Murat BELGE
Adam televizyona çıkmış, öldürmeye hangi semtlerden başlamanın doğru olacağını anlatıyor. Cihangir, Nişantaşı, Etiler’den başlamalıymış. Ne var ki, henüz bu işi yapmanın zamanı henüz gelmemiş. Yoksa, gelmiş olsa, söylermiş.
Birinci çoğul şahıs konuşuyor. İktidara iftira etmişler, Afrin’de siviller öldürülüyor, demişler. Buna kızmış, yani “biz” zamirini ve fiilde çoğul ekini kullanarak konuştuğuna göre kendisini bu iftiraya uğrayan iktidarla aynı küme içinde görüyor, “Biz buna gerek görürsek, oradan değil, şuradan başlarız” diyor.
Ama onun bu yakınlığı kurduğu cepheden hiç değilse bazı kişiler yakınlıktan, bu samimiyetten hoşlanmamış gibi görünüyorlar. Bu arkadaşın kendilerini, onların düşüncelerini temsil etmediğini söylüyorlar. Adamın ifadesi alınmış falan filan.
Şimdi, bu sözleri söyleyebilen bir adamın varlığını yadırgamak, çok anlamlı değil. Toplumlar inanılmaz derecede karmaşık ve heterojen varlıklar. Her türlü eksantrik, her türlü radikal (böyle “cinaî” denecek derecelere de varan), her türlü fantastik düşüncenin bir savunucusu çıkar. Türkiye’de siyaset her zaman anormal bir sertlik içerdiği için, bu adamın her nasılsa ortaya çıkmış, benzersiz bir kişi olduğunu da düşünmemeli, sanmamalıyız. Şimdi onu kendi cephesinden eleştirenlerin birçoğu da aynı düşünceleri paylaşmakta, ama bunları açık açık söyleme zamanının gelmediğini düşünmektedir. Ayrıca, onların karşısındaki cephede yer alanların arasında aklı tamamen aynı paradigmalar içinde çalışanların da sayısı hiç az değildir.
Yani, diyeceğim, öldürme işine hangi semtten başlanacağını düşünmüş ve kendince doğru sıralamasını yapmış olan kişiyi, kişileri AKP iktidarı yaratmadı, ama onlara yaslandı, onların güvenini ve desteğini –ve oyunu- kazandı.
Onları yaratmadı ama onların “halisane” duygularını kamuflaj ihtiyacı duymadan dile getirebildikleri ortamı yarattı.
Toplumlar böyledir. Her zaman, her türlü insanı barındırırlar; ama bu insanların hepsi her an yüksek sesle konuşmaz. Siyasetle hiçbir ilgisi olmayan bir örnek vereyim: Bir zaman gelir, musikide tiz sesler revaçta olur; bir zaman sonra bakarsınız moda değişir, pes sesler aranmaya başlar. Dolayısıyla bunlardan hangisi rağbet görüyorsa, o tür sesi olanlar daha çabuk tanınır, sevilir, ün kazanır v.b. Öbür türlü sesi olanlar da gene vardır, her zaman vardır ama onların sesi aynı şekilde duyulmaz, uzun boylu aranmaz.
Bu ülkede, yukarıda geçerken söylediğim gibi, siyaset hiçbir zaman “ılımlı” olmadı. Gerilimsiz yürümedi. Ama şimdiye kadar, “Öldürmeye filan semtten başlarız” diye konuşan da olmamıştı. AKP iktidarının toplumda ne gibi “yetenek”leri kendi çekimi içine aldığını çok iyi sergileyen bir gösterge bu. Birkaç yıldır her gün birilerine öfke ve nefretle bağıran bir “reis” figürü görüyoruz. Onu gördüğümüz gibi, çevresini sarmış, hayatta başarılı olmanın onun yaptığı gibi yapmaktan geçtiği dersini almış bir kalabalık da eksik değil.
Türkiye’nin bu dönemi (2014’ten bu yana özellikle) insanların duysalar da dile vurmaktan çekindikleri duygu ve düşüncelerini övünmek ve kendi cephelerinde prim toplamak için açıkladıkları dönem oldu.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025