Nabi YAĞCI
Sivas katliamını acıyla anıyoruz yine. Bu yarayı daha da kanatan şey iki gün önce Ergenekon’un yargı tarafından “yok” sayılması oldu, beraat ettiler.
Bu katliamı tekrar hatırlamak bana zor geliyor, bir yandan yanan canlar yüzünden, yitirdiklerimiz yüzünden, öte yandan ise bu katliam bir gerçeği çıplak biçimde ortaya koymuşken bu gerçeğe gözü kapayanların şimdi bu katliamı lanetliyor olmalarını görmek yüzünden. Kuşkusuz lanetlemeliler ama bu gözyaşları timsah gözyaşları oluyor.
Aziz Nesin ve birlikte o şenliğe gelenlerin sığınmak zorunda kaldığı Madımak Oteli’nin önünde toplanan önceden organize olduğu besbelli olan gözü dönmüş güruhun apaçık linç girişimleri, o insanları diri diri yakma girişimleri karşısında devlet güçlerinin ne yapmış olduklarına bakın.
Hükümet olayın gidişatından haberdardı, Sivas Valisi, Emniyet Müdürü zaten mahallinde izlemekteydi. Polis orada, İtfaiye orada, dahası bir bölük asker de oradaydı. Ama hiç biri bu güruhu durdurmak için en ufak müdahalede bulunmuyorlar. SEYREDİYORLAR. Yani devlet seyrediyor. Seyrediyorlar mı gerçekten? Böyle bir seyir olabilir mi? Hayır seyretmiyorlar…
İnsan haklarından, hukuktan falan söz etmeyeceğim, ayıp olur; İnsan hakları ve hukukun geçerli olmadığı bir başka gerçeklikten, bir başka dünyadan söz edeceğim. Devletin derininden.
Sivas katliamı derin devletin açığa düştüğü ender vakıalardan en tipik olanıdır. Ne var ki bu konunun üzerine gidilmemiştir.
Bir binada yangın çıksa İtfaiye teşkilâtı hiçbir mülki amirden izin alma gereği duymadan yangına müdahale eder, oysa Sivas’ta Madımak Oteli içinde insanlarla birlikte cayır cayır yanarken bir damla su bile sıkmadan orada öyle seyretmiştir. Polis oradadır ve seyircidir. Dahası son anda bir bölük asker gelmiştir ama hayret edilecek biçimde başlarındaki komutan askerleri orada bırakıp çekip gitmiştir, askerler de seyretmiştir.
Sonra güya soruşturma açılmış bu güruhun önde gelenleri, kışkırtıcı rolünde olanlardan bazıları tutuklanmıştır.
Suçlu kim?
Orada olan devlet güçlerine birileri dur demiş olmasalardı seyirci olurlar mıydı? Ben demiyorum ki orada olan bu güçler bu güruha dahildir, planın parçasıdır, hayır öyle bir şey yoktu kuşkusuz ama görünür devletin ya da resmi devletin kolluk güçlerine “durun, müdahale etmeyin” diyen ve deyince de devlet güçlerinin gerçekten de durduğu bir güç vardı ki o güçler seyirci kaldılar. Sivas katliamı bu gerçeği yadsınamaz, yoruma gerek kalmaz biçimde ortaya çıkarmıştı. Kimse tersini iddia etmeye kalkmasın.
Ne yazık ki, uzun yıllar bu gerçeğin üzerine giden olmadı.
Üzerine gidildiğinde ise “Ergenekon diye bir şey yok” diyenlerin şimdi gözyaşı dökmeleri benim içimi hiç de serinletmiyor, özellikle bugün de AKP-Ergenekon ittifakıyla karşı karşıya olduğumuz durumda.
Yazılarımda, burada olduğu gibi kısa notlarımda sıklıkla tarihe gidiyorum, bazıları “bunlar geride kaldı. Ne gerek var” diyorlar. Oysa hastalığın kökenine inmedikçe hastalık başka kılıklarda kendini sürdürüyor. Her insan hakkı ihlalini, her zorbalığı, her katliamı, her soykırımı lanetleyelim ama arkasındaki gerçeğe inmedikçe lanetlemekle yetinmek, hele “hesap soracağız” diye efelenmek kendimizi aptal yerine koymak oluyor. Sivas katliamı tek örnek değil ki...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.09.2022
10.06.2022
9.03.2022
12.09.2021
6.04.2021
17.03.2021
12.02.2021
8.02.2021
6.02.2021
3.05.2020