir.
Ama ben daha çok bu taraf üstünde durmak istiyorum. Bir kesim de var ki, bu olaydan sonra, “İşlenen cinayetin İslâm’la bir ilgisi olamaz. İslâm bu değildir” diyecek, diyor. Çünkü zaten bütün bu olaylar olduğunda, bu kesim de bu sözü söyledi.
Öyle midir, değil midir, bu tartışmaya karışmak benim işim değil. Çünkü zaten öyle bir tartışmanın bir çıkışı olmadığını biliyorum. Öyle olduğuna inanan Müslümanlar var; öyle olmaması gerektiğine inanan Müslümanlar da var. Bu bir olgu. Bu tartışılabilir, bunun üstüne politika da kurulabilir.
Peki, böyle şeylerin İslâm’la bir ilgisi olamaz ve İslâm bu değildir, iyi de bu olayların hepsini yapanlar Müslüman, yaptıklarını da İslâm için yapıyorlar. Hal böyle olunca, “İslâm bu değildir” demek ne anlama geliyor, neye yarıyor? “Bu yapılanı ben onaylamadım,” demek dışında kimseye bir şey anlattığı var mı?
Şöyle durumlar: bir cinayetten sonra, diyelim ki yazı yazıyorum ve “cihadî” Müslümanlar’ı suçluyorum (herhangi biri bunu yapıyor). Hemen bir İslâmcı yazar çıkıyor, “cihad”ın bu anlama gelmediğini tartışmaya başlıyor. Tartışmaya başlayınca konu “tartışma”ların şaşmaz kaderi içinde uzadıkça uzuyor ve bir sonuç üretmiyor. Sorun zaten benim ya da bunu kim yazdıysa onun “cihad” üstüne “yanlış” bilgilerinin düzeltilmesi değil. Eylemi yapan da ben değilim. Bana öğreteceğine, o eylemi yapana öğret “cihad”ın ne olduğunu. Ama kimsenin böyle bir şey yaptığı yok.
“Böyle eylemlerin İslâm’la ilgisi yoktur, olamaz” pozisyonu orada duruyor, bunca olay arasında, o da âşina bir pozisyon. “Dolmuş durağı” gibi bildik bir yer. Ama onun iki adım ötesinde de, “İslâm’a karşı provokasyon” pozisyonu duruyor. Birinci pozisyona yerleşip konuşanların birçoğu az sonra bu ikinci pozisyona geçip üç beş cümle de oradan söylüyorlar. Bu aslında birinci pozisyonda söyleneni zayıflatıyor. Çünkü, bunu söylemekle, “Müslüman’ı kızdırırsan o da böyle yapar,” demiş oluyorsun. “Yapar”sa, o halde bu eylemler İslâm’a o kadar da aykırı değil!
Güçlü ideolojilerde, onlar birbirlerinden ne kadar farklı olsalar da, böyle benzeşen durumlar olabilir. Örneğin yıllar önce sosyalizmi tartışırken, birisi falan yerde şöyle yapıldığını, bu tür işler olduğunu söylese, biri de –örneğin ben– “Ama ‘komünizm’ o demek değil; o dediğin Stalinizm’in sonucu,” derdim. Muhtemelen doğru. Ama benim “komünizm” dediğim o şey benim kafamın içindeydi, dünyada görünmemişti. Dünyada görünen ise Stalinizm dediğimiz nesneydi. Şu halde, önce gidip komünizmi o hale getiren etkenler neyse, onlarla mücadele etmem gerekiyordu.
“İslâm bu değil”, “İslâm’da terörizm olmaz” edebiyatını benimseyen ve yeniden üretenlere önerim bu. Böyle bir “İslâm politikası”ndan ciddi bir şekilde tedirgin olan çok sayıda insan olduğunu tahmin ediyorum: bu işin nihaî sorumlusu sizlersiniz.
Yukarıdaki “komünizm” örneğine döneyim. Beğenmediğim Stalinizm karşısında ne yapmalıyım, ne yapmalıydım? Samuelson’a ya da Schumpeter’a gidip “Yahu, bizim bu sosyalizm iyi gitmiyor. Şuna bir çare bulsanıza” mı demeliydim? Reagan’a “gerçek sosyalizm”in bu olmadığını anlatmaya mı çalışmalıydım? Yoksa bildiğim, gücendiğim sosyalistlerle bir araya gelip “Bu böyle yürümez. Yürütmekte inat ederseniz batırırsınız” kampanyası mı açmalıydım?
Ben o zaman ikincisini yapmıştım. Pek dinleyen olmadı. Battı.
Ama her seferinde aynı şey olacak diye bir kural yok.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025