Nabi YAĞCI-Taraf Yazıları
Soğuk Savaş’ın bitimi ve Berlin Duvarı'nın yıkılışından sonra dünyada olduğu gibi bizde de sol teorik ve pratik derin bir krize girmişti. Aslında bu krizin kökleri çok daha gerilere gider ama şimdi oralara girmeyeyim.
Halil Berktay dostum arada bir Marx'tan söz etmeme takılmış. Gazete yazılarımda Marksizm gibi kapsamlı anlatım gerektiren konulara ve tartışmalara girmem pek, çünkü konunun hakkı verilemez. Başka yerlerde yazıyorum, konuşuyorum. Onları okumuş olsaydı, anlıyorum ki, görüşlerime yine katılmayacaktı fakat en azından arada bir Marx'tan söz etmemin damarımın kabarmasıyla, yani inatla hiçbir ilgisinin olmadığını anlayabilirdi.
Sol görüş diğerlerinden, yalnızca değiştirmek için değil dünyayı anlamak için de teorik düşünceye verdiği önemle ayrılır. Yanlışları olmayan bir teori ise gerçek dışıdır, çünkü dışımızdaki gerçek tamamlanmış bir bütün değildir, değişerek, dönüşerek kendini sürekli açmakta. Bu nedenle dünyayı açıklama iddiasındaki her teorinin, her bilimsel tezin eksikli olması ve yanlışları da içinde barındırması kaçınılmazdır. Şaşmaz yanılmaz doğrular aramakla yanlış çıktı diye bir teorik yaklaşımı ve bir pratiği toptan kenara koymak da aynı anlama gelir bence.
Sol bir dergi dendiğinde bir şablon akla gelir hep; klasik lafla, meleklerin cinsiyetini tartışan, hayattan, somuttan kopuk, uzun, sonu gelmez yazılar, tiratlar, sözde tartışmalar… Geçen yazımda çıkışını duyurduğum Altüst Dergisi’ni elime almazdan önce doğrusu bu kaygı içimde vardı. Ama öyle olmadığını görerek rahatladım.
Altüst'ün amacı,
Ferhat Kentel ve Roni Margulies'in kaleminden şöyle açıklanmış :" Derginin amacı, ulusalcı/Kemalist/milliyetçi/İslamofobik olmayan solun memleketteki ve dünyadaki gelişmeler karşısında yaklaşımını tartışmak, oluşturmak, pekiştirmek."
"Son yıllarda Türkiye'de iyice derinleşen yarılmanın enternasyonalist/özgürlükçü/anti-militarist kanadına, "Yetmez ama Evet" kampanyasıyla belki de en netçe ortaya çıkan tabanın tümüne hitap eden, tümünü yansıtmaya çalışan ve tüm çeşitliliğini kapsayan bir dergiye ihtiyacımız var. "
"Bu dergi, o dergi olmayı amaçlıyor."
Bu amacı doğru buluyorum. Derginin içeriği de bu amacı yansıtıyor. Derginin kapağının ortasında "Arap Devrimleri" manşeti yer alıyor. "Arap isyanları yeni bir devrimler çağını müjdeliyor" denmiş. Manşet üstünde: "Krizin Faturasını Biz Ödemeyeceğiz/Kürtler İtaat Etmiyor/Büyük Felaket" başlıkları yer alırken altta: "Din Halkın Afyonu mu?/Solun Dini İslamî Hareketin Solu/Cinselliğin Metalaşması/İklim Adaleti İçin Mücadele/Yüzleşme Mekânları/Özgürlük Pratiği başlıkları yer alıyor. (Dergi 63 sayfa.)
Şöyle düşünüyorum;28 Şubat'ta askeri vesayetçilik tepe yaparken sol ise "ne şeriat ne darbe" diyerek dibe vurdu. Bu diplenme aynı zamanda ayrışma ve solun uyanışını da beraberinde getirdi. Devamında Ergenekon davaları konusunda takınılan tutumlar demokrat çevrelerde olduğu gibi solda da ayrışmayı derinleştirdi ve netleştirdi. Ve nihayet bu ayrışma kuvveden fiile yükseldi, "Yetmez ama evet" kampanyası ile artık yalnız sol'dan değil, yalnız demokrat çevrelerden değil demokrat ve sol hareketten söz eder olduk.
Demir tavında dövülmeli.
Solun zamanının gelmesi elbette yalnızca sola bağlı değil, zamanın da solu çağırması gerek. Bu bir momentumdur yakalayabilmek çok önemli. Bu açıdan Altüst Dergisi kanımca tam zamanında çıktı.
Durup dururken yeni anayasa tartışmıyoruz, Türkiye radikal demokrasi ihtiyacı içinde. On yıldır süren demokratik reformların vardığı nokta bu kanımca. Seçim sonrasında bu ihtiyaç ve onun somut ifadesi olan yeni anayasa siyasi gündemi belirleyecektir. Belirlemelidir de. Ama anayasaya her sorunumuzu çözecek sihirli bir değnek de değil, gördüğüm kadarıyla biraz öyle bakılıyor. Yeni anayasa sivil demokrasi için vereceğimiz mücadelenin sonucunu, bu mücadelenin yaratacağı hegemonya değişimini ifade edecek.
12 Eylül dikta anayasasının başlangıç ve değiştirilemez denilen maddeleri üstüne kıyamet koparılmasının nedeni de bu. Halk oylamasıyla askersel-bürokratik vesayet rejiminin kalbine dokunuldu ama "yasak hemşerim"e dokunmadan hegemonya değişimi tamamlanmış olmayacaktır.
Gelişmenin gelip dayandığı bu noktada ne AKP ne de CHP demokratik cumhuriyet anlamına gelen bu köklü siyasi rejim değişikliğine gönüllü olacaktır. CHP yeni şeyler söylemeye başlamışsa da bunlar CHP'nin Türkiye'yi değiştirecek bir dinamiğe sahip olduğu anlamına gelmiyor. AKP ise kendisinin de belirleyici katkısı olduğu yükselen demokratik değişim çıtasının gerisinde durakladı ama değişim potansiyelini hâlâ içinde taşımakta.
İşte bu noktada sürece ivme verecek yani bardağı taşıracak son damla etkisi yaratacak olan demokratik-sol muhalefete ihtiyaç çok açık.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Üzgünüm
7.05.2012 - Gerçek muhalefetin ayak sesleri
3.05.2012 - Hasan Tahsin gerçekte kimdi
30.04.2012 - Sıcağı sıcağına...
28.04.2012 - Tarihe doğru uzun yürüyüş
26.04.2012 - Umudun gücü...
23.04.2012 - Dürüstlük üstüne
21.04.2012 - Ölüm sınırına gelindi
19.04.2012 - ‘Silahsız kuvvetler darbesi’
16.04.2012 - Bir dokun bin ah işit...
14.04.2012
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları










































































Murat
Siradaki oyalayici kim onu soyleyin bakalim. Bu adamdan memlekete bir hayir gelmedi hic ama siz yeni yeni oyunbozanlik etmeye basladiniz. Basbabakanla beraber kendisini bugunlere getiren herkesin, basta taraf vb.i yetmez ama evtciler olmak uzere, bir an once siyaset, gazetecilik gibi alanlardan cekildigini gormek kismet olacak mi?
ab
basarilar