Nabi YAĞCI-Taraf Yazıları
Yenme hedefi çözümsüzlüktür. Böyle bir hedef yok! Türk devleti Kandil’i ele geçirse Kürt özgürlük hareketi bitecek mi? PKK’yi bitirseniz de bitmez. Böyle düşünenler tarihten nasip almamış olanlardır. Kürt hareketinin tarihine bakın, dün bilinmiyordu bu tarih ama bugün biliniyor. Kaç kez yok ettik denmiştir ve kaç kez isyan yeniden parlamıştır. Bu kaçıncı isyan? Bu durumda devlet ne yapar? İsyancıları tenkil eder. Şimdi de öyle oluyor. Tenkil yine tenkil...
Tarih, bilmem kaçıncı kez tekerrür ediyor.
PKK açısından da yenme hedefi çözümsüzlüktür. PKK silahlı mücadeleyi sürdürdüğü durumda karşısında yenmeye odaklanmış devletin silahlı gücünü bulacaktır, çözüm arayanları değil. Ne yapacaksınız? Ankara işgal mi edilecek?
Büyük kentlerde sivillere yönelik terör eylemlerine bel bağlansa ne olur? Sivil halk acı duyar ama devlet acı duymaz. Aldırmaz. Bu eylemler sonucu AKP iktidarı devrilse ne olur? Yerine gelecek ve Kürt sorununu çözebilecek bir başka alternatif görebiliyor musunuz? Tersi olacaktır. Demokrasiyle birlikte Kürtler lehine varolan kazanımlar da yok olacaktır. Bu tabloda bir başka gerçek yok. Tek bir gerçek kalır geriye...
Ölene kadar savaş!
Da, nereye kadar ölüm?
Otuz yılda 40 bin ölüm... Yetmiyor mu?
İki gün içinde ölüm tarlasında açan Türk-Kürt; asker, PKK’li yeni gelincikler de yetmeyecek, daha fazla ölüm gelecek. Nereye kadar ama, nerede durulacak?
İki taraf için de stratejik hedeflerde hiçbir başarı şansı yoksa insanı piyon gören o lânet olası “taktiksel hesaplarla” bir sonuç alma ihtimali var mı? Buna “evet” diyemiyorum ne yazık ki.
Çukurca’da ölen askerler Türk tarafını ayağa kaldırdı, terörü lanet mitingleri yayılıyor. Fakat dikkat edilirse Güneydoğu’daki kentlerde yani AKP’nin Kürtlerden oy aldığı kentlerde Batı’ya göre sessizlik var. Bu sessizlik AKP’yi ciddi biçimde düşündürmeli, uyarıcı olmalı. Bu partiye oy vermiş olan Kürtlerin şiddet eylemleri karşısında Batı’daki tepkiyi vereceklerini düşünmek gerçekçi bir hesap değildir. Çünkü öldürülenler aynı halkın çocukları. Hatta kendi çocukları, yakınları, akrabaları... Ölenler arttıkça, acının dolaylı değil doğrudan vurduğu hane halkı sayısı da artacaktır. Böylece bugünkü sessizlik bozulacak yerini bu kez de Güneydoğu’dan askerî operasyonlara karşı yapılacak gösteriler alacaktır.
İki tarafta birbirine karşı sokağa dökülen halklar...
Bu tablonun üstüne anlam okuyan bir etiket yapıştırmam gerekli mi?
Gerekli! Çünkü basında soğukkanlı analizler yapanlar içinde dahi kendini savaş mantığına kaptıranlar artıyor. Ezcümle hepsinin paylaştığı ortak “taktiksel” hesap “PKK’yi bitirip, BDP ile anlaşmak” veya en kötü olasılıkla “PKK’yi yenilmiş olarak masaya oturtmak”. Bu hesaplar yeni değil. Az sayıdaki başkaları gibi ben de ta başından beri bu hesabın yanlış hesap olduğunu, hesabın Bağdat’tan döneceğini söyleyenlerdenim.
Bu nedenle yukarıdaki tablonun etiketini yapıştırmak zorundayız maalesef:
İç savaş...
İki halkın birbirine karşı ayağa kalktığı durumun adı, iç savaş ya da onun bir adım öncesidir. Bu uğursuz hesabın kaç kez denendiğini hepimiz bilmekteyiz. Hep kıyısından dönüldü. Şimdi bir kez daha deneniyor. Bu kez en ciddi olanıyla karşı karşıyayız. Zira bir kara harekâtı sürmekte ve ölümler artmakta. Her ölüm karşılıklı olarak ötekine karşı kin ve nefret tohumları ekiyor. Başka ne olabilir ki?
Türk-Kürt çatışmasına, yurttaş savaşına bir tarafta Kürt tarihinin “nihai zafere” giden devrimci silahlı halk savaşının kıvılcımı gözüyle bakacaklar olacak, öteki tarafta Türk devletinin Kürtlere karşı tarihteki nihaî zaferi.
İkisi de ham hayal...
Ham yani tarihten ve bugünden ders almadığı için de tehlikeli bir hayal.
Gerçek ise halkların büyüyen acıları ve küçülen Türkiye olacak.
İçerde ve dışarıda ekonomik ve siyasi çıkarlar nedeniyle kimler Türkiye’yi Türk’ü ile Kürt’ü ile; ekonomisiyle demokrasisiyle küçültmek istiyorsa bu taktiksel hesap onların hesabı olabilir. Ne Kürt özgürlük hareketinin ne de AK Parti iktidarının böyle bir hesabı olur. Öyleyse durulmalı. Savaş makineleri durdurulmalı.
Durmasını bilmek fazilettir.
Yaklaşan iç savaş tehlikesini görün ve durdurun bu tehlikeyi. Onun için de durun, durduğunuz yerde durun, daha fazla ölümler olmadan durun. Pirus zaferi istemiyorsanız durun...
Yaklaşan tehlikenin görülmesi, daha fazla büyümüş olan acılar belki de hızla masaya yönelme şansı getirebilir. Başlamış ama yarım kalmış müzakereler sonuca gidebilir.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Üzgünüm
7.05.2012 - Gerçek muhalefetin ayak sesleri
3.05.2012 - Hasan Tahsin gerçekte kimdi
30.04.2012 - Sıcağı sıcağına...
28.04.2012 - Tarihe doğru uzun yürüyüş
26.04.2012 - Umudun gücü...
23.04.2012 - Dürüstlük üstüne
21.04.2012 - Ölüm sınırına gelindi
19.04.2012 - ‘Silahsız kuvvetler darbesi’
16.04.2012 - Bir dokun bin ah işit...
14.04.2012
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
































İbrahim Çallı
Yıldıray Oğur, böyle bir arkadaşının olması normal değil mi? Bütün Hakkari PKK hayranı mı? Mesela sen "Türk" olarak AKP-Cemaat yandaşısın, çalıştığın gazete yazarı Roni Bey haklı olarak bunların düşmanı. Şimdi "aynı" gazetede öncelikli seni okuyan birisi "vayy bee memleket ne güzel olmuş" der, Roniyi okuyan birisi "bu ülkeyi acilen terk etmek lazım" der, emre uslu-baransu kıvamında bilgileri alıp boyunu aşan meseleler hakkında konuşmak senin gibi bir acemi yazarın ve "hoca"larının işi değil.
trksssl
ne sallamış ama!
baris seven
Bu mektubu Yildiray beyin bizzat yazmis olmasi aciga cikarsa hic sasmam! oyle ya ne kadar da fikirlerine uygun dizilmis sozler! Megerse PKK insan ticareti de yapiyormus. kendisine geleni ailesine para karsiliginda teslim ediyormus! cok komiksiniz!