Murat BELGE
Dünyada proletaryanın geleceği kuracak, bunun imkânlarına sahip sınıf görünümü vermediğini söylerken, bundan böyle sosyalizminin işçi sınıfıyla selâmı sabahı kesmesini salık vermiyorum. İşçi sınıfının kendisi ile genel sosyalist ideoloji arasındaki tarihî bağ bugün de varolmaya devam ediyor. Ama bu ilişkinin nasıl bir ilişki olduğunu yeniden düşünmeliyiz. Bu dizinin başında, “antagonizm” üstüne söylediklerimle de biraraya getirerek, zaten “geleceği kuracak sınıf” gibi, bu özlemi tek bir öznenin malı olarak görmenin yanlışlığını savunuyorum. En eski tarihte, en net biçimde Gramsci’nin gördüğü ve “blok” kavramıyla anlattığı mücadele yöntemi, bana bugün için de geçerli görünüyor.
Bu bakışla bakıldığında, “tarihî bir zorunluluk” olarak bir “devrim” yok. “Devrim”den anladığımız da (bu konuda henüz bir şey yazmadım yenilerde) ellerine tüfek, tabanca geçirmiş işçi ve yoksulların sokaklara barikat kurarak “siyasî iktidar”ı ele geçirmesi olmamalı. “Siyasî iktidar” her türlü el değiştirebilir, ama hiçbir devrim de olmaz. Devrim, son analizde, maddî hayatın üretimi ve yeniden üretiminde gerçekleşecek olan dönüşümdür ve tabii her türlü “dönüşüm” de değildir.
Bu mantıktan devamla, sosyalizm ya da komünizm de, üretim araçlarının mülkiyetinin devletin eline geçmesi demek değildir. Hep birlikte bildiğimiz gibi, dünyanın hatırı sayılır bir bölümünde bu oldu ama komünizm filan olmadı. Sadece, bütünüyle bakıldığında kapitalizmden de beter bir şey oldu.
Bütün bunların, bu mücadelenin ve bu dönüşümün bir “özne”si olacaksa, karma bir özne olacak bu. İşçisi, aydını birlikte; içine doğulan sınıfa aidiyetten önce dünyaya, hayata bakış biçimine göre kurulacak örgütlenmeler içinde oluşacak ve sosyalist toplumda oluşmasını istediğimiz ve beklediğimiz “paylaşma” kültürü ve ahlâkı önce bu örgütlenme içinde tomurcuklarını vermeye başlayacak.
Verilecek mücadelenin de şimdiye kadar hep vurgulayageldiğimiz “sınıf” bakışından çok daha geniş bir alana yayılması gerekiyor. Bu geniş alanda zaten bir süreden beri çalışan, mücadele edenleri “massetmek” gibi bir hedef olmamalı, görmezden gelmek de çok yanlış. Örneğin “ekoloji” gibi bir alanı kastediyorum. Bu alanın (onun gibi feminizmin, federalizm vb.) bütün sorunları sosyalizmin de sorunları olmalı. Sosyalizmin bu sorunlar karşısında düşünerek ürettiği çözüm önerileri olmalı ve bu genel mücadelenin eriştiği olgunluk aşamalarına göre, “öneri” olmaktan çıkıp “uygulama” aşamasına geçenleri de bulunmalı. Bütün bunları yapmak için sosyalizmin “iktidar” olması da gerekmiyor. Gerçekçi “feasible” önerilerin ardında kitle desteği yaratarak, muhalefette yapabilecekler de vardır.
Sosyalizmin bütün kollarında “üretim” kavramı ağır basar; “sanayileşme” önemlidir. Marx sık sık insanın doğayla “mücadele”sinden söz etmiştir. Bugün bu ilişkiye bu gözle, böyle kavramlarla bakamayız. Bırakın Doğa’yı, rakibimiz, mücadele halinde olduğumuz “siyasî hasım” hakkında da, “yok edilecek düşman” mantığıyla düşünme alışkanlığından vazgeçmemiz gerekiyor –“proletarya diktatörlüğü kavramı ve pratiğinden türemiş bütün o saçmalıklarla birlikte. Uzun vadeli hedefimiz “dünya barışı” ise oraya varmamızın yöntemi savaş olamaz. Bu militarist patentli ideolojiyi zihnimizden –bütün kırıntılarıyla– silmeliyiz.
Sosyalizm için mücadele, demokrasi için mücadeleden ayrılamaz. Engels’in Hıristiyanlığın yayılmasıyla sosyalizmin dünyayı kazanması arasında kurduğu paralellik benim için geçerliliğini hâlâ koruyor. Bu, ayrıca, Ho Şi Minh’in tesbitine de aykırı değil.
Bu konulara herhalde sık sık döneceğiz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025